Polish-Lithuanian Commonwealth
İlk işimiz Polonya Litvanya birlekteliğini pekiştirerek tek merkez ve tek bayrak altında toplamaktı. Fakat henüz yeni oluşmuş birliğimizi kıskanan Ruslar henüz tam sağlanamamış ülke refahını fırsat bilerek bizlere saldırdı.
Savaş ilanının hemen ardından topraklarımızın işgaline başlayan Rusların ordularının kuru kalabalık olduğunu biliyorduk. Profesyonel ordumuzu Rusları karşılaması için gönderdik.
Mozyrz kalesini işgal eden Rus askerlerini aniden yakaladık ve destek kuvvetlerinin tamamı gelemeden küçük bir galibiyetle öncülerini savuşturduk.
Kurnazlıklarımızın farkına varan Rus ordusu daha dikkatli davranmaya başlamıştı. Artık toplu bir şekilde duruyordu.
Ordumuzu Witebsk topraklarındaki ormanlık arazide ordumuzu savunma pozisyonuna soktuk ve Rus ordusunun tuzağımıza düşmesini bekledik.
Ve sonunda 2 katımız kadar olan Rus ordusu bize saldırmaya karar vermişti.
Ordumuz muhteşem bir galibiyet elde etti ve Rus ordusu kaçışmaya başladı. Askerlerimizin zafer naralarını komutan Gustaw Kwilecki sert bir şekilde susturdu. Ölülerimiz çok fazlaydı. Bu gün ziyafet verilmeyecek kutlama yapılmayacaktı.
Ruslar barış arayışına girmişlerdi. Fakat Leh Kralı savaşmaya devam edecekti. Çünkü Rusların ülkesini işgal edip cezalandırılmadan gitmesini istemiyordu...
Barış yollarının kapanmasıyla Rus ordusu tekrar dönüş ve işgallere başlamıştı. Fakat Leh ordusu tekrar harekte geçti.
Mozyrz Kalesini kuşatan Rus ordusu yakalandı ve kanlı bir savaş başladı. Rus ordusu kale ve ordu arasında kalarak yeniden zor bir durumda kalmıştı.
Zor durumda kalan Rus ordusu yenilgiye uğratıldı ve askerleri taktiksel olarak Rus topraklarına geri çekildi.
Leh Kralı Rusların barış arayışına yeniden yanıt vermedi. Zaferin tatlı hazzıyla Ruslardan isteklerini sıralamaya başlamıştı. İlerleyen zamanlarda bu yaptığının büyük bir hata olduğunu anlayacaktı.
İsveç ordularının da desteğe gelmesiyle Polonya ordusu atağa geçebileceğini düşündü. Her ne kadar Kumandan Gustaw Kwilecki savunmada kalınması için uyarsa da kral kale kuşatma emri verdi. Bu kez zor durumda kalan Leh ordusuydu.
Toropiec kalesinde büyük bir savaş daha başladı.
Leh ve İsveç birleşik ordusu büyük bir mağlubiyet elde edecekti.
Bu savaştan sonra barış arayan taraf Lehler olacaktı. Fakat Ruslar bitmek tükenmek bilmeyen insan gücüyle bu savaştan galip ayrılabileceğinden emin bir şekilde ilerlemeye devam etti.
Henüz savaşın yaralarından kurtulmadan Leh ordusu tekrar saldırıya geçti ve savaşın sonucunu belirleyen son bir savaş yapıldı.
Leh-İsveç yıpranmış ordusu yenilecek ve Lehler 2 şehirden çekilmek zorunda kaldığı anlaşmayı Ruslara sunacaktı...