Osmanlı Rehberi
#1
Dikkat etmemiz gereken temel şey,savaşıp savaşmayacağımıza karar vermeliyiz.Eğer savaş taraftarı isek,genellikle Rusya'nın ilk üç tur içinde;Avusturya'nın ise onu takip eden birkaç tur içinde savaş ilan etmeye meylinde olduğunu göz önünde bulundurmalıyız.Bu duruma göre Yaş ve Belgrad'daki orduları sırasıyla Macaristan ve Kırım'ın alınması amacıyla sınırlara yaklaştırıp savaş ilanını beklemeksizin İtalya Krallığı ile Rusya ve Avusturya'ya savaş ilanı şartıyla ittifak imzanlanmalı.Bunun ardından Kutusov nam ceneral emrindeki ordu ile Belgrad'a gelmeden Macaristan'ı fethederek himayemize alıp bahsettiğim orduyu saf dışı bırakmalıyız.Daha sonra aynısını Kırım ve Romanya için uygulayıp Rusya ile savaşı devam ettirmek istemezsek Yaş'ı onlara terkedip bir ittifak imzalayarak Avusturya ile başbaşa kalabiliriz.Eğer Rusya ile de savaş devam ettirmek niyetindeysek 3.seviyedeki kışlayı inşa edene kadar gelirimiz oranında atlı asker ile Rusya'nın içlerine yağmaya çıkarak üzerimize gelmesini engellemeye çabalarken Yaş ve Belgrad'da ikmal binasını inşa ederek başlangıçtaki orduları Belgrad'da kısa sürede toparlayıp Hırvatistan'ı ele geçirmeliyiz.Bu arada gelirimizi artıracak binaları inşaata öncelik vermeliyiz.Savaş kararın kötü tarafı her ne kadar Rusya ve Avusturya ile barış anlaşması imzalasak da sınır bölgelerinde ordu bulundurmamız halinde savaş ilan ederek üzerimize gelmekten vazgeçmemeleri üzerine ordularımız ile duraksamaksızın teyakkuz halinde olmak zorunluluğumuz.Fakat savaşları başarılı şekilde idare ederek yetişen cenerallerin özellikleri artıyor ve kabineye seçilecek bakanlar daha nitelikli oluyor. Daha az aksiyonun olduğu ikinci seçenekte daha ilk turda Rusya ile Yaş' karşılık Avusturya sınırındaki topraklardan birini takas şartıyla müttefik olunup;Avusturya ile de Rusya'dan alınan bölge terk edilerek müttefik olunabilir. Böylelikle biz savaşmaya karar verene kadar sükunet içinde ülkemizin gelişmesini sağlayabiliriz. Bu sükunet devrinde Sardinya bir sıçrama tahtası kullanılarak İtalya fethedebilir veya Avusturya'nın yanında Fransa'ya karşı savaşabiliriz.Hemen eklemeliyim ki Fransa ve İngiltere gibi donanması olan ülkelere savaş ilan edilmeden önce brig veya şalopalardan oluşan mütevazı bir donanma için tersanelere sipariş vermeliyiz.Çünkü Atina'ya asker çıkartıp  bizi uğraştırabiliyorlar.
Rakiplerimize karşı avantaj elde etmek için şunlar yapılabilir:
1-Avusturya ve Rusya ile ilk turda askeri geçiş karşılığında ayrı ayrı 3500 altına kadar verebiliyorlar,
2-Avusturya ile savaşılırken Macaristan ve Transilvanya bağımsızlıklarını kavuşturularak,iki cepheli savaşlarda sadece Hırvatistan üzerinden Avusturya'yı karşılayıp Rusya ile daha rahat mücadele edilebilir.
3-Himayenize aldığınız devletlere savaş ilan edildiğinde onların yanında yer almazsanız her ne kadar diplomatik saygınlığınız 15 puan azalsa da onların hayatta kalma şansı artıyor,tecrübeyle sabit.
4-Rusya ile ittifak halinde,Rusya buna güvenerek sınır boylarında yok denecek kadar az asker bırakıp Macaristan üzerinden Avusturya'ya yardım için Bavarya ve Vütenberg veya duruma göre Fransa ile savaşıyor.Bu durumdan yararlanılabilir.
5-Araştırdığınız teknolojileri takas edip ufak devletlere satarak ilk 30 tur çok hızlı gelişebilirsiniz.
6-Akdeniz'de Sicilya'nın altındaki ve Cebelitarık'ın sağındaki iki nokta ve Portekiz kıyılarının karşılarındaki yerler azami gelir getiren ticari yollar.
7-Mümkün mertebe yağmayı ilerleyen turlarda yapmalıyız,diğer türlü bölgeye ikinci defa yağmalanmasından çok az gelir elde ediliyor.
8-Ordularımız mağlup veya imha olur ve şehri savunamayacak durumda kalırsak şehri teslim ederek çekilerek yağma edilmesinin önüne geçmeliyiz.Böylelikle bölgeyi geri aldığımızda gelir kaybına uğramayız.   
9-Her bir orduda en az 5 batarya top olmalı.Mümkünse bunların 2'si obüs, diğer 3'ü ise 600 menzilli olmalı.
10-Fransa'nın kara ordusu ve İngiltere'nin donanmasının moralleri yüksek olduğu için birkaç misli asker/donanma ile saldırmak daha mantıklı.Özellikle İngiliz ve İspanyol donanmaları için bolca  64'lük birkaç tane amiral gemisi eşliğinde;mesela 3 64'lük amiral gemisi 15 brig veya şalopa 2 de 32'lik fırkateynlerden oluşan toplamda 60 parça donanma ile hareket edilmeli.Böyle hareket etmedeki maksat yitirilen gemiler hızlı telafi etmek.Zaten bir rakip donanmayı imha ettikten sonra toparlanmları çok zor oluyor.
11-Donanmayı aktif kullanmak için ilk turdan tersaneyi 2.seviyeye çıkarıp sekiz turda 4 şalopa veya brig inşa ederek devamında ikişer ikişer belirtilen sayıda donanma inşa edilmeli.
12-İlk turda yapılması gereken ilk şey Dolapçı Musa Efendi'yi 2.bakanlığa getirip 5 yıldızlı bir bakana sahip olmak.Ardından donanmada bombacı gemiler ile orduda sipahileri terhis ederek bütçede görece bir bolluk oluşturulmalı.
(Şimdilik bu kadar.Devamı gelecek...)
[+] 2 üye Ahmetmuhtarpaşa nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#2
Arkadaşlar giriş olarak düşünebileceğimiz ilk kısımdan ayrı olarak daha detaylı bir şekilde devam etmek niyetindeyim.

