01-11-2020, 22:06
Shogun 2, Sengoku dönemini az buçuk bilmeme ve farklı kültürlerin ele alındığı Total War'ları tercih etmeme rağmen seride en sevdiğim oyunlardan birisi. Bana göre, bir Total War oyununu iyi yapan her unsurun layıkıyla bir araya getirildiği bir zirve noktası. Grafiksel ve sanatsal olarak oyun hiç eskimemiş. Özellikle de kuşatma savaşlarında fark edilebilen kaplamaların eskime durumu dışında oyun hâlâ görsel bir şölen. Etrafta uçuşan kiraz çiçekleri, yerde rüzgârla dans eden bitkiler, göklerde süzülüp kanlı muharebeleri adeta izleyen kuşlar...
Shogun 2'de komşu klanları bile görememek tuhafıma gidiyor. Onyıllardır, hatta yüzyıllardır aynı toprakta olan bir klan bırakın komşu klanları, Japonya'nın tamamındaki klanları mantıken tanıyor olmalı. Hiç olmazsa yanıbaşımdaki klanın varlığını, herhangi bir birimiyle karşılaşarak öğrenmek yerine oyuna o klanla tanışmış olarak başlayayım.
Bir de oyunu ilk oynadığımda generali kaybetmemek için ne kadar cedelleştiğimi hatırladım. Tabii diğer Total War oyunlarında "daha oyun başından mevcut olan kuvvetli birim" olarak yansıtılan generale alışktım. Shogun 2'de ise "generali mümkün olduğunca savaşa sokma yoksa basit bir ashigaru birimi tarafından bile katletilebilir" kısmını zor yoldan öğrendim.
Shogun 2'de komşu klanları bile görememek tuhafıma gidiyor. Onyıllardır, hatta yüzyıllardır aynı toprakta olan bir klan bırakın komşu klanları, Japonya'nın tamamındaki klanları mantıken tanıyor olmalı. Hiç olmazsa yanıbaşımdaki klanın varlığını, herhangi bir birimiyle karşılaşarak öğrenmek yerine oyuna o klanla tanışmış olarak başlayayım.
Bir de oyunu ilk oynadığımda generali kaybetmemek için ne kadar cedelleştiğimi hatırladım. Tabii diğer Total War oyunlarında "daha oyun başından mevcut olan kuvvetli birim" olarak yansıtılan generale alışktım. Shogun 2'de ise "generali mümkün olduğunca savaşa sokma yoksa basit bir ashigaru birimi tarafından bile katletilebilir" kısmını zor yoldan öğrendim.