[Selene]

Crusader Kings 3 İshakî Hanedanı Hanedan Oyunu
Levant'taki tek Dürzî hükümdar olan Şeyh İshak ile başlayacak bir hanedan oyunu. Hanedan oyununda Türkçe yama kullanılacaktır. Hedef önerilerinizi bekliyorum.

Hanedan Oyunu Nedir
Hanedan oyunu sizlerin katılımı ile oyun içerisinde seçilecek bir karakterin ve onun hanesi üzerinden oynayacağımız bir oyundur. Başlangıç oyuncumuz ilk karakterle oyuna başlar ve ölene kadar oyuna devam eder. Öldükten sonra save konuya atılır, sırası gelen oyuncu devam eder. Buradaki önemli husus sadece oyuncuların değil aynı zamanda okuyucuların da konuyu takip edebilmesidir. Verilebilecek taktikler, gelecek varis isimlendirilmesi gibi bir çok eğlenceli nokta oluşturulabilir.

Hedefler

• Yaşayan efsane şöhret seviyesine ulaşın.
  
• Dini idol dindarlık seviyesine ulaşın.
  
• Destansı ihtişam seviyesine ulaşın.
  
• Kanınızı kutsayın.
  
• Soyu güçlendirin.
  
• Kutsal tarikat kurun.
  
• Başkentin gelişmişliğini Constantinapole'den yüksek hale getirin.
  
• Kudüs veya Suriye Krallığını kurun.
  
• Dinin tüm kutsal topraklarını ele geçirin.
  
• Arap İmparatorluğu'nu kurun.
  
• Dürzî'yi Orta Doğu'daki en yaygın Müslüman mezhebi haline getirin.
  
• Constaninapole'ün fatihi olun.
  

Kurallar

• Dürzi dışıda bir mezhep veya dine geçilemez, yeni mezhep kurulamaz.
  
• Gaments of the Holy Roman Empire veya Fashion of the Abbasid Court DLC'lerine sahip olanlar hanedan oyunun oynarken bu DLC'leri kapatmalıdır.
  

[tusu111]

Beni ekleyin ama 3. veya 4. olayım pek iyi değilim

[BigFenrir]

Takipteyim umarım güzel oyun çıkaran arkadaşlar katılır ve oynar.

[Enesyavuz]

Türkçe yama kullanmasam sıkıntı olur mu?

[Selene]

Türkçe yama kullanmasam sıkıntı olur mu?

Hanedan oyununda Türkçe yama kullanılacaktır.

[exper1998]

gereken ilgi olmadı anlaşılan

[argoargoo]

Ben de varım

[Alduin]

Ben de katılırım

[BeRDuSH]

Katılırım.

[exper1998]

Eğer katılım olacaksa konuyu başlatan arkadaş bir sıra belirlersek çok iyi olur

[Selene]

İlk sıra @argoargoo'da.

Lütfen dlc'leri kapamayı unutmayalım. Hanedan oyununda önemli olanın rp olduğunu unutmadan oynanması gerektiğini hatırlatmak isterim.

Hanedan oyununa başladıktan sonra da katılabilirsiniz.

[argoargoo]

ŞEYH İSHAK (1066-1087)

Baalbek Kontluğunun soyuma bahşedilmiş topraklarında güçlü bir kont olarak hükmümü sürdüren 16 yaşında gözü pek bir delikanlıydım..

Tebaamın benden beklentileri vardı... Bunları biliyordum ama öncelikle soyumun devamı için evlenmeliydim. 



Shiba isimli keskin zekalı bir hanımefendiye gönlümü kaptırmıştım. O zamanlar olacaklardan habersizdim. Dediğim gibi 16 yaşında bir konttum henüz. Elbette bu hanımefendinin Dürzi dinine mensup olmadığını duymuştum ancak kendisinden mezhebimi benimsemesini istediğimde hiçbir tereddüt yaşamayacağını biliyordum. Nitekim öyle de olmuştu...

Artık halkımın isteklerine yanıt vermeliydim. Elbette ki onlar daha çok aş ve bolluk istiyorlar. Bunun için en güçlü yanım olan Askeri bilimlere yönelmekten başka bir çarem olmadığını biliyorum. Bu coğrafyada benim dinime pek sıcak bakmayan süzerenim Yusufiler bir yana, hemen yanı başımızdaki komşularımız barbar Ortodokslar. Halkımı korumalıyım!



Beyrut... Gözümü sana dikmiştim. Nasıl dikmeyeyim... Sıcak denize açılan bir liman, halkımı bolluk ve refaha kavuşturmanın ilk adımı ve bağımsız bir kontluk. Üstelik benimle aynı mezhebe bile sahip değilsiniz. O toprakları hak etmiyordunuz... Bu nedenle 1069 senesi 21 Eylül günü henüz daha 19 yaşındayken ordularımla bu güçsüz kontluğun asıl sahibinin kim olduğunu göstermek istedim. Hazırlıklarımı tamamladım ve onları en güçsüz anlarında yakalamıştım. 



