30-10-2020, 00:07
(Son Düzenleme: 05-03-2024, 12:31, Düzenleyen: Elefsar. Toplamda 2 kere düzenlenmiş.)
Milliyetçi Hükümet | Beiyang Hükümeti |
---|---|
Ulusal Devrimci Ordu | Ulusal Uzlaştırma Ordusu (Anguojun) |
Kuomintang (Milliyetçi Parti) | Fengtian Kliği |
Çin Komünist Partisi (Nisan 1927'ye kadar) | Anhui Kliği |
Sovyetler Birliği (Askeri ve Siyasi Destek) | Zhili Kliği |
Japonya (Siyasi Destek) |
Kuzey Seferi, 1926 yılında Kuomintang’ın Guangzhou Milliyetçi Hükümeti’nin kuzeydeki Beiyang hükümetine ve ona bağlı savaş ağalarına karşı başlattığı bir askeri harekattır.
Harekatın Öncesi
1911’de Xinhai Devriminden sonra Çin’de cumhuriyet kurulmuş, ancak bu cumhuriyet kısa bir süre sonra Mareşal Yuan Shikai’nin yönetimi ele geçirmesinden sonra bir diktaya dönüşmüştür. Bunun üzerine Yuan Karşıtı Cumhuriyetçiler ve Pekin Hükümeti arasında Ulusal Koruma Savaşı çıkmıştır. Savaşı cumhuriyetçilerin kazanmasına ve meclisin tekrar açılmasına rağmen Yuan Shikai’nin ölümünden sonra Çin’de bir otorite boşluğu ortaya çıkmıştır. Bu otorite boşluğu esnasında askeri valiler yönettikleri yerlerde tek otorite olmuşlar ve bir savaş ağasına dönüşmüşlerdir. Bu dönem bu yüzden dolayı Savaş Ağaları dönemi olarak bilinir.
1925 Yılında Savaş Ağaları
Bu otorite boşluğu ve Çin Cumhuriyetçi Devrimi’nin başarısızlığı üzerine devrimin mimarlarından Sun Yat-Sen, kendisini destekleyenlerle beraber Guangzhou merkezli “Anayasal Koruma Hareketi”ni kurar. Bu hareket de başarısız olur. Bu esnada cumhuriyetçi idealizmini terk eden Sun Yat-Sen “Devrimin Üç Aşaması” tezini geliştirir. Kısaca;- Devrimci Ordu ülkeyi birleştirip istikrara sokacak
- Siyasi Eğitmenlik döneminde Milliyetçi Parti ülkede demokratik yönetimin oluşması için gerekli koşulları sağlayacak ve ülkeyi kalkındıracak
- Siyasi Eğitmenliğin sonu, Demokrasiye geçiş
Whampoa Askeri Akademisi
Bay Sun, işte bu tezine göre 1922’de Guangzhou Milliyetçi Hükümetini kurar ve Çin’i birleştirmek amacıyla planladığı Kuzey Seferinin hazırlıklarına başlar. O sırada nüfuzunu güneye genişletmek isteyen Sovyetler Birliği de bu hükümete destek verir. Sovyet desteği ile Whampoa Askeri Akademisi kurulur ve Çin Komünist Partisi’nin Kuomintang ile ittifak kurması sağlanır. Bu ittifak, Birinci Birleşik Cephe olarak da bilinir.
O sırada Pekin Hükümeti için işler de iyi gitmiyordu. 1. Dünya Savaşına İtilaf Devletlerinin yanında katılmış olmalarına rağmen Almanların imtiyazlı bölgesi Shandong, Japonlara verildi. Bu bütün Çin genelinde “4 Mayıs Hareketi” olarak da bilinen Japon karşıtı boykotları ve protestoları başlattı. Bunun yanında 1920’ler boyunca yaşanan Zhili-Fengtian savaşları iki askeri kliği de giderek güçsüzleştiriyordu.
Bu harekata destek veren olaylardan birisi de 1925 Mayıs’ı sonundaki Şangay protestolarıdır. Şangay’daki uluslararası yerleşimlerde yaşanan öğrenci protestolarına Şangay Polisi ateşle karşılık verince bu yabancı karşıtı protestolar bütün Çin’e yayıldı ve Kuomintang’ın davasına önemli bir destek kazandırdı. Bu olayla bağlantılı olan Hong Kong grevi de ÇKP’ye önemli ölçüde bir destek sağlamıştır. Bu olaylar esnasında da, Sun Yat-Sen’in himayesinde olan ve Whampoa Askeri Akademisi’nin başındaki Çan Kay-Şek, Sun’un ölümünden sonra çeşitli manevralarla iktidarı eline almıştır. Çan Kay-Şek, iktidarını sağlamlaştırmak için parti içinde harekata karşı çıkan isimleri, aşırı sol ve sağ unsurları tasfiye etmiştir.
