[Duman]

Mısır Kraliçesi Kleopatra, milattan önce 30 yılında sevgilisi Mark Antony'nin güçlerinin geleceğin Roma İmparatoru Octavian'ın güçlerine karşı yenilgisi üzerine intihar etti.

Milattan önce 69 yılında doğan Kleopatra, babası 12. Ptolemy'nin ölümü üzerine 7. Kleopatra ismiyle Mısır Kraliçesi oldu. Aynı zamanda kardeşi de 13. Ptolemy ismiyle Kral ilan edilmişti ve bu ikili Mısır'ı resmiyette karı-koca olarak yönetiyorlardı. Kleopatra ve Ptolemy, Büyük İskender'in milattan önce 323 yılındaki ölümünden beri Mısır'ı yöneten Makedonyalı bir hanedandan geliyorlardı. Kleopatra her ne kadar Mısırlı kanına sahip olmasa da, Mısır halkı üzerindeki etkisini arttırmak için Mısırlıların dilini öğrendi, bu amaç uğruna kendisini Güneş Tanrısı Ra'nın kızı olarak ilan etti. Kleopatra ve kardeşi Ptolemy'nin aralarındaki anlaşmazlıklar milattan önce 48 yılında Mısır'da bir iç savaş yaşanmasına sebebiyet verdi.

Batı dünyasının en güçlü devleti Roma da bu esnada iç savaştaydı. Kleopatra büyük bir ordu toplayıp kardeşine saldırma planları yaparken Roma'daki iç savaş Mısır'a sıçradı. Yunanistan topraklarında Julius Caesar'a karşı yenilgi alan Pompey Mısır'a sığınmaya çalıştı, ancak kısa bir süre içerisinde Ptolemy'nin adamları tarafından öldürüldü. Bir süre sonra İskenderiye'ye varan Sezar, düşmanını ölü bulunca Mısır'a düzen getirme kararı aldı.

Yüzyıl boyunca Roma'nın Mısır üzerindeki etkisi gittikçe artan bir grafik izlemişti, bunun farkında olan Kleopatra Sezar'ın desteğini yanına çekmek için İskenderiye'ye gidip söylentiye göre hediye olarak verilmek üzere getirilen bir halının içinde Sezar'ın huzuruna çıktı. Güzelliğiyle tanınan Kleopatra, Sezar'ın desteğini Mısır İç Savaşı'nda yanına çekmeyi başardı.

Milattan önce 47 yılında 13. Ptolemy'nin Sezar'ın güçleri tarafından öldürülmesi üzerine Kleopatra bir başka kardeşi 14. Ptolemy ile birlikte ikili hükümdar ilan edildi. Sezar Kleopatra ile birkaç hafta geçirdikten sonra Anadolu topraklarına ilerleyip bir isyan bastırdı ve meşhur "Veni, vidi, vici" (Geldim, gördüm, yendim.) sözünü sarfetti. Milattan önce 47 yılında Kleopatra'nın bir çocuğu oldu, Kleopatra çocuğun Sezar'dan olduğunu iddia ederek çocuğuna küçük Sezar anlamındaki Caesarion ismini verdi.

Sezar'ın Roma'ya dönmesi sonrası Kleopatra ve Caesarion da Roma'ya giderek Sezar'ın şehrin dışında kalan bir villasında yaşamaya başladılar. 3 yıl sonra Sezar'ın bir suikast sonucu öldürülmesi üzerine Mısır'a dönen Kleopatra, yüksek ihtimalle 14. Ptolemy'i zehirleyerek oğluyla birlikte ikili hükümdar şeklinde Mısır'ı yönetmeye başladı.

