[Heliaca]

Büyük Timur İmparatorluğu

1444-1500

Devletimiz Büyük Timur Han'ın ölümünden sonra zayıflama dönemine girmişti. Toprak kayıpları yaşanmıştı. Ancak yeni Şahımız Rukh bu kötü gidişe bir dur demek istemişti. Bazı bölgelere bir kısım özerlik vererek Atabeylere vermişti. Bunların başında Afganistan ve Fars ve Özbek diyarları geliyordu. Ancak bunlardan daha önemli olan halletmesi gereken büyük bir ayaklanma vardı. Acemli çapulcular ayaklanmayı devlete dönüştürmek istiyordu. Şahımız bunu duyar duymaz atına bindi ve orduyusla birlikte Acem diyarına gitti ve tüm isyancıları kılıçtan geçirdi. Bir sonraki hedefimiz ise Atamız Timur'dan sonra topraklarımızdan ayrılan bir başka devlet Kara Koyunlular idi. Onlar da Şahın kılıcından tadacaklardı ancak Şah artık çok yaşlanmıştı. Yüreği sefere çıkıp seferde şehit olmak istese de bedeni buna izin vermeyecek gibiydi. Nitekim sefer kararını aldıktan bir hafta sonra yatağa düştü ve bir daha kalkamadı. Hekimler ne yapsa hastalığına çare bulamadılar. Oğluna ise şu mektubu yazmıştı: "Benden sonra, devletimizin dedemiz Timur Han'dan bu yana kaybettiği toprakları almak için uğraşasın, isyan çıkalaranların hepsinin kellesini vurasın."

 Nitekim oğlu da aynı yoldan gidip Kara Koyunlu devletinin neredeyse tamamını Büyük Timur İmparatorluğuna katmıştır. Atabeylerin yetkilerini alarak doğrudan başkente bağlı hale getirmiştir ancak yeni fetihler yeni Atabeyler atama zorunluluğu kılmıştır. Bunların en önemlisi Basra Atabeyliği ve Taberistan Atabeyliği idi. Özellikle Taberistan atabeyliği büyük imtiyazlara sahipti. Pers bölgesinde İmparatorluk ile aynı derecede ticaret yapma hakkına sadece Taberistan Atabeyliği sahip idi.

Zaman geçtikçe devletimiz büyüdükçe artık Büyük Timur İmparatorluğunu yenilememiz gerektiği anlaşılıyordu. Bunu yapmamız için en büyük adım Babürlüleri kurmak idi. Bunun için gerekli ilk adımlar atıldı ve Hindistan'da üs bölgeleri devletimize katılmıştı. Şuan devletimizin en büyük gayesi Babür İmparatorluğunu kurmaktır. Bu kutlu yolda bizden yardımını esirgemeyenler karşılığını kat kat alacaklardır. Öyledir ki bu yolda bizim karşımızda duranlar ise Fillerimizin ve süvarilerimizin gazabından kaçamayacaklardır.