İleti Sayısı: 3
Üyelik Yılı: 2020
Imperium:
0
1) Mikhail Gorbachev (SSCB Başkanı)
2) Eduard Shevardnadze (Dönemin Dış İşleri Bakanı)
3) Heydar Aliyev (SBKP Merkez Komite Siyasi Büro üyesi) (Tartışmalı)
•
İleti Sayısı: 1,154
Üyelik Yılı: 2020
Imperium:
14
bir maddeyi alın önce parçalayıncaya kadar sıkın sonra gevşetin olan tam olarak budur.
•
İleti Sayısı: 2,694
Üyelik Yılı: 2015
Imperium:
15
•
İleti Sayısı: 2,272
Üyelik Yılı: 2017
Imperium:
17
"Sosializm gelene kadar iyidir" sözünden ötürü olan birşeydir. Sosyalizm geldi dolayısıyla iyi yanları gitti ve felakete sürüklendiler. Eğer çinliler bu sistemdeki bu hataları görüp yarı kapitalist bir hale geçmeseydi yakın zamanda onların dağılışını görebilirdik.
•
İleti Sayısı: 343
Üyelik Yılı: 2016
Imperium:
0
Ben konuyu bir tık daha geniş alacağım. Ekonomi, ekonomi ve ekonomi. Rahmetli Süleyman Demirel'in dediği gibi 'Boş bir tencerenin deviremeyeceği hükumet yoktur.' İnsanların ekonomik durumlarının iyi oldukları ve kendilerini geleceğe yönelik ümitli hissetmeleri durumunda kabul etmeyecekleri iktidar sanmıyorum ki dünya üzerinde bulunmamaktadır. İktidarda Başkan, Führer, Kral veya herhangi bir sınıfın olması pastanın üzerindeki çilek kısmıdır. Sosyalist ülkelerde tarımdaki devasa iş gücü sanayiye aktarılınca yaşanan patlama her daim bir devrim başarısı illüzyonu yaratır. Kendine güveni gelen rejim kaynaklarını askeriyeye, bilime ve sosyal haklara aktarır. Lakin yenilenme hareketleri devlete ve devrime karşı görüldüğü için kabul edilmez ve şiddetle reddedilir. Devasa şekilde büyüyen bürokrasiyi doyuramayan ve iyice hantallaşan devlet doğal olarak çöker ve tarihe karışır. İşte size kısa bir sosyalist devlet tarihi.
Ve benim gözümde SSCB'nin dağılmasından daha büyük bir felaket varsa o da Yugoslavya'nın dağılmasıdır.
İleti Sayısı: 57
Üyelik Yılı: 2020
Imperium:
0
Krusçev, Gorbaçov :D. Sovyetler Birliği kim ne derse desin Stalin döneminde zirveyi yaşamıştır.
•
İleti Sayısı: 28
Üyelik Yılı: 2020
Imperium:
0
Soğuk savaştan bıkılması ve içerdeki demokratlık isteği.
•
İleti Sayısı: 9,619
Üyelik Yılı: 2021
Imperium:
26
Dış güçler değil tamamen vodka yasağı.
•
İleti Sayısı: 5,342
Üyelik Yılı: 2015
Imperium:
35
Rusya'nın 1&2 dünya savaşlarındaki nüfus ve ekonomik kayıplar büyük rol oynamıştır diye düşünüyorum. Rusya hiçbir zaman tam potansiyeline erişemedi. Sovyetlerin sonuna doğru nüfus yaşlanma ve düşüş eğilimine girmeye başlamıştı bile. Bide ikinci dünya savaşı sonrası kayıplarını hızlıca telafi etmek için rusyanın doğal kaynakları hor ve aşırı kullanıldı sürdürülebilir bir kullanım olmadı. Aral gölünün kuruması buna bir örnek olabilir.
Bunların dışında yozlaşma ve merkezi hükümetin azınlık milletler üstündeki askeri baskısını kaybetmesi de rol oynamıştır elbet.
俺たち 自由 に なれる の か ?
•
İleti Sayısı: 78
Üyelik Yılı: 2016
Imperium:
0
Hort, gerçi konu tarih olunca hort da sayılmaz herhalde. Kendimce düşüncelerimi yazayım ben de.
Sovyetler'in çöküş nedeni; iyiymiş gibi yapmak.
Bildiğimiz gibi Soğuk Savaş; ABD ve Sovyetler'in doğrudan savaşa girmeyerek rejimlerini dünyaya yayma mücadelesiydi. İyi yaptıkları işleri öne çıkartarak rejimlerinin propagandasını yapıyorlardı. İşi en iyi yapan, en iyi rejime sahibiz diyebiliyordu. Haliyle diğer devletlerin de, işi iyi yapanın rejimine kayacağını ön görüyorlardı. "Biz daha iyisini yapıyoruz" gösterileri giderek şova dönüştü. Öyle bir noktaya gelindi ki mesele işi iyi yapmaktan çıkıp, kötü yapılan işleri bile iyi yapmış gibi göstermeye geldi. Gidişat çürümeye doğruydu. Tabi ABD nispeten özgürlüklerin olduğu bir ülke. Protestolar (Vietnam protestoları, Woodstock, çiçek çocuklar vs.) ile çürümeyi erken fark etti. Paranoyalarla dolu McChartyciliği bir kenara bırakıp, özeleştirilerini yapıp, hayallerden uzak politikalarla zor da olsa geri dönebildiler. Üstelik hür teşebbüsün tavanda olduğu bir ülke olduğu için ekonomisi de fazla etkilenmedi. Esas sıkıntı Sovyetlerdeydi, totaliter rejim yüzünden onlar bu durumu hiç fark edemediler ve berbat yaptıkları işleri iyi göstermek zamanla bir devlet refleksine dönüştü.