Birinci Kademe
O esnasında taraflar arasında sınır çatışmaları yaşansa da, harekat resmen 9 Haziran 1926’da Çan Kay-Şek’in Ulusal Devrimci Ordu’nun (UDO – Guómín Gémìng Jūn) başına başkomutan olarak geçmesiyle başlar. Harekatın başlangıcında uygulanacak strateji, Mikhail Borodin ile Vasily Blyukher’in önerdiği; Önce Wu Peifu’nun birliklerinin yenilmesiydi. Bu doğrultuda UDO, 11 Temmuz’da önemli bir geçiş yeri olan Çangşa (Changsha)’ya girer. Wu Peifu’nun birlikleri o sırada Kuzey’de, Kuomintang’ın tarafına geçmiş olan Guominjun (Halk Ordusu – Feng Yuxiang’ın komutasında) ile çatışmakla meşguldü. UDO’nun Çangşa’da düzenlediği bir konferansta, Sun Chunfang’a bağlı Nanchang’a uğramadan direkt Wuchang’a ilerleme kararı alındı.
22 Ağustos’da Yueyang’ın fethi ile Hunan vilayeti UDO’nun kontrolüne geçer ve bu vesileyle Pekin-Guangzhou demiryolu üzerinde ilerlemenin yolu açılır. Wu Peifu’nun birlikleri kuzeye doğru geri çekildikçe Gök Irmak'ın bazı setlerini kırarak UDO’nun ilerlemesini yavaşlattılar. 28 Ağustos’da da Wuchang yakınlarındaki Xianning düştü. Bu esnada güneye dönmüş olan Wu Peifu, Wuchang’ı savunmak için birliklerini topladı. Fakat 29 Ağustos’da başarısız bir karşı saldırıya geçince Wu Peifu’nun savunma hattı da çöktü. Bunun üzerine Wu Peifu birlikleriyle kuzeye kaçtı, kalan birlikler de 1 ay Wuchang’ı savundu. Wu Peifu’nun bu yenilgisi hem askeri hem de siyasi itibarını kırdı ve birlikleri dağılmaya veya karşı tarafa geçmeye başladı.
Wu Peifu’nun birlikleri kaçmaya başlayınca, UDO gücünü Sun Chunfang’a doğru çevirdi. Çan Kay-Şek, 4 Eylül’de saldırıya geçti ve 19 Eylül’de Jiujiang ve Nanchang UDO kontrolüne geçti. Fakat Sun Chunfang, 21 Eylül’de takviyelerle gelince kaybettiği toprakların çoğunu alarak UDO’yu geri çekilmeye zorladı. Geri aldığı topraklarda da otoritesini sağlamak için öğretmenleri, öğrencileri ve diğer Kuomintang destekçilerini infaz etti.
Çan Kay-Şek
UDO’nun ilerlemesi durmuşken, Çan Kay-Şek, ikmal hatlarında sorun çıkaran Canton-Hong Kong grevlerinin bitirilmesini istedi. 10 Ekim’de İngilizlerle varılan anlaşma sonucunda grev bitti ve UDO’nun ikmal hatları rahatladı. 16 Ekim’de; Çan Kay-Şek’in hemşehrisi olduğu Zhejiang valisi Xia Chao’yu kendi tarafına kattı ve Xia, birlikleriyle Sun’a doğru saldırıya geçti. Ancak bu saldırı durduruldu ve Sun Chunfang Zhejiang’a girerek Xia Chao’yu idam ettirdi. Bu olay esnasında, He Yinqqin’e bağlı UDO 1. Ordusu, Guangdong üzerinden Fujian bölgesine taaruza geçti. Ekim ayının sonunda Sun Chunfang’ın birlikleri Jiangxi ve Fujian civarında geri çekilmeye başlar ve UDO, 9 Kasım’da Nanchang’ı geri alır ve Fuzhou’yu çatışmasız ele geçirir. Sun’un ordusu geri çekilirken arkada bir çok askeri malzeme bıraktı. Bu, teçhizat sorunu yaşayan ve sırf bu hücum esnasında 20.000 kayıp vermiş olan UDO’ya bir nevi bir ilaç oldu.