-Osmanlı ile oynarken  tercih edilesi zorluk-
Oyunun kampanya ve savaş zorluk seviyeleri için en makul ve eğlenceli seviye "zor" seviyesi. Neden "en zor" değil de "zor" derseniz eğer, benim için iki sebebi var:
-Birincisi zorluk seviyesinin artırılmasında mantığa ters olarak, sizin kurnazca birtakım faaliyetlerinize karşı yeterince kurnazca davranamamasını sizden çok daha düşük maliyetle her şeyi yapabilmesine rağmen bir günü diğerini tutmayan diplomatik faaliyetler ile telafi etmeye çalışarak diplomasiyi anlamsız hale sokması. Bütün ordularını bozguna uğratsanız bile asgari yenilgi şartlarını(arazi terki, askeri geçiş hakkı, savaş tazminatı veya teknoloji transferi gibi) kabul etmeyerek sizi rakibinizi ortadan kaldırmaya zorlaması da cabası.
-İkinci sebep ise adeta olağanüstü seferberlik halinin oyun boyunca devam ettirilmesiyle yenilgisiz kahraman olmanızı beklemesi. Bütün bunların dışında, bütün devletler bizim rakiplerimiz ile olan savaşlarımızın sonucunu beklercesine sınırlara ordular yığıp beklemeye koyulması(bu Fransa olduğumuz takdirde mantıklı olabilir), veya garnizon kuvvetleriyle savunulan şehrin tam tekmil ordularla düşürülememesi gibi abesliklere şahit olunmuyor da değil.

