16 Nisan
1917
Lenin Döndü
1917 senesinde 16 Nisan tarihinde devrimci Bolşevik Partisinin lideri Vladimir Lenin, bulunduğu yaklaşık 10 senelik sürgünü sona erdirerek Rus Devriminin meyvelerini toplamak üzere Petrograd'a döndü.
Lenin 1870 yılında Vladimir Ilyich Ulyanov adıyla doğdu. 1887 yılında kardeşinin Çar Aleksandr'a suikast düzenlemeye teşebbüs suçuyla suçlu bulunup idam edilmesi Lenin için devrimciliğin başlangıç noktası oldu. Bugün Saint-Peterburg olarak bilinen Petrograd kentinde hukuk eğitimi alan Lenin, orada Marksist devrimci kişilerin arasında bulundu. 1895 yılında Marksist grupların birleşerek İşçi Sınıfının Kurtuluşu İçin Mücadele Birliği isminde bir birlik kurmasını sağladı. Bu birliğin amacı işçilerin Marksist anlayışa çekilmesini sağlamaktı. 1895 senesinin Aralık ayında Lenin ve birliğin diğer liderleri tutuklandı, 1 yıllık bir zindan hayatı sonrasında Lenin Sibirya'ya 3 yıllığına sürgün edildi.
1900'de sürgünü sona eren Lenin, Batı Avrupa'ya gidip devrimci faaliyetlerde bulunmaya devam etti. Batı Avrupa'daki yaşantısı esnasında Lenin ismini kullanmaya başladı. 1902 yılında "Ne Yapmalı" isminde bir eser yayınladı, bu eserinde disiplinli ve profesyonel devrimcilerin Rusya'ya sosyalizmi getirebileceğini savunuyordu. 1903'te Londra'da diğer Rus Devrimcilerle buluşup Rus Sosyal Demokrat İşçi Partisini kurdu ancak partinin kuruluşundan itibaren daha askeri ve sert bir yapıda olan Lenin'in çoğulcuları (bolşevikler) ile devrimin demokrasi yoluyla getirilebileceğini düşünen azınlıkçılar (menşevikler) arasında bir bölünme bulunuyordu. Bu iki grup çoğu politikada birbirine karşı gitti ve Lenin 1912 yılında partinin bölündüğünü açıklayarak Bolşevik Partisini kurdu.
1905'te Rusyada Devrim olmasıyla birlikte Lenin Rusya'ya döndü. Direkt olarak Rus İmparatorluğunu hedef alan saldırılar Çar İkinci Nikola'nın anayasa, parlamento gibi reformları vaat etmesiyle birlikte sona erdi. Ancak saldırıların sona ermesiyle birlikte Çar tüm yaptıklarını geri aldı ve Lenin 1907 yılında tekrardan sürgüne gönderildi.
Lenin 1914 senesinde başlayan Dünya Savaşına karşıydı. Bu savaşı emperyalist bir çıkar savaşı olarak görüyor, proletarya askerlerinin kapitalist hükümdarlar tarafından ölüme gönderilmesi olarak yorumluyordu. Rusya için Birinci Dünya Savaşı büyük bir faciaydı, Rusya'nın kayıpları daha önceki tüm savaşlarda tüm devletlerin yaşadığı kayıpların daha üstünde bir kayıptı. Savaş, ekonomiyi de feci bir şekilde vurmuştu ve 1917 senesinde gıda sıkıntısı sebebiyle Petrograd'da isyanlar boygöstermişti. Moralsiz askerler isyancılara katıldı ve İkinci Nikola tahtı bıraktığını açıklamak zorunda kaldı. Şubat Devrimi sonrasında hükümet belli sayıda valiliğe, savaş bakanı Aleksandr Kerensky'e ve çok sayıda şura konseyine kalmıştı.
Şubat Devrimi sonrasında Almanya Lenin'in ve yanındakilerin Almanya'yı kullanarak İsviçre'den İsveç'e geçmesine izin verdi. Berlin, Rusya'ya savaş karşıtı bir sosyalist hükümetin gelmesinin Rusya'nın Birinci Dünya Savaşında savaşmayı durdurması anlamına geleceğini düşünüyordu. Lenin mevcut hükümetin düşürülmesi gerektiğini savundu, bu esnada hükümet yanlıları Lenin'i Alman ajanı olmakla suçluyordu. Temmuz ayında tekrardan Finlandiya'ya sürgün edildi ancak Rusya'dayken söylediği "barış, toprak, ekmek" temalı konuşması halktan büyük destek gördü. Bolşevikler Petrograd şurasında çoğunluğu elde etti, Ekim ayında Lenin gizlice Petrograd'a döndü ve Aralık ayında Bolşevik yanlıları hükümeti devirip şura hükümetini (şura=tavsiye=sovyet) ilan etti.
Lenin dünyadaki ilk Marksist devletin diktatörü oldu. Hükümeti Almanya ile barıl imzaladı, endüstriyi milli hale getirdi. Toprakları insanlara paylaştırdı ancak 1918 senesinden itibaren Çar yanlısı isyancılara karşı büyük bir iç savaş yaşadı. 1920'de Çar yanlıları yenildi, 1922'de Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği kuruldu. Lenin'in 1924 yılında erken ölümü sonrasında bedeni Kremlin'deki bir mozoleye defnedildi. Petrograd şehri onun şerefine Leningrad şeklinde yeniden isimlendirildi. Ufak bir veraset krizi sonrasında Joseph Stalin onun yerini aldı.