Sun Chunfang, yaşadığı bu yenilgiler sonucunda Fengtian Kliği’nin lideri Zhang Zuolin ve Shandong Kliği’nin lideri Zhang Zhongchang ile görüşerek bir anlaşmaya vardı. Bu anlaşmaya göre Zhili, Nanking, Shandong ve Fengtian Kliklerinin birlikleri “Ulusal Uzlaştırma Ordusu” (Anguojun) adı altında birleşecek ve Zhang Zuolin, başkumandan sıfatıyla bu ordunun başına geçecekti. Ancak bu ittifak, Sun Chunfang’ın yönettiği Güney bölgelerinde pek hoş karşılanmadı çünkü bu; Kuzey Çin’in, Güney’deki nüfuzunun artması demekti. Bu sebeple 11 Aralık’da Zhejiang kumandanı birçok askerle beraber UDO tarafına geçer. Buna cevap olarak Sun Chunfang karşı saldırıya geçer, vilayetin büyük bir kısmını geri alır ancak He Yinqin komutasındaki birlikler Sun’un saldırısını durdurur. Ardından, UDO, bölgedeki bütün birliklerini Bai Chongxi komutasında birleştirilerek karşı saldırıya geçer. UDO, 29 Ocak’da Hangzhou yakınlarına kadar gelir. Burada yaşanan muharebelerde UDO Sun Chunfang’a karşı ezici bir zafer kazanır ve 17 Şubat’da UDO Hangzhou’ya girer. Artık Sun’un birlikleri dağılmış bir şekilde kaçmaya başlar. Kuomintang, 6 ayda 170 milyon nüfuslu bir alana hakim olmuş, askeri gücünü 100 binden 700 bine çıkarmıştır.
Bu yenilgilerden sonra Sun Chunfang Nanking’e geri çekildi ve burada Fengtian Kliğine bağlı iki ordu Nanking ve Şangay’ı savunmak için takviye geldi. He Yingqin ve Bai Chongxi komutasında olan UDO’nun doğu kanadı mart ayının ortasında hücuma geçti. Bai Chongxi Şangay’a doğru, Cheng Qian doğrudan Nanking’e ilerlerken He Yingqin de Changzhou’ya doğru ilerledi. UDO’nun bu hücumu, Sun Chuanfang’ın ikmal kaynağı olan Nanking-Pekin demiryolunu kesince bir çok asker teslim olup UDO tarafına kaçtı. Bu esnada Sun Chuanfang’a bağlı gemilerin de Kuomintang tarafına geçmesi ve Şangay’da komünistlerin greve gitmesi işleri Sun için daha da kötü hale getirdi. Şangay önündeki sert çatışmalardan sonra UDO şehre girdi ve Bai Chongxi grevin durmasını istedi.
Tang Shengsi
Bu grev sonucu yaşanan kargaşa, Kuomintang’ın ÇKP’ye karşı bir nebze daha şüpheyle yaklaşmasına sebep oldu.
Bu UDO zaferleri sonucunda Zhang Zhongchang, Nanking’den çekildi ve şehir çatışmasız bir şekilde UDO’nın eline geçti. UDO 23 Mart’da Nanking’e girerken şehirde yabancı karşıtı protestolar başladı ve yabancıların hayatı tehlikeye girdi. Bunun üzerine İngiliz ve Amerikan zırhlıları Nanking’i bombaladı ve ardından kendi vatandaşlarını kurtarma işine giriştiler. Bu olaylar esnasında 40 civarı insanın öldüğü tahmin edilmektedir. Çan Kay-Şek’in yönettiği Kuomintang’ın sağ kanadı, bu olaylardan 6. Ordunun siyasi komiseri, hem ÇKP hem de Kuomintang üyesi olan Lin Boqu’yu sorumlu tuttu. Bununla beraber, Milliyetçi Hükümet Guangzhou’dan Wuhan’a taşındı. Ancak Wuhan’daki hükümette Kuomintang’ın sol fraksiyonları etkili olduğu için bu hükümet Çan Kay-Şek’den ayrı hareket etmeye başladı. Bu siyasi kriz, UDO’nun durmasına sebep oldu ve hatta Anguojun’un Gök Irmak üzerinde 160 kilometre ilerlemesine sebep oldu.
