02-11-2020, 21:36
Savaşların anlamsızlığı çok dillendirilen bir şey. Pek katılmasam da bazı savaşlar, onu yürüten kişilerin vizyonları hariç tutulur/yok sayılırsa gerçekten sonuç olarak son derece anlamsız/müsrif. İran-Irak Savaşı da bunlardan birisi. Birkaç sene önce Farsça öğrenme merakımı depreştiren şeylerden birisi bu savaştı. Bir milyon ölü, değişmeyen sınırlar ve sıfırı tüketen iki ülke. Saddam Hüseyin'in Prusyacılık, Ruhullah Humeyni'nin de bir tür İslami Troçkicilik (!) oynamaya çalışması yüzünden çıkan bir mücadele.
Türkiye'de bazı çevreler savaşın İran tarafından sürdürüldüğünü söylemez ısrarla, bunu da not düşmek lazım.
Doğrudan bize verdiği zararın bedelini halen ödüyoruz. Güney sınırımız savaşla birlikte neredeyse bütünüyle kontrolsüz kaldı. Trabzon-Tebriz yolu, güneydeki limanları bombalandığı için İran kamyonlarıyla dolarken sınırlarımızda çok büyük tehlikeler birikiyordu. 1978'de organize olan ayrılıkçı terörün Türk Silahlı Kuvvetleri'ne saldırmasının tarihinin 1984 olması bir raslantı değil. Bir yanda Lübnan'daki otorite boşluğu, diğer yanda Irak'taki istikrarsızlık derken bugüne gelindi.
Türkiye'de bazı çevreler savaşın İran tarafından sürdürüldüğünü söylemez ısrarla, bunu da not düşmek lazım.
Doğrudan bize verdiği zararın bedelini halen ödüyoruz. Güney sınırımız savaşla birlikte neredeyse bütünüyle kontrolsüz kaldı. Trabzon-Tebriz yolu, güneydeki limanları bombalandığı için İran kamyonlarıyla dolarken sınırlarımızda çok büyük tehlikeler birikiyordu. 1978'de organize olan ayrılıkçı terörün Türk Silahlı Kuvvetleri'ne saldırmasının tarihinin 1984 olması bir raslantı değil. Bir yanda Lübnan'daki otorite boşluğu, diğer yanda Irak'taki istikrarsızlık derken bugüne gelindi.
kalemler kaldırılmış ve sayfalar kurumuştur.