[Mabella]

Tarihin en tartışmalı kişiliklerinden birisi olan Joan, 17 Temmuz 855'de ölen Papa IV.Leo'dan sonra kendini papa seçtirmeyi başaran ve iki sene,beş ay, dört gün boyunca papalık yapmış bir kadındır. Katolik kilisesi tarafından varlığı tarihten silinmeye çalışılsa ve resmi papa olarak kabul edilmese de bazı kilise mensupları tarafından gizlice kaydetmesine engel olunamadı. 11.yüzyılda rahip Martinus Scotus, 12.yüzyılda kilise tarihçisi Gemiorslu Siegebert, 13.yüzyılda ise tarihçi Martinus Polonus "chronicon pontificum et ımperatum" adlı kitabında bu olaydan bahsetmiştir.

Joan'ın papalık yaptığı süre bu olayın duyulmasını istemeyen Kilise tarafından sonraki Papa III.Benedict'in görev süresi içinde kabul edilmiş ve Joan'ın öldürülmesinden 17 sene sonra papa olan John isimli bir diyakoz "Dokuzuncu John" oldugu takdirde sekizincisinin adının listeden çıkarıldıgı anlaşılacağı için kilise tarafından Papa 8.John olarak kabul edilmiştir.

Erken Yaşamı
9. Yüzyılda Almanya’nın Ingelheim şehrinde İngiliz bir ailenin kızı olarak doğmuş, evlatlık olarak dindar bir ailenin yanına yerleştirilmiş. Yakınları, onu 'Gilberta' ve 'Jutta' diye de hitap etmektedir.  12 yaşına geldiğinde kadın olarak toplumda yer edinmenin zorluğunu bildiği için saçını keser, erkek elbiseleri giyer ve erkek gibi davranmaya başlar. Daha sonra ilahiyata merak sarıp din ve felsefe öğrenmek için hristiyan misyonerlere katılıp, Atina'ya gider. Sakal bırakmanın zorunlu olduğu Atina'daki tarikatta daha fazla dikkat çekmemek için Roma'daki  Benedictine Manastırına girer.  İlahiyat konusunda dönemin hemen bütün hristiyan kaynaklarına ve sözlü anlatımlarına vakıf olduğu için kardinallerin dikkatini çekerek zamanla yükselip kardinal olur ve zekası sayesinden kilisede geniş bir çevre edinir. Papa IV. Leon'un sağlığının bozulup, ölmesinin ardından kilise dışından olmasına rağmen kardinaller tarafından papa seçilir.

Papalık Dönemi ve Ölümü
Yıllarca cinsiyetini gizliyerek katolik dünyasinin en saygın ünvanına erişmiş olan Joan, duygularına yenik düşerek hizmetkarlarının birisiyle, bir iddiaya göre de Roma'ya hakim olan İmparatorun ogluyla ilişkisi olur ve hamile kalır. 9 ay boyunca hamileliğini gizlemeyi başarsa da 858 yılında Aziz Petrus Kilisesi'nin dışında, Domitien Tiyatrosu önünde kortej halinde yapılan dini tören sırasında doğum sancıları başlar ve herkesin gözü önünde çocugu doğurur. Kızgın kalabalık tarafından Joan ve yeni doğmuş bebeği,parçalanarak öldürülür ve Joan öldürüldüğü yere gömülür. Üzerine “petre, pater patrum, papisse prodito partum” (baba, babaların babası, kadın papanın çocuk doğurma ihaneti) yazan bir anne-bebek heykeli dikilir.

Tartışmaları
16.yüzyılda kadın papa dedikoduları o kadar artar ki Papa VIII. Clement olayın uydurma olduğunu ve prostestant yalanı ilan eder ve yine 16.yüzyıl sonralarındaki Papa V.Pius tarafından bu heykel yıktırılır.
Bu olaydan sonra bir daha böyle rezaletin yaşanma ihtimali olmaması için bugünkü Vatikan Müzesinde bulunan "La Sedia Gestatoria" porfiri koltuğu kullanılır. 

Bu koltuğun oturak yerinin ortası oyuktur ve Papa seçilecek adayın bir cübbe ile bu koltuğa oturtularak, görevli genç bir papaz tarafından testislerini kontrol ettirmesi sağlanmaktadır. Eğer bu test başarılı olursa kontrol eden kişi tarafından "habet duos testiculos et bene pendentes" veya “testiculos habetet bene pendetes”(iki adet asılı testisi var) diye bağırılır. Diğerleri ise “habe ova noster papa” (babamız erkek) diye cevap verir. Sonrasında vaftiz törenine geçilir.Bu koltuğun uzunca bir süre(12. yy-16.yy.)papaların atanma törenlerinde ve cinsiyet tayinlerinde kullanıldığı dedikodusu vardır

[DamageExpert]

Erken ortaçağ da papa zaten o bölgede politik gücü kim elinde bulunduruyorsa istediğini papa olarak atıyordu. Ne veraset sistemi vardı nede seçim. En olmayacak adaylar Papa ünvanını politik güç yardımı ile edinebiliyordu. O yüzden eğer arkasında gerekli güç varsa o dönemlerde kadın bir papa'nın çaktırmadan seçilmesi çok da imkansız gibi görünmüyor bence ama doğruluğu da baya düşük ihtimal.