20-12-2022, 10:31
Herkese merhaba yine Amatörce yaptığım seriyi size sunmak istedim.Save load yapmadım direk dümdüz oynadım Ironman modu açık değil.
Yeni güncelleme (1.2) ile Osmanlı İmparatorluğu ile oynama fırsatı buldum.Bu sefer biraz daha tecrübeliyim ancak bazı yeni eklenen mekanikleri yeni tecrübe edeceğim.1875 yılına kadar olan süreçte neler yaşanmış anlatacağım.
Osmanlı devletini açınca hemen diplomatik durumlara el atıyorum Rusya ile rekabeti sonlandırıp yunanistan ile rekabet yapıyoruz Sonra Rusya,Avusturya ve Fransa ile ilişki geliştiriyoruz Burdaki temel amacım Avusturya ile olan ticaretimi son derece artırmak ve mümkünse bir savunma paktı yapmak, Fransa ile hem ticaret anlaşması yapmak hemde bir ittifak yapmak Çünkü fransa, önceki tecrübelerime göre gerçekten müthiş bir müttefik olabilir hani olursa Birde Rusya ile ticaret yapmak diplomatik amaçlarım genellikle bunlar.
Teknoloji olarak Yine toplumsal bir teknoloji olan Deneycilikten başladım burdaki amaç partilerin kurulmasını sağlamak özeliklede Hürriyet ve itilaf partisi.Politika bölümünde en büyük amacım Aydınlar,Sanayiciler ve Silahlı kuvvetleri tek bir çatı altında toplayarak meşru bir hükümet kurmak eğer mümkünse tek bir partide toplanmalarını sağlamak.Tabien nihayetinde modern Başkanlık sistemini getirmek bunları sırasıyla yapmaya çalışacağım.
Tabiki öcelikli hedefimiz Tanzimat reformaları benimde nihai hedeflerime ulaşmak için zaten bunu gerçekleştirmem gerekiyor.
Yine 1835 yılında başlaken Hükümet Ayanların etkisi altında ve aydınlar bize birazcık öfkeli e madem öyle Bende hal böyleyken silahlı kuvvetleri ve burjuvayıda yanıma çekip nispeten iyi olan meşruluk ile profesyonel askerliğe bir geçiş yapayım dedim çok ilginçtir yapay zeka bu konuda bana çok yardım etti ve tek celse kanun geçti.Artık ordumuz profesyonel ama silahlar ve toplar en büyük sorunumuz bunlar.Her neyse Hükümette biraz ayar verdikten sonra Ayanların gücünü azaltmak amacıyla ırsı bürokratlar yerine atanan bürokratlar kanununa göz atıyorum eğer bu kanun geçerse hükümetin meşruluğu bir miktar düşecek ama yapacak bir şey yok reform şart!!.
Ekonomiye gelince reformlar devam ederken inşaat sektörünün üretim yöntemini bir seviye artırarak 45-50 birimlik inşaat kapasitesiyle inşaatlara ve ekonomiyi büyütmeye odaklandım.Öncelikle Demir ve Aletlere ağırlık verdim ve bunlardan sonrada kağıt kağıttan sonra kömür ve cam endüstrisi ve bunlarla birlikte yönetim binaları,10 adet üniversite yapıyoruz.bunları bir kaç yılda önemli bir seviyeye getirdikten sonra demir ve sert odunumuza göz atarak hemen Ankarada silah fabrikalarına başlıyorum ilk ettapta 5 fabrika ordumuzun sıkıntılarını büyük ölçüde çözeceğine inanıyorum tabi bunlara bağlı olarak ordunun teçhizatlarını yeniledik ve ordumuzu 200 tabura yükselttim.Daha sonra Kazakistan ile Rusya arasındaki gerilimi fırsat bilerek İran devletine kukla yapmak için bir diplomatik hamle başlattım diplomatik hamle yarıyaya gelince Rusya iranın safına yerleşti bende bu iş uzayacak diyerek bir an geri çekilmek istedim ama yani Rusya savaşta muhtemelen savaştan zarar görmüştür diyerek kendi teknolojimede güvenerek iddiayı devam ettirdim hatta (Avusturya ve Fransa’dan Top ithalatı yaptım ne olur ne olmaz diye) çünkü seyyar topçulara geçtik bu konuda sıkıntı yaşamamak için mecbur böyle bir hamle yaptım.Savaş başladı ve 3 yıl devam etti tabi Kazakistan ilhak edildi bende dedim eyvah naneyi yedik koca Rus ordusu Artık havyari İstanbulda yer dedim bende yapacak bir şey yok diyerek Balkanlarda ve Anadoluda asker basayım dedim sonra nasıl oldu bilmiyorum ama Rusya savaştan çekildi.Yaptığım tek şey 50 parça gemiyi Rusyanın ikmal ağı olan Baltık denizine yolladım orda onlar çay felan içip rus kızlarıyla eğleniyordu hatta nedendir bilinmez bir nüfus artışıda oldu ?, sonra Rusya sınır cephelerinde Savunma pozisyonundaydım ve genel olarak Savunma özelliği olan komutanlara öncelik verdim blançoya baktığımda Rusya savaşta 250k Ölü vermiş bense 75k vermişim heralde bunun etkisi ile savşatan çekildi bende bu sevinçle İran’ı hemen kendime bir kukla olarak bağladım tabi bu durum dünyada prestiji artırdı tabi hafite olsa ekonomik sarsıntı yaşadık.
