01-11-2019, 22:50
(Son Düzenleme: 11-05-2020, 21:50, Düzenleyen: SchrödingersCat.)

İnternet, bilgi alışverişini demokratikleştirmiş olabilir ancak çevrimiçi sosyal ağların evrimini (NECSI'nin milyonlarca tweet analizine göre) ortaya çıkarıyor. Sosyal medya kullanıcıları kendilerini ekonomik olarak ayrılmış ekonomi-odalarına ayırdılar. Bu bilgi dağılımı, toplulukların parçalanması ve kutuplanmasını pekiştiriyor.
NECSI araştırmacıları, insanların nerelerede tweet attıklarını ve kiminle sohbet ettiklerini inceleyerek, İstanbul, New York ve diğer birçok ABD kentinde sosyal mobilite ve iletişim ağlarını haritalandırdılar. Daha sonra tweet ağları mahalle gelirine ait nüfus sayımı verileriyle karşılaştırıldı.
Sonuçlar, insanların öncelikle kendi sosyo-ekonomik gruplarıyla etkileşime girdiğini göstermektedir. Farklı gelir grupları hem fiziksel alanda hem de çevrimiçi olarak uzaktı. Ne aynı yerde bulunuyorlardı ne de benzer konuları tartışıyorlardı. Bu bölünme, yalnızca zengin ve yoksul arasında değil, daha ayrıntılı olarak sosyo-ekonomik sınıflar arasında da var.
Birçok ABD şehri, ekonomik sınıfa bağlı bir ırk ayrımcılığı geçmişine sahiptir, ancak sosyal parçalanma herhangi bir toplulukta özerk olarak ortaya çıkabilir. Bireyler bilgi paylaşır ve kendilerine en çok tanıdıkları, kendilerini güçlendiren grup kimliklerini sosyal normlarını taklit eder.
Hashtag'lerin analizi, zengin ve fakir mahallelerde tartışılan farklı konuları ortaya koymaktadır. Amerikan şehirlerinde, "yaşam tarzı" etiketleri daha zengin bölgelerde bulunurken; "sporlar", "burçlar" ve "yıldız falı" daha fakir bölgelerde daha popülerdir.
Çoğu şehir için sosyal ayrışma ve kutuplaşma, mahalleler arasındaki hareketliliğin olmaması, aralarındaki coğrafi farklılıklardan kaynaklanmaktadır. Bu, kentsel planlama politikalarının mahalle kültürünü etkileyebileceği anlamına geliyor. İnsanların yaşadığı, çalıştığı ve alışveriş yaptığı yerlerde ırk ayrımına son vermek daha fazla etkileşimi ve iletişimi artırabilir, kutuplaşmayı ve çatışmayı azaltabilir.