Rusya ile beraber mi, Rusya'ya rağmen mi hareket edelim? Ne dersin?
Savaşalım, savaşalım ama şu askere bir nizam verip layıkıyla bunu yapalım diyorsak, Rusya ile ittifak kurmamız artık bir zorunluluk. Ancak bunu yaparken diğer müttefik adayları olarak önümüze çıkan iki seçenekten(Avusturya-Prusya) hangisini tercih edeceksek, anlaşmada ona sınırı olan bölgeleri seçmeliyiz. Bu aşamada Rusya ile ittifakı geçici olarak düşünüyorsanız,  Avusturya' nın Rusya ile savaşının çoğunlukla Galiçya ile sınırlı kalması yüzünden Prusya tercih edilesidir. Yaş ve Kırım üzerinde bir hak iddia etmek gibi niyetim yok, Fransa'ya karşı savaşmalıyım denilirse; askeri geçişi içeren ittifak görüşmelerine Avusturya ile başlayabilirsiniz. Hayır, hayır ben Ruslara güveniyorum derseniz Yaş ve Kırım'ı karşılıklı terk ile ittifak akdedebilirsiniz.
Gelelim diplomasideki inceliklere:
a-Osmanlı ile oynarken Napolyon'un hedeflerinin sırasıyla Viyana, Berlin, Varşova, Moskova olduğunu bilerek hamlelerimizi yapmalıyız. Ek olarak savaşların yükünü çekecek Avusturya ile ilişkilerimizde hassas davranmamız önemli. Eğer Avusturya ile Fransa arasındaki dengede Avusturya'yı gerekenden çok yıpratırsak Fransa'nın ardı arkası kesilmez ordularıyla yüz yüze gelebiliriz. Onun için Avusturya'nın genişleme alanına yayılma hızını keseyim derken baltalamamaya dikkat etmeliyiz. 

b-İlk olarak yönetim şeklinde değişiklik yapılmak istenirse bu ertelenmeli. Çünkü ilk 30 turda birden çok düşman ile savaşmak bizi hayli yıpratacak ve kalkınmamızı baltalayacaktır.

c-Yapılacak antlaşma görüşmelerinin kısa olabilmesi için devletlerin tarihi hedef olarak elde etmek istedikleri bölgeleri bilmeliyiz. Böylelikle rahatça anlaşabiliriz..(Örneğin, Rusya'nınki Yaş, Galiçya, Finlandiya, Varşova ve Könisberg; Prusya'nınki Alman prensliklerinin toprakları olan Hessen, Oldenburg, Saksonya, Meklenburg gibi)

ç-Savaşıp/savaşmama ve Rusya ile/Rusya'ya rağmen seçeneklerinden birinde karar kıldıktan sonra buna göre çeşitli ihtilafın olduğu ve oluşacağı meseleler çıkarmalıyız. Örnek olarak Rusya'nın tarihi hedef olarak gördüğü Finlandiya'yı almak için İsveç'le savaşmaya veya Kırım'ı himayemize aldığımızda Kırım'ı almaya hevesli olduğunu bilirsek savaş bahanemiz hazır olur. Böylece diplomatik saygınlığımızdan taviz vermeyiz.

d-Majör devletlerden birini tasfiye etmek veya bize mahkum ederek yaşatmak istiyorsak, başkenti yağmalayarak halkı isyana teşvik ederek veya başkentteki orduları bozarak cumhuriyet ilanına yardımcı olup diğer devletlerin ona hasmane bir tutum takınmasını sağlayabiliriz.