Elde ettiğimiz şöhret ile dünyada 8.liğe yerleştik Ordudaki garnizonlarıda full teçhizat yapınca 7. olduk.Ordudaki bazı generalleri çıkar gruplarını çok öfkelendirmeden yavaş yavaş tafsiye etmeye başladım.Yeni generallere görev verirken 2 adet aydınlara bağlı bir general buldum bu Generalleri hemen Mareşal yaptım tabi bu Aydınlar ile olan ilişkilerimi hem artırdı hemde aydınlar Hükümetin değişmez bir parçası olmaya başladı.
Mısır operasyonuna geçmeden önce diplomatik hamlelerimin bazıları sonuç verdi Fransa ile hem ticaret hemde ittifaklık imzaladık hatta fransaya Cezayir savaşında 80 taburluk ordumla yardım ettim.Artık Bundan sonra Mısır’a sıra gelecekti.
Bu gelişmeler eşiğinde politik olarak bazı kanunları yapay zekanın yardımı ile mi yoksa oyundaki şansım ile midir bilinmez kanunlar çat çat çat diye geçti.Irsi Bürokratlar yerine Atanan bürokratlar sonra mülke dayalı oy hakkı sonra ırksal tecrit yasası sonra sanayicelerde güçlendiğinden onlarında etkisiyle devlet okulları yasasına geçtik sonra ortamı yakalayınca tarımcılık kanununa yoğunlaştım bu kanun beni çok yordu yani 4 yıl oldu zor bela geçti.Ardından kişi başı vergilendirmeye yoğunlaştık.
Not:Oyunun başından beri sanayiciler ve Aydınlara arka çıkıp Ayanları hükümetten düşürdükten sonra baskılama politikası yürüttüm.
Partilere gelince1850 yıllarında büyük değişimler yaşandı daha önce hürriyet ve itilaf partisinde Burjuva ve aydınlar varken 1850 lerde Silahlı kuvvetler muhalefetten ayrılıp vatanperver partisini kurdu sonra tabi bende silhalı kuvvetleri hiç hükümetten atmadım sonra Ne olduysa Burjuva muhafazakarlara geçti ancak Silahlı kuvvetler Hürriyet ve itilaf partisine katıldı nerdeyse ağlayacaktım.Tabi hayırsız sanayiciler bunca desteğe rağmen hala müzmin bekar gibi tek başına takılıyorlar ama meşruluğu azaltmasına rağmen hükümette tutmaya devam ediyorum umarım bir hıyarlık yapmazlar bir süre sonra reformlardan kaynaklanan otorite sıkıntısı ve ekonomik sebeplerden dolayı aydınlar ve sanayicilerden desteği çektim ancak ayanlar ve ulemayı ara ara değiştirip baskılamaya devam ettim ama yani hala muhalefet olarak güçlüler Muhafazakrlarda
Burjuva,ulema ve ayanlar başı çekerken Halk kesimi sessiz sedası nötr vaziyette kenarda bekliyordu.Sendikacılar alt alttan ben geliyorum sinyali veriyorlardı.
