1991 yılında takvimler 18 Ağustos'u gösterirken, Sovyetler Birliği Lideri Mihail Gorbaçov, kendi hükümetindeki, askeriyesindeki ve polisindeki üst düzey kişilerce düzenlenen darbe girişimi sonrasında ev hapsine alındı.
1985 yılında Komünist Parti'nin genel sekreteri olan ve 1988 senesinde Sovyetler Birliği'nin liderliğine yükselen Gorbaçov, yönetimi süresince perestroyka (tekrardan inşaat) ve glasnost (şeffaflık) başlıkları altında çok sayıda reform denemesinde bulundu. Sovyetlerin başta Amerika olmak üzere batılı güçlerle olan ilişkilerini güçlendirmeye çalıştı, serbest piyasa politikasını benimseyip ekonomiyi güçlendirmek istedi. Bu esnada Sovyetler Birliği'nde Gorbaçov oldukça güçlü bir takım eleştirilere maruz kalıyordu, bu eleştirilerde politikacılar, askeriye üyeleri tek bir ağızdan Gorbaçov'un Sovyetleri bir yıkılışa götürdüğünü iddia ediyordu. Diğer taraftan Boris Yeltsin gibi radikal reformcular, Yeltsin'i reformları yeterince hızlı uygulayamamakla eleştiriyordu.
Ağustos Darbesinde Gorbaçov'un kendi hükümetinden çok sayıda isim, ordunun başındaki isimler ve Sovyet gizli servisi KGB'nin desteği bulunuyordu. Kırım'daki yazlığında dinlenmekte olan Gorbaçov bu darbe esnasında tutuklanıp ev hapsine alındı ve istifasını vermesi için zorlandı. Gorbaçov'un istifa etmeyi reddetmesi üzerine darbecilerden daha önce başkan yardımcılığı da yapmış Gennady Yanayev bir açıklama yaparak Gorbaçov'un hasta olduğunu iddia edip ülke genelinde OHAL ilan ederek hükümeti devralmaya çalıştı.
Yeltsin ve destekçileri Rus halkını bu darbe girişimini protesto etmeye çağırdı. Askerler Yeltsin'i tutuklamaya çalıştığında parlamento binasına giden yolun silahlı ve silahsız çok sayıda sivil tarafından kapatıldığını gördüler. Yeltsin bir tankın üstüne çıkıp megafonla konuşma yaptı ve askerlere kendi halkınıza saldırmayın dedi. Geri çekilen askerlerden bazıları direniş güçlerine katıldı. 3 gün boyunca binlerce kişinin katıldığı protestolar sonrasında darbe girişimi başarısız oldu.
Gorbaçov serbest bırakıldı ve Moskova'ya geri döndü, ancak hükümeti büyük hasar görmüştü. Komünist Parti'yi kapatıp Baltık Devletleri'ne bağımsızlığını veren Gorbaçov, geri kalan cumhuriyetlerle daha çok ekonomik tabanlı bir federasyon önerisinde bulundu. 1991 yılının Aralık ayında Gorbaçov istifa etti, darbe girişimi sonrası Moskova'nın en güçlü isimlerinden Yeltsin, Bağımsız Devletler Topluluğu'nu kuran antlaşmaya imza atacaktı.
1985 yılında Komünist Parti'nin genel sekreteri olan ve 1988 senesinde Sovyetler Birliği'nin liderliğine yükselen Gorbaçov, yönetimi süresince perestroyka (tekrardan inşaat) ve glasnost (şeffaflık) başlıkları altında çok sayıda reform denemesinde bulundu. Sovyetlerin başta Amerika olmak üzere batılı güçlerle olan ilişkilerini güçlendirmeye çalıştı, serbest piyasa politikasını benimseyip ekonomiyi güçlendirmek istedi. Bu esnada Sovyetler Birliği'nde Gorbaçov oldukça güçlü bir takım eleştirilere maruz kalıyordu, bu eleştirilerde politikacılar, askeriye üyeleri tek bir ağızdan Gorbaçov'un Sovyetleri bir yıkılışa götürdüğünü iddia ediyordu. Diğer taraftan Boris Yeltsin gibi radikal reformcular, Yeltsin'i reformları yeterince hızlı uygulayamamakla eleştiriyordu.
Ağustos Darbesinde Gorbaçov'un kendi hükümetinden çok sayıda isim, ordunun başındaki isimler ve Sovyet gizli servisi KGB'nin desteği bulunuyordu. Kırım'daki yazlığında dinlenmekte olan Gorbaçov bu darbe esnasında tutuklanıp ev hapsine alındı ve istifasını vermesi için zorlandı. Gorbaçov'un istifa etmeyi reddetmesi üzerine darbecilerden daha önce başkan yardımcılığı da yapmış Gennady Yanayev bir açıklama yaparak Gorbaçov'un hasta olduğunu iddia edip ülke genelinde OHAL ilan ederek hükümeti devralmaya çalıştı.
Yeltsin ve destekçileri Rus halkını bu darbe girişimini protesto etmeye çağırdı. Askerler Yeltsin'i tutuklamaya çalıştığında parlamento binasına giden yolun silahlı ve silahsız çok sayıda sivil tarafından kapatıldığını gördüler. Yeltsin bir tankın üstüne çıkıp megafonla konuşma yaptı ve askerlere kendi halkınıza saldırmayın dedi. Geri çekilen askerlerden bazıları direniş güçlerine katıldı. 3 gün boyunca binlerce kişinin katıldığı protestolar sonrasında darbe girişimi başarısız oldu.
Gorbaçov serbest bırakıldı ve Moskova'ya geri döndü, ancak hükümeti büyük hasar görmüştü. Komünist Parti'yi kapatıp Baltık Devletleri'ne bağımsızlığını veren Gorbaçov, geri kalan cumhuriyetlerle daha çok ekonomik tabanlı bir federasyon önerisinde bulundu. 1991 yılının Aralık ayında Gorbaçov istifa etti, darbe girişimi sonrası Moskova'nın en güçlü isimlerinden Yeltsin, Bağımsız Devletler Topluluğu'nu kuran antlaşmaya imza atacaktı.