Anno 1800'de bu geliştirici günlüğünde oyundaki çalışma koşullarından bahsediliyor.
https://www.anno-union.com/en/devblog-wo...onditions/ :Geniş sıralar halinde, uzaktan işçilerinizi görüyorsunuz. Aylardan Şubat, o kadar soğuk ki nefesleri donmuş borulara çarpan buharlara dönüşüyor. Sizin herhangi bir sorumlu göndererek değil de bizzat fabrikaya geldiğinizi gördüklerinde fısıltılar başlıyor, "acaba artık kapıya kilit vurma vakti geldi mi?"
Deponun kapısı sizin için açılıyor, biraz da tereddüt ederek değneğinizle kapı eşiğine dokunuyor, beyaz mendiliniz olmadan hiçbir şeye dokunmamaya çalışıyorsunuz. Daha önceden oluşturulmuş kürsü gibi bir alana çıkıp konuşmanıza başlıyorsunuz.
"Yüzde on beş! Fabrikanın üretimi yüzde on beş azaldı!" diye bağırırken bir yandan değneğinizle ince duvara vuruyorsunuz. "Her kış soğuk geçiyor bu işin fıtratında var, tembellik yapmayı bırakın eğer işinizi yapamıyorsanız mesai saati sonrası gece de çalışacaksınız yoksa tüm bu fabrikayı kapatırım hepiniz işsiz kalırsınız!"
Bir anda fabrikaya geldiniz, kısa süren konuşmanızı yaptınız ve siyah aracınıza binip gittiniz. Evet. Pek vicdanıyla tanınan biri değilsiniz.
Ayrıntılarıyla İşgücü
Geçtiğimiz geliştirici günlüklerinde sizlere işçilerin yerleşim binalarından bahsetmiştik, bu günlükte oyundaki işgücünden sözedeceğiz. Bildiğiniz üzere Anno 1800'deki her nüfus aşaması kendisine has bir işçi sınıfına sahip, ancak bu işçi sınıfları sadece kendi aşamalarındaki üretim binalarında çalışmıyor. Bunun yerine farklı aşamalardaki işçi sınıfları farklı üretim binalarında yer alabiliyorlar, örneğin oyunda ileriki safhalardaki binalarınızda çiftçilere ihtiyaç duymaya devam edeceksiniz. Tüm işgücü kendisine has spesifik bir üretime sahip olduğu için, örneğin yüksek aşamadaki bir işçiyi gidip tarlada çalıştıramayacaksınız.
Bu sistemle birlikte düşük sınıftaki işçi gücü oyunun hiçbir kısmında "gereksiz" hale gelmiyor ve bu da oyunun kendisine has zorluğunu arttırıyor, daha farklı oynanmasına sebep oluyor. Oyunda sahip olduğunuz işgücü her ada için ayrı bir şekilde hesaplanıyor bu da örneğin üretim yaptığınız bir başka adada yerleşim yeri kurmanızın gerekmesine veya bu adaya işçi götürmenizin gerekmesine sebep oluyor.
Eğer bir adada bulunan fabrikalar itibariyle yeterli işgücüne sahip değilseniz, fabrikanın üretkenliği eksik olan işgücü yüzdesine bağlı bir şekilde azalıyor. Eski oyunlarımızdaki aşamalar arası lineer ilerlemenin kaldırılması oyunun daha gerçekçi olmasının sağlamanın yanı sıra, oyuncuya stratejik özgürlükler de tanıyor.
Ancak mesele sadece işgücü sağlamakta bitmiyor, işçileriniz için çalışma koşulları da sağlamalısınız.
Kırbaçlar sizin elinizde
Tüm bu fabrikalar ürettikleri mahsul itibariyle şehirlerin gelişmesini sağlasa da, bu dönem kendine has sert çalışma koşullarıyla da tanınan bir dönem. İşçiler genellikle günde 12 saatten fazla bir süre boyunca, olabildiğince kötü koşullarda çalışıyordu. Oyunda sizlere işçilerinizin çalışma koşullarını belirleme konusunda özgürlük tanıyoruz, bu mekanikle birlikte örneğin silah üretiminde geri kalıyorsanız demir-çelik fabrikanızdaki işçileri biraz daha zorlayabiliyorsunuz veya işçilerinizi daha az çalıştırarak modern bir sosyalizm yaşayabiliyor veya tam tersi bir biçimde işçilerinizi sonuna kadar sömürmeye çalışabiliyorsunuz. Ancak unutmayın, herkesin sabrının taşacağı bir nokta vardır.
Her adada çalışma koşullarını farklı bir biçimde belirleyebiliyorsunuz. Örneğin bir adada yaşayanları daha fazla çalıştırıp ekonominizi güçlendirmeniz mümkün. Aynı zamanda dilerseniz tek bir işçi sınıfının çalışma koşullarını zorlayabildiğiniz gibi, dilerseniz tek bir fabrikadaki işçilerin çalışma koşullarını değiştirebiliyorsunuz.
İşçiler her şeye rağmen topluluğunuzun önemli bir kısmını oluşturuyor, eğer çalışma koşullarını çok fazla zorlarsanız mutluluk oranları düşüyor. Bu sistem tek bir fabrika için çalışma koşullarının değiştirilmesini de hesaba katıyor, örneğin silah üretiminde geri kaldığınız için demir çelik fabrikasındaki işçilerin çalışma koşullarını zorlayayım derseniz, bu fabrikalarda çalışan işçilerin tüm işçi nüfusuna oranla sahip oldukları yüzde kadar mutluluğa etki ettiğini göreceksiniz.
Oyunda her zaman halkınızın durumuna dikkat etmeli, herhangi bir eylem yapılması gerekiyorsa bunu önceden sezmeye çalışmalısınız. Çalışanlarınız bir noktayı aştıktan sonra çalışmayı tamamen bırakıp grev yapabilirler. Eğer tam tersi bir şekilde işçilerinize değer veriyorsanız size olan minnettarlıklarını gösterecekler.
Çalışma koşulları halkınızın mutluluk seviyesini belirleyen unsurlardan sadece birisi, doğru bir oyuncu ekonomisini sağlama alırken halkını da mutlu edecek bir şekilde dengeyi bulmayı başaracaktır. Oyunda mutluluğu etkileyen diğer unsurlardan önümüzdeki günlüklerde bahsedeceğiz.