e-Minör devletler himayenize girdiğinde isyan etmezlerken majör devletler fırsatını bulunca tez elden isyan ediyor, bilginize.

f-Herhangi bir teknolojiyi sattığınız fiyatı düşürmeden diğer ülkelere satamıyoruz. Başlangıç düzeyindeki teknolojileri sırasıyla 1000,900,750 ... 150 altına kadar fiyat düşürerek bütün devletlere bu teknojileri satabiliriz.

g-Gelişmeye çabaladığımız devirde, Minör devletlere ücretsiz veya cüzi ücretlerle teknoloji transferi yaparak olabildiğince diğer devletleri uğraştırması için desteklemeliyiz.(Örnek "Beylik Muskeeters" yetiştirebilene kadar; Bavarya, Vütenberg, İsviçre, İtalya K. desteklenerek Avusturya'nın üzerimize gelmesi geciktirilebilir.)

ğ-Diplomatik görüşmeler çıkmaza girdiğinde(mesela inşaatının bitmesine bir tur kalmış büyük fabrikanız olan Bükreş tehdit altındaysa, onu iptal edip yeniden inşa için 10 tur beklemektense, taksitle uçuk rakamlar teklif ederek barışı sağlayıp düşman birliklerini topraklarınızın dışına çıkartıp, savaş ilan ederek borç taahhüdünüzü yerine getirmeyebilirsiniz)veya (Örneğin, Sicilya'yı fethetmek niyetindesiniz Koalisyon güçleri yanında yer alırlar mı diye tereddüt ediyorsanız aynı şekilde taksitle uçuk bir rakam teklif edip onu müttefiksiz bıraktıktan sonra savaş ilan ederseniz, hem para ödemezsiniz hem de  müttefikleriyle yüz göz olmadan rahatça ele geçirebilirsiniz) taksitli uçak rakam teklif edip, ardından savaş ilan edebilirsiniz. Bir tehdidi daha az zararlı bir başka tehditle bertaraf etmek de diyebiliriz, buna.
[+] 1 üye Ahmetmuhtarpaşa nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#3
Ekonomik büyüme
Her şeyden önce ekonomik kalkınmada iki seçenek var; ya tur başına serveti en çok artandan başlayarak bir sıralama yapıp, büyümeye en yatkından daha az yatkına doğru yatırım yapacağız ya da bütün şehirlere aynı anda yatırım yaparak dengeli büyümeyi sağlayacağız. Tur başına servet bakımından sıralama şöyle: Atina, İstanbul, Bükreş, Belgrad, (Yaş).

Not: Hatta, Atina 75.tur veya biraz gecikmeli olarak serveti İstanbul geçiyor. Eğer ki vergiler kısılırsa, tur başına servet farkı artarsa daha erken de geçebilir. Belli bir süre vergileri kısmak gelişimi hızlandırır. Bu sürede savaştan da kaçınırsak; ileride savaş döneminde kaybedeceğimiz ticaret ortaklığı gelirlerini böylece telafi de edebiliriz.

Daha ilk turda elimizdeki 14.000 altın ile Atina'daki vergi dairesi(1500), liman(3600) ve imalathane(1200) geliştirmek ve tiyatro(750),yol(500) ve market(600) inşa etmek ile işe başlamalıyız. Ardından kalan 5850 altın ile okul geliştirip İstanbul ile devam edeceğiz. Bu arada iki turda bir ticari gemi siparişi vermeyi unutmamalıyız.

İstanbul'da tiyatro ve yol inşa ettirirken; bir başka liman şehrinde tersane etmek şartıyla tersaneyi ticari limana çevirebiliriz. (Tersane inşa edilecek yer Sardinya veya Sicilya olabilir. Acele edersek 12 birim askerle çıkartma yapabiliriz.)