Birleşik Cephe’nin Çöküşü
Birleşik Cephe kurulurken birçok Komünist Parti üyesi de Kuomintang’a katılmıştı. Bu ittifak aslında o kadar da sağlam değildi. Çin Komünist Partisi, Enternasyonel’in direktifleri doğrultusunda böyle bir ittifaka girişmişti, Çan Kay-Şek de komünistlere sürekli şüpheci yaklaşıyordu. Stalin birleşik cepheyi ideolojik sola yaklaştırmayı hedeflerken ÇKP ve Troçki’nin fraksiyonu böyle bir ittifaka karşı çıkıyordu. Bu esnada da Kuomintang’ın sol kanadı da, ÇKP’nin Kuomintang üzerindeki etkisi de güçlenmişti. Yukarıdaki bazı olaylarla beraber zaten Birleşik Cephe içindeki huzursuzluk artıyordu. Wuhan Hükümeti, Mikhail Borodin’in tavsiyeleri üzerine Çan Kay-Şek’in askeri görevleri dışındaki bütün görevlerini elinden alan bir genelge yayınladı. Ancak Wuhan Hükümetinin askeri bir gücü yoktu. Her ne kadar Wuhan, Çan Kay-Şek’e küçük bir birlik gönderip bunu denemek istese de, KMT’nin Sol fraksiyonunun başında olan Wang Jingwei bu planlara son verdi.Wuhan Milliyetçi Hükümeti
Kuomintang’ın Sağ kanadı, Wuhan Hükümetine alternatif olarak Nanking’de bir hükümet kurdular. Nanking, “Güney Başkenti” olduğu için büyük bir öneme sahipti ve o yüzden daha meşru görülüyordu. Nanking Hükümeti, 12 Nisan 1927’de ÇKP ve Kuomintang arasındaki ittifakı sona erdirdi. 12-14 Nisan tarihleri arasında Şangay’da, Şangay Katliamı olarak da bilinen bu olayda yüzlerce Komünist sokak ortasında öldürüldü ve Sağ Kuomintang’ın Komünistlerle olan bütün bağları koptu. Wang Jingwei’nin başında olduğu Wuhan Hükümetinde de işler fazla uzun sürmedi. Komünistler burada etkisini arttırınca ve Wang Jingwei Sovyetlerden beklediği yardımı alamayınca Haziran ayında o da ÇKP ile olan bağlarını kopardı ve yıl sonunda Nanking hükümetine katıldı. Artık bundan sonra Çin Komünist Partisi, bağımsız ve bütün taraflara düşman bir haldeydi.
Şangay Katliamı
Harekatın İkinci Aşaması
1926 Nisan
Nanking ve Şangay UDO’nun elinde olmasına rağmen sürekli Anguojun saldırısının tehdidi altındaydı. Bunun üzerine UDO, harekatın ikinci aşamasını başlattı. İlk saldırıyı Kuomintang’a destek veren Feng Yuxiang komutasındaki Guominjun, Luoyang üzerine başlattı. Ardından 16 Mayıs’da UDO 5. ve 6. orduları Gök Irmak'ı geçip Hefei üzerine saldırıya geçti. Bu esnada Wuhan hükümeti, Tang Shengzi komutasında Zhang Xueliang (Fengtian Kliği, Zhang Zuolin’in oğlu) üzerine saldırya geçti. 1. ve 6. UDO komutanı Li Zongren, 20 Mayıs’da Bengbu’ya girdi. O sırada Çan Kay Şek Jiangzhou üzerinden Shandong’a saldırıya geçerken He Yingqin de Haizhou’ya ilerledi. Zhang Xueliang, Haziran ayı boyunca Sarı Irmak’a çekildi. Haziran sonunda Çan Kay-Şek’in Shandong’a harekat planı, Japonların bölgeye vatandaşlarını korumak için asker getirmesiyle durduruldu.
He Yingqin
Temmuz ayında Wuhan Hükümeti, Nanking Hükümetine saldırmak için seferber oldu ve Çan Kay-Şek, birliklerini cepheden geri çekti. Fakat bu, Anguojun’un karşı saldırıya geçmesine sebep oldu. Bunun üzerine Nanking ve Wuhan hükümetleri masaya oturdu. Anlaşmaya göre Wuhan hükümeti içindeki bütün komünistleri tasfiye edecek, buna karşılık da Çan Kay-Şek bütün siyasi yetkilerini bırakacaktı. Wuhan’daki komünistlerin tasfiyesi ise Nanchang ayaklanmasına sebep olmuştur. Bu ayaklanma, Çin İç Savaşının da ilk büyük çatışmasıdır. Ayaklanma UDO tarafından bastırılmıştır.
