THE KNİGHTS
Evet geçenki oyunumuzdan yarım kalan Ceneviz savasını bugun basarı ile sonuclandırıp , savas sonunda Genoa , Albenga ve scio bölgeleri topraklarımıza baglandı.
Sonrasında hedefimiz olan kudus sehrini fethetme planlarını hayata sokmak için uygulamaya aldık.
Sonrasında italya bolgelerinden biri olan Pisa sehrini ele gecirerek Genoa ticaretinde küçükte olsa ticaret yapmaya başladık.
Diğer yandan Bosna devleti ile çok yoğun sekilde fikir alışverisleri içerisine başladık.
Bosna devleti Venedik devletine savas acacagını ve bizi yanında görmek istediklerini dile getirdi.
Fakat kendisine hali hazırda olan Fransa dostlugunu bozmayacagımızı ve bu savası acarsanız %90 kaybedecekleri konusunda uyarılarımıza karşılık Venedik ile savasa giren Bosna devletine sadece dualarımızla destek olabildik.
Öte yandan Osmanlı-Memluk savasını fırsat bilerek Kıbrıs adasına çıkan Rodos Şövalyeleri gücüne güç katmaya devam ediyordu.
Dostumuz ve iyi ilişkiler yürüttüğümüz Bosna devletinin Venediğe karşı ezici yenilgi almasını izlemeyip , Venedik devletine hak iddaalarında bulunularak savas açtık.
Hali hazırdaki gücümüzün bu İtalyan devletine yetmeyeceğini bildigimiz icin beyaz barış atarak savası sonlandırdık.
Böylelikle Bosna devletine büyük olmasada gayet yeterli yardımımızı yapmış olduk ( Fransa Venedik dostlugunu bozarak).
Sonrasında ekranımızda beliren bir ileti ile karşı karşıya kaldık ve kara kara düşünmeye başladık.
O iletide Osmanlının bize savas açabileceginden bahsediyordu ve Silezya devletini yöneten Redtayın mektubunda ' Osmanlı size savaş açacak büyük ihtimal ' sözcükleri ile savunma pozisyonu almaya çalıştık ilk fırsatta ve Silezya devletine verilen yanıt ise ' Yapacak bir şey yok , ya bu dinsizleri bu topraklardan çıkaracağız ya da boyun eğecegiz.' yanıtı oldu.
Bu iletileri yazıp hemen Rodostaki askerimizi moraya çıkartmaya çalışırken beklenen oldu ve Osmanlı devleti ile savas başlamıstı.
Akdenizde Tunus ve Osmanlı donanmalarına karşı yalnız oldugumuzdan denizlerde hic bir ustunluk gosteremedik.
Bunun sonucunu da cok pahalı odeyerek Baskentimiz olan Rodos kısa sürede kusatıldı.
Balkanlarda verilen uzun savasların %80 ini Hristiyan devletler olan ( FRANSA- MACARİSTAN- RODOS SÖVALYELERİ-BOSNA) kazanarak düşman devletin kalelerini kuşatmaya basladı.
Ayrica Yanımızda olan Müslüman devlette vardı ( Khorasan ).
Fakat savasımıza gelen bu devlet ne yazikki çok zor durumdaydı ve yardım edemez haldeydi.
Savası uzun tutsak belki toprak kaybetmeden bitirme sansımız oldugunu görüyorduk fakat en büyük darbe Baskentimizin dusmesiydi ve buna care bulma sansımız yoktu. Çünkü Akdenizin hakimi Osmanlı ve Tunustu.
Savası kaybetceğimizi anlamıstık ve ne kadar az zarar ile kapatmalıyız derdine düştük.
Evet askeri olarak baya zorluyorduk Osmanlıları fakat gelin görün savas skoruna etki edemiyorduk.
Başta Osmanlının taleplerine baktık ve bize Rodos , Kıbrıs , Sakız adalarının yanı sıra Mora yarım adasını da isteyen Osmanlıya karşı balkanlarda alınan zaferler neticesinde sadece Mora yarım adasını ve Sakız adasını kaybederek savastan ayrıldık.
Ayrıca anlasma sartlarından biri olan Macaristan ile dostlugumuzu bozma secenegide bulunuyordu.
Bu denli yenilgiyi kabul etmek tabiki kendi acimizdan cok utanc verici oldugunu söylemeden gecemiyeceğim.
Sonrasında Avrupada yeni Müttefikler arayışına giren Rodos , önce Provence ile daha sonra ile Silezya devleti ile dostluklar kurarak bir nebze de olsa Osmanlıya karşı direnme şansı buldu.
Akabinde Bosna ile Venedik devletine savas ilan edip bu devletin gücünü balkanlarda ve adalarda görmek istemedigimizi dile getirdik.
Savasta Bosna devletine gönderilen mektuplar başta dikkate alınmayınca savası yenilmeye başladık.
Sonrasında Bosna devletinin gönderilen mektuplara uygun hareket edilmesi neticesinde savası kazandık.
Savasın sonunda en cok istedigimiz girit adasını alamayan ve onun yerine 2 ada alan Rodos , Osmanlıda yaşanan kayıpları bir nebze yatıştırdı.
Halkımızın büyük çoğunlugu İtalyada genişlemeyi daha uygun bulsada biz nihai hedefimizden vazgecmeyecegimizi ve bu ugurda gerekirse yok olmayı goze aldıgımızı belirterek ulkedeki karsıt gorusleri idam cezasına carptırdık.
Hedefimiz her daim Kudus Krallıgı olmak ve baş düşmanımız olan Osmanlıya her daim tehdit olmaktır.
Bir sonraki oyunda görüşmek dileğiyle...