Bükreş'te tiyatro-vergi dairesi ikisi eşliğinde çiftlik ve fabrikayı geliştirmeliyiz. Belgrad Avusturya için Atina ve Bükreş için sıçrama taşı ve kaybı halinde ya şehri geri almak veya kendi arazimize çekilip ikmal beklemek zorunda kalınabiliyor, bunun için savunulması çok çok önemli. Avusturya'ya karşı Belgrad; Rusya'ya karşı ise Yaş dayanağımız, ikmal merkezimiz olmalı.

Ek bilgi: Genellikle Macaristan üzerinden asıl orduyu yollayıp, Hırvatistan'dan da az sayıda birlikle dikkatimizi dağıtmaya çalışıyor. Ayrıyeten Avusturya'nın Prusya ile sınırı olan yerleri yağmalamamız durumunda Prusya savaş ilan ediyor ve 1 veya 2 orduyla üstümüze geliyor.
(Kırım'ı ele geçirirsek veya Rusya'dan başlangıçta terki etmesi halinde kışlayı vergi dairesine çevirip at çiftliği, fabrikayı geliştirip ticari limanı inşa edebiliriz. Duruma göre tersane de düşünülebilir.) 

Ticari Ortaklık
Ticaret ortaklığında majör devletlere öncelik tanımamız faydamıza olur. Çünkü diplomatik ilişkileri nispeten geliştiren ticaret ortaklığı, karşılıklı güven tesis ederek rakiplerin alabileceği radikal kararların önüne geçer. Ticaret ortaklığında ilk turda Fransa genellikle kabul etmiyor, İspanya ile anlaşırsak da anlaşma kapasitesi sınırlı olduğundan, Fransa ile anlaşmak için ticari limanın 2.seviyeye çıkmasını(8 tur) bekliyoruz. Bunun yerine önce Prusya, Avusturya ve Rusya ile anlaşmalıyız. 2 veya 3.turda Fransa ile anlaştıktan sonra İspanya ile ortaklık daha karlı oluyor. Ayrıca Danimarka, İsveç, Portekiz ve Hollanda'nın anlaşma kapasitesi düşük olduğundan ticari ortaklarına ambargo uygulatıp onların yerini biz almaya çalışmalıyız. 
Ticari limanları yağmalamaktansa, ticaret gemi konvoylarına baskın yapıp ele geçirmeliyiz.
[+] 1 üye Ahmetmuhtarpaşa nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#4
-Teknoloji ağacı-
Teknoloji bahsine geldiğimizde, oyunda askeri ve sivil teknolojilerini, majör devletlerde Fransa ve Prusya'da; minör devletlerdeyse Papalık ve Danimarka'da bulabiliyoruz. Ne yazık ki endüstriyel teknoloji için aynı şeyi söyleyemiyorum. Başlangıç seviyelerindeki bir şekilde bulunulabilse de, ileri seviye(steam engine, join stock company, limited liability company) teknolojileri nadiren(İngiltere'de) bulabiliyoruz. Bunun yanında vergi kalemimizi artıracak üç ana binayı(buhar güçlü fabrika, banka ve ticaret limanı) inşa edebilmek için gereksinimimiz eklenince; ilk sırada araştırılacaklar belli oluyor.  Bölgenin serveti ne kadar artarsa artsın vergi tahsil oranı artmadıkça istenilen gelir sağlanamaz. Endüstriyel teknolojiyi, sivil teknoloji takip etmeli. Askeri teknolojiyi merak etmeyin. Bizi onu düşününceye kadar Fransa harıl harıl üniversiteleriyle araştırmış oluyor.

Teknoloji takası yaparken aynı tur içinde birden fazla devlet ile bunu yapmamız durumunda ne kadar fazla teknoloji teklif etsek de muhataplarımız kabul etmiyor. Onun için bunu zamana yayarak yapmamız faydamıza. 