Feng Yuxiang ve Çan Kay-Şek
Sun Chuanfang, karşı saldırısına devam ederek 25 Ağustos’da Şangay’a saldırıya geçti. 27 Ağustos’da Şangay-Nanking demiryolunun Longtan istasyonu düştü ve iki şehir arasındaki bağlantı koptu. Bu saldırı üzerine sersemleyen UDO üst kademesi, Milliyetçi Hareket içindeki bütün hiziplere birlik çağrısında bulundu. Bunu takiben Guominjun, karşı taraf üzerinde baskı oluşturmak için Shandong üzerine saldırıya geçti. Wuhan’a bağlı birlikler kuzeye gönderildi ve He Yingqin Şangay’dan harekete geçti. Birlikleri çevrelenen Sun Chuanfang, istasyonu terk etti. 31 Ağustos’da yaşanan muharebede Sun Chuanfang, 40.000 kişilik ordusundan 10.000 kayıp verdi ve kalanları da UDO tarafına geçti. Bu zaferle beraber 7 Eylül’de tekrar Wuhan-Nanking görüşmeleri başladı. Bu görüşmeler sonucunda Wuhan Hükümeti feshedildi ve Nanking’de Guangxi Kliği üyelerinin liderliğinde yeni bir hükümet kuruldu. Tang Shengzi ve Wang Jingwei bu hükümete katılmayı reddetti. Ekim ayında Shanxi savaş ağası Yan Xishan, Kuomintang’a bağlılığını bildirerek 100.000 askeriyle savaşa katıldı. Bu durum Zhang Zuolin’e olan baskıyı arttırsa da Ekim ayı boyunca nihai bir zafer alınamadı. 9 Kasım’da Bengbu, 16 Kasım’da da Xuzhou düştü ve Anguojun tekrar Shandong’a çekildi.
Bai Chongxi
Bu olaylar olurken 11 Kasım’da Guangzhou’da komünistler ayaklandı. İsyan kısa sürede bastırıldı. Çan Kay-Şek 13 Kasım’da ise Sovyetler Birliği ile olan bütün ilişkileri kesti. Bu isyan, Wang Jingwei üzerinde bazı şüpheler yarattı ve kendisi Fransa’ya sürgüne gitti. Çan Kay-Şek ise meşruluğunu güçlendirdi. Kuzey Seferi 1928 kışının sert geçmesi sebebiyle durmuştur. Bu süreci Çan Kay-Şek, kendi gücünü arttırmak, orduları yeniden düzenlemek ve fethedilen yerlerin bürokrasisini merkezileştirmek için kullanmıştır. UDO da, dört “Kollektif Ordu” şeklinde yeniden örgütlenmiştir. Bunun yanında Shandong’un fethine müdahale olmaması için Japonlarla görüşmeler yapılmıştır.
Sun Chuanfang
Çatışmalar 1 Nisan civarı başlasa da, Kuzey Seferi, resmen 7 Nisan’da kaldığı yerden devam etmeye başladı. UDO 1. Kollektif ordusu Tienjin-Pukou demiryolu üzerinden Shandong’a ilerlerken Feng Yuxiang komutasındaki 2. Kollektif Ordu Yiaxiang’ı ele geçirdi. Sun Chuanfang, karşı saldırıda bulunsa da yenildi ve Jining’den Jinan’a birlikleri dağılmış bir şekilde geri çekildi. Bu yenilgiyi duyan Japonlar, Qingdao’daki Kwantung Ordusuna bağlı birlikleri Jinan’a doğru götürmeye başladı. Bu zaferden sonra UDO İkinci Kollektif Ordusu, Taishan dağlarını geçip Jinan-Qingdao demiryolu üzerinden Jinan’a saldırıya geçtiler. 29 Nisan’da Jinan’ın etrafı sarıldı, 30’unda şehre girildi. Bu esnada şehirde 3.000 Japon askeri ve 2.000 Japon sivil vardı. Çan Kay-Şek, 2 Mayıs’da şehre geldi ve Japon kumandan Hikosude Fukuda ile sivillerin güvenle tahliyesi konusunda bir anlaşmaya varıldı. Fakat ertesi gün çıkan çatışmalar sertleşince anlaşma bozuldu. 11 Mayıs’da çatışmalar Japon zaferiyle bitti. Jinan Olayı olarak da bilinen bu olayın sonunda çeşitli diplomatlar ve 5000’e yakın Çinli öldü. Kwantung ordusu Jinan’ı Mart 1929’a kadar işgal altında tuttu.