Bi ara hükümet meşruluğu tavan yaptı 100/100 oldu sanayicilere Rağmen tam bu sırada aydınlar yüzde 45 lik bir nüfuza sahipti.
Sebeplerini saymak istiyorum:
1. 2 Adet aydın general mareşaldi
2. Üniversite sayısı 13tü ve hepsine akademisyenleri yerleştirdim
3. 10 adet sanat yapsı vardı bunlarada yine akademisyenleri koydum
4. Bürokrat maaşlarını biraz yükselttim
5. Yönetim binlarını sekuler yapıp Aydınların etkisini artırmak istedim
Sanırım bunlar sayesinde Aydınlar büyük bir güce ulaştı.Tabi bu 15-20 yıl kadar sonra yüzde 22 ye kadar düştü.
Tek kötü tarafı bu adamlar savaşı pek sevmiyor ama Silahlı kuvvetler bu durumu dengelemeye yetiyor gibi. Savaş isteğinin ful olmasını sağlamak istersek sanayiciler ile silahlı kuvvetler ittifak kurması lazım her neyse bu durum böyle şu anlık.
Oyunda bir ara dikkatimi çekti güzel sanatlar ürünü fiyatı gün geçtikçe arttı ve o binadaki kazanım oldukça iyi arttı.Ve iyide prestij veriyor bunun yanında çok güzel eventler veriyor yani dikkatimi çekti.
Vergilendirme yasası devam ederken Gözümü Mısır’a çevirdi Hemen diplomatik hamleye giriştim burda Fransızlar yanimiza geldi ve savaşta yine Bu Rus illeti karşımda savaşa girdi.Her neyse garnizonlardaki teçhizatı artırmıştım silah konusunda kayseride çıkan bir eventle müthiş silah ve top üretiyordum. bu savaşta yine Ruslara karşı savunma yapıp Baltıktaki ticaretini bitireceğim. Bu arada 70 parça donanmam var.30 tanesi Akdenizde bırakıp 40 tanesini baltıklara yolladım.Baltıklarda olan deniz savaşında fransızlarında desteğiyle rusların deniz üstünlüğünü bitirmiş olduk.
Mısıra gelince Her zamanki çıkarma taktiğini denedik ancak bir süpriz oldu Mısır 120k ordusunu batıya yerleştirdi Yani Libya tarafında savaşı kaybediyorduk ama her ne hikmetse Suriye Adana tarafında çarpışmalarda genel olarak kazandık Rus cephesinde durum bir ileri bir geriydi ve Rusya ağır kayıplar veriyordu benimde kayıplarım vardı ama yani canımı çok yakmadı.tabiki düşen askerin yerini hiç birşey durduramaz ama yani savaş bu.Mısır şartları kabul edince Rus cephesinde üstünlük kurarken benim koloni olan Fang’da isyan patladı sonra Mapuchede Allah belanızı vermesin dedim mecbur o bölgeye asker yolladım.
Savaş son hızıyla devam ederken yıl 1951 olmuş nerdeyse 2 yıldır savaştayız tamda bunu düşünürken vergilendirme yasamız geçti ve ekonomik olarak çok rahatladım artık derin bir nefes aldım bende burdan aldığım destekle hemen orduya maaş desteği verdim bir süre sonra Kafkas cephesinde ilerleme kaydetmeye başladık hatta iran ordusu fırsat bululdu Astrahan sınırlarına dayandı hal böyleyken Fransa nedeni bilinmez savaştan çekildi.Bende devam ettim ve sonunda Rusya ile barış imzaladık.
Sonuç olarak tanzimatın 3 reformu tamamlanmış geriye tabur sayısını 250 yapmak kaldı onuda hemen yapıp Avrupa’nın hasta adamını üzerimizden attık bunu biz kanıtladık Ruslar bizi yenemedi yani bileğimiz sağlam olduğunu bütün Avrupa gördü.
Savaş bittikten sonra Ne hikmetse Avusturya hem ticaret anlaşması hemde savunma paktıyla karşıma çıktı bende hemen imzaladım amacım zaten buydu.
Sonrada ticaret ağımıza Prusya’da dahil oldu.