Sezar'ın ölümü üzerine Roma tekrardan bir iç savaşa sürüklenmişti, bu iç savaş ikinci üçlük yönetimiyle sonuçlandı. Bu üçlü Sezar'ın yeğeni ve seçtiği varisi olan Octavian, Sezar'ın önde gelen adamlarından Mark Antony ve Romalı siyasetçi Lepidus'tan oluşuyordu. Mark Antony Roma İmparatorluğu'nun doğu eyaletlerinin yönetimini devraldı, bunun ardından Kleopatra'yı düşmanlarına yardım ettiği suçlamalarıyla Tarsus'a çağırdı.

Söylentiye göre Tarsus'a Romalıların aşk tanrıçası Venus şeklinde giyinmiş bir şekilde giden Kleopatra, Antony'i de baştan çıkarttı ve İskenderiye'ye beraber geri döndüler. 1 yıl sonra Roma'ya geri dönen Antony, Octavian ile olan ilişkilerini sağlamlaştırmak için Octavian'ın kız kardeşi Octavia ile evlendi. Ancak yine de Roma'da işler yolunda gitmiyordu, 3 yıl sonra Octavia'dan ayrılan Antony Kleopatra'ya geri döndü ve bu süre zarfında Kleopatra'dan biri erkek biri kız olmak üzere ikiz çocuğu oldu. Octavian'ın yaydığı söylentilere göre Antony ile Kleopatra evlenmişti ve bu durum Romalıların yabancılarla evlenmesine karşı olan yasaya aykırı bir durum teşkil ediyordu.

Mark Antony ve Kleopatra

Antony'nin milattan önce 36 yılında Partya topraklarına karşı giriştiği felaket sefer, prestijinin daha da düşmesiyle sonuçlandı. Ermenistan topraklarında çeşitli başarılar elde eden Antony İskenderiye topraklarında bir imparator gibi karşılanıp Kleopatra ile birlikte altın bir tahta oturdu, Caesarion ve kendi çocuklarına çeşitli üvnanlar verildi. Bu durum Roma'da birçok kişinin Antony'nin İmparatorluğun doğu parçasını yabancıların eline vermeye niyetli olduğu düşüncesi oluşturdu.

Birkaç yıl sonra Octavian Kleopatra'ya, dolaylı yoldan da Antony'e savaş ilan etmiş oldu. Octavian'ın düşmanları Antony'nin safında birleşse de Octavian'ın başarılı generalleri düşmanlarına karşı büyük başarılar elde etti. Milattan önce 31 yılında donanmalar Actium'da karşılaştı, yoğun bir savaş sonrasında Kleopatra 60 gemisiyle birlikte savaştan ayrıldı, bir süre sonra Antony de onu takip etti. Antony ve Kleopatra'nın savaş alanından ayrılması Antony'nin donanmasının geri kalanının teslim olmasıyla sonuçlandı. 1 hafta sonra Antony'nin ordusu teslim oldu.

Büyük bir zafer almış olsa da Octavian'ın İskenderiye'ye ulaşması için 1 yıl daha geçmesi gerekecekti. Bu yapılan muharebe sonrasında Kleopatra kendisi için inşa ettirdiği mozole binasına kaçtı. Kleopatra'nın öldüğü haberini alan Antony intihar etmeye çalıştı, bu esnada Kleopatra'nın halen yaşadığı haberinin gelmesi üzerine Kleopatra'nın yanına yaralı bir şekilde taşındı. Antony'nin ölümünden bir süre sonra Roma birlikleri bölgeye ulaştı, Kleopatra her ne kadar Octavian'ı da baştan çıkarmaya çalışsa da bu sefer başarılı olamadı. Octavian'ın boyunduruğu altına girmektense 12 Ağustos tarihinde intihar etti.

Kleopatra'nın intiharı sonrasında Octavian Kleopatra'nın oğlu Caesarion'u idam ettirdi ve Kleopatra'nın hazinesiyle ordusuna ödeme yaptı. Bundan 3 yıl sonra Augustus ismiyle Roma İmparatoru olan Octavian, 75 yaşına kadar Roma'yı yönetti.