UDO, Japonları daha fazla kışkırtmamak için Jinan’ın etrafından dolaşarak ilerledi. UDO 1. Kollektif Ordusu Kuzey’e giderek 13 Mayıs’da Dezhou’yu ele geçirdi, İkinci Ordu Pekin-Hankov demiryolu üzerinde ilerledi ve Yan Xishan’ın 3. Ordusu Shanxi’den Pekin’e doğru harekete geçti. İkinci Ordu Pekin’i kuşatırken Üçüncü Ordu Kuzey’e ilerleyip 25 Mayıs’da Zhangjiakou’ya girdi. 17 Mayıs’da Zhang Zuolin 200.000 askerle karşı saldırı başlattı ve UDO’yu 50 kilometre geriye ittirdi. Çatışmalar Pekin’e yaklaştığı için Japonlar iki tarafa da bir ihtar yolladı. Bu ihtarda, çatışmalar Mançurya’ya sıçrarsa Kwantung Ordusunun bölgeye müdahale edeceği bildiriliyordu. Zhang Zuolin Kuomintang’ın eline propaganda malzemesi vermemek için Japonların bölgedeki haklarını tanımayacağını bildirse de bu durum yeterince Anguojun’un moralini bozdu. Morali bozulan Anguojun’un karşı saldırısı da çöktü. Bu olaydan sonra Zhang Zuolin Mançurya’ya kaçmaya başladı. Ancak bu kaçış esnasında “Huanggutun Olayı” olarak bilinen bir olayda öldürüldü. 6 Haziran’da UDO, Pekin’e girdi ve resmen Beiyang hükümetine son verdi.
Bu olayın ardından Zhang Zuolin’in oğlu ve Fengtian Kliği’nin yeni lideri Zhang Xueliang, Kuomintang ile anlaşıp “Kuzeydoğu Ordusu” olarak UDO safına geçti. Anguojun’a bağlı son birlikler, Zhang Zhongchang’ın komutasında son saldırıya giriştiler fakat onlar da yenildiler. Böylece 29 Aralık 1928’de Kuzey Seferi son buldu. Seferin sonunda Çinde siyasi birlik sağlandı ve savaş ağaları dönemi sona erdi. Ancak savaş ağaları hala merkezi hükümetin başına ÇKP’nin iktidarı ele geçirmesine kadar devam edecektir.
Yan Xishan
Ardından
Kuzey seferinin bitişi “Nanking Onyılı” adında bir dönemi de başlatmıştır. Siyasi birliği sağlayıp orduları terhis eden ve iç sorunları büyük oranda çözen Kuomintang, İkinci Çin-Japon savaşına kadar sürecek nispi bir barış döneminde ülkenin kalkınmasına odaklanmıştır. Bu süreçte, Mançurya’nın işgali gibi felaketlere rağmen Çin hızla kalkınmaya başlamış, Savaş Ağaları döneminin yıkımlarını sarıp modernleşmeye devam etmiştir.
Nanking Onyılı
Fakat Nanking Onyılı Çin’de barışa sebep olsa da her şey mükemmel değildi. Çin Komünist Partisi ülkenin bazı kısımlarını hala elinde tutuyordu. Kuomintang ÇKP’nin bu bölgelerine karşı “Çevreleme Harekatları” başlattı. Bunun yanında Kuzey Seferine destek veren savaş ağaları, hukuken Nanking’e bağlı olsa da özerk bir şekilde hareket etmeye devam ediyordu. Nanking, bunları gerek diplomasiyle gerekse de savaşla merkezi hükümete bağlamaya çalıştı. 1929-30 arasında olan “Orta Düzlükler Savaşı”; ÇKP’ye karşı olan harekatlar ve Mao’nun uzun yürüyüşü hızlı modernleşmeye rağmen Ulusal Devrimci Ordu’nun gücünü kısmış ve onu 1937’deki Japon İşgaline karşı hassas bir durumda bırakmıştır.