[yafeshan]

Selamlar.

Kitap Klubu kapsaminda bir baslik olarak;
Biz bilgisayar oyuncularinin aslinda cok da yabanci olmadigi bir alan hakkinda goruslerinizi merak ediyorum.

Bilim kurgu ve fantazi turu sahsen benim okudugum tek sey bu aralar. Farkli dunyalarda gezinmek, oralarin hikayelerini merak etmek hosuma gidiyor. Bilgisayar oyunlarina merakli olmamin sebepleriyle ayni yerden geliyor bu kitap turune ilgim. Ikisinin de aslinda cok benzer seyler oldugunu dusunuyorum. 

Bilimkurgu fantazi turu kitaplar ayni bizim oyun takintimiz gibi belli cevreler tarafindan hakir gorulur, cocuk isi kabul edilir. Bazilarimiz sokakta o cizgi filmden cikmis fantazi kapaklarini gostermek istemezken bir digeri arkadas ortaminda oyun oynadigindan bahsetmez bile. Neden bu tip tepkiler aliyor bunlar sizce?

Oysaki bu ikili hayalgucumuzu zorlayan, farkli ve yeni fikirlere zihnimizi acan seylerdir. Bunlar bizim beynimizi calistirmaya iten seylerdir, dusuncelere dalmamizi bir nevi zihin jimnasitigi yapmamizi saglayan seylerdir halbuki. TV basina oturup zombi gibi gunumuzun programlarini seyretmek normalken bizim hayal etmemiz yanlismidir ?

Aramizda oyunlardan dil ogrenenler vardir eminim, bilim kurgu kitap okuyup muhendis/bilim insani olmak isteyen vardir. Bunlar sadece aklima gelen ornekler.  

Goruslerinizi merak ediyorum kitap kurtlari.

[Kierkegaard]

TV başına oturup zombi gibi günümüzün programlarını seyredenler de normal karşılanmıyor.

Modern sonrası dönemde norm dediğimiz toplumun ortak değerleri belirsiz bir hale geldi; belli bir nüfusa ulaşan her kesimin kendine has normları var ve diğerlerini öteki olarak görüyorlar. Ancak ölüm, açlık gibi gerçekler toplumun büyük bir kesimi tarafından aynı anlamda algılanıyor. Bilgisayar oynamak ve fantezi türü gibi kaçış edebiyatı okumak bu gerçeklerden uzaklaşmayı çağrıştırdığından dolayı insanların çoğunluğu bu konuda olumsuz bir görüşe sahip, çünkü toplumdan ayrılan insan, zihnen de olsa, toplumu zayıflatır. Bilinçaltı bu tepkinin sorumlusu olsa gerek.

[altnkurt]

İnsanlar bilinmeyenden korkarlar.
Kitaplar da böyledir. Seni bambaşka bir evrene sürükler. Ama bazı insanlar sürekli bu evrenin sahte olduğu gerçeğini kafalarından silemez. Okudukları, içine girdikleri evrenle bütünleşemez. Bu yüzden bilim kurgu, fantezi kurgu şeyler televiyonlardaki yalı, çiftlik dizilerine göre çok soyut kalır. Onları tercih ederler.
Bu biraz kişilik özelliklerine bağlı bence. Yani kimi insan "Ya saçma bunlar ama film işte" der, izler geçer; kimi filmdeki kitaptaki dünyaya göre düşünür, oradaki normlarla yorumlar ve ona göre duygulanımlar içine girer.