Başlangıç seviyesindeki askeri teknolojileri kolayca Hollanda, Vütenberg'den edinebiliriz. Ayrıca İtalya Krallığı, Danimarka, Papalık, İsveç gibi okula sahip devletlere, başlangıç seviyesindeki teknolojileri sağlamada kolaylık sağlanırsa şaşırtıcı şekilde general staff, standardised artillery, dialectics benzeri askeri ve sivil teknolojileri taksit ile uygun fiyatlara ulaşılabiliyor.

Not: İlerleyen turlarda yüksek teknolojiyi araştırırsanız takas ile İngltere'den Gibraltar'ı; Fransa'dan ise Korsika'yı alabiliriz.

Üzerinde durulması gereken konulara ilişkin tavsiyelerini esirmeyen dostlara selam!
[+] 2 üye Ahmetmuhtarpaşa nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#5
Savaşa ilişkin pratik bilgiler:
-Bunlardan ilki düşmana saldıran biz olduğumuzda diğer birimleri hareket ettirmeksizin sadece topçularla(en rahat atış yapacağı mevkiye yerleştirerek)  düşman hatlarını savaş boyunca dövsek de üstümüze gelmeyerek sağa sola koşturup büyük zayiat verdirebilmemiz. Saldırıp düşmanı bozamadığımız için geri çekilmek zorunda kalsak da diğer tur işimiz çok kolaylaşabiliyor. Özellikle birden çok ordu ile mücadele edeceğimiz zaman.

-İkincisi nehri geçişlerinde düşmanın çoğunlukla kargaşayı andırır hücumlarında, toplu halde geçmeye çabaladıklarından dolayı(topçu desteğimiz üstün olması veya diğer geçiş noktalarından yollayacağımız 5'ten fazla süvariyle arkadan çevirmek şartıyla) moralinin çabucak bozulabilmesi.

-Üçüncüsü, süvarilerin piyadeler beklenmeksizin hücum etmesiyle bataryalarımıza erkenden yem olması dolayısıyla adeta süvari sayısınca eksik bir rakibin piyade hücumunun kamikaze vari başıboşluğu.

-Dördüncüsü, topçu desteği sizden daha güçlü olan orduları şehirde veya bölgenin diğer kasabalarında karşılayarak onların bu üstünlüklerini anlamsız hale getirmek.(Bu özellikle Fransa'ya karşı etkili oluyor.)

-Beşincisi, süvarileri ayrı kolordular şeklinde kullanabiliriz. Mesela hem Avusturya hem Rusya ile savaştığımız durumlar için Bükreş'te 1 ceneral emrinde 19 birim süvari ile bekleyebiliriz. Bunun birkaç faydası olur: İlki hızlı intikal edebilmemiz dolayısıyla düşmandan üstün durumda olduğumuz cephede elimizi çabuk tutup, diğer cepheye hızlıca yardıma gidebiliriz. İkincisi garnizonda asker olmayan şehirleri, hiçbir orduyla çarpışmadan yağmalayabiliriz. Üçüncüsü şehirleri daha çabuk ele geçiririz. Şöyle ki, 20 birim bir orduda süvarilere vereceğimiz yeri topçulara vererek (destek)süvariler gelene kadar rakip hatları rahatlıkla yumuşatırız ve süvariler ile yorulmaksızın hatları yarabiliriz. Dördüncüsü destek piyade veya topçuların ancak sonuna doğru dahil olabilmesi dolayısıyla bu tercihi süvarilerden yana kullanmanın süreye karşı daha rahat hareket edebiliriz.
Ara
Cevapla
 




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi



Strategyturk Forumları

Strategyturk Forumları tüm Türk stratejiseverler için büyük ve kaliteli bir platform olma amacı güder. Forum içerisinde çok sayıda strateji oyunu için bölüm ve bu bölümlerde haber konuları, rehberler, mod tanıtımları, multiplayer etkinlikleri ve üye paylaşımları için alanlar yer alır.