Devletin; iş yapmak yerine, yapılmayan işleri kitabına uydurmakla mesai harcamasının örnekleri saymakla bitmez, ancak dehşet verici iki örnekle söylediklerimi pekiştireyim.
Rostov'da; geneli çocuklardan oluşan, detaylarına giremeyeceğim işkencelerle, birbirine benzeyen cinayetler işlendi, kısacası bir seri katil. Ancak; böyle bir şey olamazdı, seri katiller yalnızca ABD'de görülürdü. Seri katiller; kapitalist batının ahlaksızlığının ürünüydü. Hızlıca katilin peşine düşüldü. Çok hızlı bir şekilde katil bulundu, itiraf alındı ve ensesinden bir kurşunla infaz edildi. Sovyet güvenlik güçleri, çok hızlı ve kesin sonuç veren mükemmel bir iş çıkartmıştı. Yalnızca ufak bir sorun vardı, infaz ettikleri kişi katil değildi. İşin kalitesinin, niteliğinin, hatta yapılmasının bile önemi yok; tek önemli olan mükemmel yapılmıştır diye raporlanıp şovunu yapmak. Tabi bu şov, gerçek katil Çikatilo'nun üstündeki şüpheli bakışların kalkmasına sebep oluyor. Yetmezmiş gibi; çocuklarının başına bir şey geleceğinden endişe ederek, diken üstünde çocuklarının başında gardiyan gibi bekleyen ebeveynler de çocukları biraz serbest bırakmaya başlıyor, nasılsa katil yakalandı ve artık rahatlar. Maalesef bu şovun faturası cani avcının daha vahşice saldırabilmesi için av sahasının temizlenmesine sebep oldu.
Bundan daha dehşet verici devlet sorumsuzluğu olabilir mi? Konumuz Sovyetlerse cevap evet. Nükleer santral inşaatı hızlandırılıyor, 4. bölümü Aralık ayına yetişsin de yıllık raporumuz sağlam olsun deniliyor. Bu kadar hızlı yetiştiremezsiniz diyen batılılara da ders vermiş olunacak. Sonuçta santral hiç beklenmedik bir hızla mükemmel bir şekilde hizmete giriyor. Tüm duvar kalınlıkları istenilen ölçülerde, tüm kriterleri karşılanmış, A kalite beton. Tabi; kağıt üstünde, raporlarda. İşi yapmaktansa şov yapmak dedim ya, iş yetişsin diye palas pandıras çalışmalar yapılıyor. Raporlara A kalite beton geçiriliyor ancak B kalite beton gidiyor, kalınlıkları ise istenilen ölçülerde değil ancak raporlara daha kalın geçiriliyor. Tabi müteahhitler boş durur mu, madem projenin başındakiler rakamlarla oynadı, ne götürsek bizden sorulmaz diyerek kara borsadan betonların bir kısmı da satıldı. Neredeyse oturulur raporu tartışılacak binaya nükleer santral yapıldı. Politbüro için sonuç; mükemmel, batıya ders verildi, tüm dünya Sovyetler'in gücünü gördü. Gerçek sonuç; Çernobil. Düşünün, koca coğrafyayı haritan silebilecek bir işte bile çalışma ciddiyeti kalmamış. Sovyetler iyi desinler de gerekirse tüm memleket haritadan silinsin.
Mesele rejim meselesi de değil esasında, üç kuruşluk hesaplarla vatandaşlarının canını hiçe sayacak yöneticilerin olduğu, hesap soranın ise olmadığı her yerde yaşanır bunlar. Kimileri şovu için santral patlatır; kimileri koca bir bölgeyi üç kuruşluk çay geliri azalmasın diye kanser yapar.
İş yapmayı bırakıp da yapılmayan işleri mükemmel gibi gösteren bu rejimde hür teşebbüsten eser de yok, devletçi ekonomi. Tabi sonuç; ekonomik çöküş, glasnost, duvarın yıkılması. Ambalajı ne kadar iyi olursa olsun, çürük ürün çöpe gider. Ne kadar iyi paketlerseniz paketleyin; çürük, muhakkak kokusunu dışarı verir.
Ders: Rakamlarla oynayarak enflasyonu düşük gösterince, ekonomi düzelmiyor. Büyük devlet; dünya gücü, dünya lideri, uçuyoruz, ekonomi çok iyi vs. masallarını halka yutturmakla olunmuyor. Güçlü ve ayakta kalan devletler/rejimler; şeffaf, öz eleştirisini yapabilen ve gerçekçi politikalar üreten devletler/rejimlerdir.
Aşağıdaki 2 üye Turgay nickli üyenin bu iletisini beğendi:2 üye Turgay nickli üyenin bu iletisini beğendi.
• Sezar, Duman
İleti Sayısı: 1
Üyelik Yılı: 2024
Imperium:
0
Güdümlü ekonomi planı yani her şeyin fiyatını devletin belirlemesi, serbest piyasanın olmayışı başlı başına bir sebepti. Ayrıca sadakatsizlik, farklı bir düşünceyi benimseme/okuma/izleme/dinleme suç ve dahası ölüme kadar gidiyordu. Ayrıca tarihte hep görülmüştür. Çok uluslu devletlerin elbet bir sonu olacaktır. Öyle ki milliyetçilik akımı sovyetleri derinden parçalayan başlıca sebeplerden biridir.
•
İleti Sayısı: 828
Üyelik Yılı: 2020
Imperium:
1
MC Donalds sovyetlerde bayi açıyor sosyalizm kapitalizme mağlup oldu
•
|