Tabi reformlara kaldığım yerden devam ediyorum okullaşma,iç güvenlik ve kolonileşme gibi kurumların seviyesini artırmayıda sürdürdüm. Ancak zaman geçtikçe hükümette bazı çatlaklar olmaya başladı ve sendikacılar geldi sosyalist partisini kurdular hemde hiç çaktırmadan kendi kendine nasıl bu kadar güçlendi hayret ettim.
Aydınlar ve Silahlı kuvvetler aynı kanatta kalırken sanayiciler hep bir puştluk peşinde meşruluğu bozuyorlar bir ara meşruluk 20 nin altına düştü.
Sonra kontrol edince evrensel oy hakkı getirirsem bu meşruluk düzelecek gibi göründü.Bende o kanuna geçiş yapayım dedim bir kaç ay sonra Aydınlardan gelen bir teklifle kanun direk geçti çok şaşırdım sonrada hükümet meşruluğu 50nin üzerine geldi bir nebze nefes aldık ama hala bu sanayiciler hem canımı sıkıyor hemde ara ara bazı yerlerde üniversite dikiyorlar (çok tuhaf adamlar) Memlekette üniversite sayısı 20 yi geçti sanırım ben sadece 10 tane yaptım gerisi ya fetihlerden geldi yada sanayiciler bağış yaptı (demekki paraları çok)
Sonra tam ayrılma yasası yine aynı şekilde gelen bir eventle tescillendi sonra ilkokul zorunluğu ifade özgürlüğü gibi yasalar çok hızlı bir şekilde kanunlaştı sonra bu serbest ticaret ve müdahalecilik kanunlarınıda zorlayarak geçirdik.Bu arada Sendikacılarla sanayiciler birlikte iktidar partisine katıldı devlet partisel olarak tam anlamıyla ikiye bölündü (ilericiler ve gericiler)
Bir ara bir event tetiklendi aydınların liderinin etkili olması nedeniyle dünyada liberaleşmenin öncüsü olarak devam etsinmi gibi bir event geldi bende kabul ettim.Sonra devlette çok ilginç şeyler oldu bir anca göçler arttı İngiltereden bile göç alıyorum.Sonra Osmanlı liberalleşme yolu girdisini tamamladık tabi burdan yine büyük kazanınmlar elde ettik ve dünyada süper güç olmaya yaklaştık 5. Olduk ara sıra 4 oluyor ama genel olarak 5.yiz.
Bu olaylar arasında 1856 yılında mısırdan geriye kalan topraklarımızı aldık.Daha sonraki yıllarda mısırı kendimize kukla yapmayı başardık.Hal böyleyken Okyanusya bölgesindeki kolonileşmemiz devam ederken ufak tefek isyanlar oldu onları sakinleştirdik.
Basra Körfezinde 10 parça donanma inşası yaptık ne olur ne olmaz diye.ülkemizde artan taleplerden dolayı lüks tüketim ürünlerine yöneldik bunlarıda önemli seviyelere çektik ayrıca demir çelik üretimi motorlu araçlar ve demir yolu yatırımlarımız eş güdümlü olarak devam ettirdik ekonomimizin büyüklüğüne göre inaşaat sektörünü artırmaya koyulduk.Kolonilerde yapmış olduğum yatırımlar sayesinde boya,kahve ve kauçuk elde ettik ve böylece lüks ürünlerimizde ve üretim yöntemlerinde önemli kazanımlar elde ettik anca ülkemizin hammade ihtiyacı sürekli artıyordu.
1870 yıllarına gelince Önce Mısırı ilhak ettim sonra iranı ilhak ettim ama yani biraz pişman oldum çünkü çok hızlı genişledik ve ülkede bir kargaşaya oldu bir çok eyalette kargaşa hakim ve yapacak bir şey yok olan oldu bir kere.tabi bunun iyi bir tarafı var iranda petrol sahalarının kontrolunu ilerki yıllarda sağlayacağım.Muhalif gruplar ülkede devrime hazır ve nazır bir şekilde bekliyor buda benim bürokratik kapasitemi düşürüyor ne yazık ki.yani devletimiz güçlü ancak içeride düşmanımızda güçlü
Ekonomimiz iyi ancak hala toplumların sıkıntılarını tam olarak çözmüş değiliz artık savaşları bırakıp bu konuya yönelmek gerekiyor.bende artık kendi iç meselelerime önem verme kararı verdim 1890lı yıllara kadar bu sorunarı bir şekilde çözmeliyim.