Askeri konudaki yeteneklerime karşın ordumu komuta etmiyordum. Bunun elbette ki bir nedeni vardı. Eşim Shiba hamileydi. Ancak savaşın en zorlu günlerinde itirafıyla öğrendim ki eşim beni süzerenim Emir Hisn ed-Devle Haydar ile aldatmıştı. Doğacak çocuk ikimizin değildi, bunu hapishane günlerimde yazabiliyorum ve ben öldükten sonra açması ve evladıma ulaştırması için çok güvendiğim bir dostuma bırakacağım. Ancak o zamanlar bunu yalnızca kendime saklayabilmiştim. Hem savaşan askerlerim için hem doğacak evladımın bekası için hem de halkın gözündeki yerim için...



Şükürler olsun ki, 1070 senesinin 19 Temmuz günü Beyrut kontluğunun da sahibi olmuştum. Ancak o zaman fark ettim ki, bu insanların da tüm sorumluluğunu üstlenmiştim. Burada dinimizi anlatıp yayacaktım fakat bu insanların da bolluk ve refah içerisinde yaşamasını sağlamakla yükümlüydüm. 



1071 senesinin Eylül ayının 17. gününde ise ikiz evlatlarımı kucağıma aldım...O sırada bir başka kuşatma olan Şeyzer kuşatması devam ediyordu. Bunu barbarlık olarak görmenizi istemem. Yalnızca o dönem topraklarımıza gelen barınma ve yemek ihtiyaçlarını karşılayan paralı askerlerin bize bu kontluğun alınmasında yardım edebileceklerini öğrenmiştik. Halkımız için bu askerleri kullanmalıydık. Bu kuşatmanın lehimize gitmesi elbette sevindiriciydi ama aslolan bir şey vardı. Varisim Muhammet İshaki doğmuştu... Elbette bir diğer evladım Tawfiq İshaki... Ne olursa olsun, sizleri hep sevdim ve seveceğim. Elbette biriniz diğerinizin gölgesinde kalacaksınız ama ben sizleri hep eşit seveceğim.



1 Kasım 1071 günü üç kontluğa birden hükmediyordum... Bu kontluklarda Dürzi mezhebini yaymayı kendime görev edinmiştim. Bunu başarıyla yaparken, mezhebimize geçmek isteyen insanlara engel olmaya ve zulmetmeye başladıklarının haberlerini alıyordum. Elbette bu valilerin hepsinin unvanını feshetmiştim. Askeri çalışmalarım devam ediyordu ve bana karşı çıkabilecek insan sayısı giderek azalıyordu. Gözü kara bir lider olduğumu, adımı söyleyebildiğim ilk günden itibaren kendi içimde biliyordum. Gözü kara olmanın gereklerini yerine getiriyordum ve yalnızca kendi kontluğumla ilgilenmiyordum. Bunu şimdi söylemekte hiçbir beis görmüyorum. Süzerenimin bana yaptığı alçaklığı unutamıyorum. Onun sarayında casus tutuyorum. Onun tüm kirli çamaşırlarını açığa çıkarmak için yalnızca gün sayıyorum. Elbette hain eşimin de...



Ama varisim Muhammet İbn İshak... O masum. O benim evladım, varisim... Evladım seni her zaman kendi çocuğum olarak sevdim. Sen benim evladımsın. Şimdi baban olarak değil hükümdar olarak tavsiyelerde bulunacağım sana. Sen de bir varis kulağıyla bu tecrübeli insanı dinleyeceksin. Sana en iyi eğitimleri aldırdım. Bu konuda kendine güvenmekten asla geri durma. İdare eğitimi almanı ve idare odaklı bir yönetici olmanı diliyorum. Kısa zamanda kontluğumuzun genişleyebileceği bir bölge bulunmamakta. Bunun için fırsat kollamalısın. Ben askeri alanda yapılabilecek her şeyi yaptım. Baalbek kontluğumuza tarlalar da yaptım. Ancak daha fazlasını yapmaya ömrüm yetmeyecek gibi. Oysa askeri alandan sonra idari alanda da çalışmalarıma başlamıştım. Düzenli askerlerimiz senin güvenliğini sağlayacaktır ancak onları da geliştirmen tamamen kontluğumuzun gelişimini sağlamana bağlıdır. 



Kontluğumuzun gelişimini sağlarken en önem verdiğim hususlardan biriydi... Ne kadar dindar bir insan olduğumu biliyorsunuz. Bu yüzden ele geçirdiğimiz tüm topraklarda Dürzi mezhebini başarıyla yaydık. Bu noktada hissediyordum ki, süzerenimle aram bozuluyordu. Düşmanlarım artıyordu. Duyuyordum. Sınır kontluğu olmamız sebebiyle halkım bu tehdit ve korkuyla yaşıyor, süzerenim ise bizleri çok da umursamıyordu. O kara günü hiç unutmam... Bizim savaşımız bile değildi...



11 Eylül 1083... Doux Nikephoros... Tüm topraklarımızı yağmalamış, tüm kalelerimizi kuşatmıştı. Üstelik benimle değil, benim de düşmanım sayılabilecek süzerenimle savaştaydı. Çaresizdik. Ne bu acımasıza ne süzerenimize sesimizi duyurabiliyorduk... Nitekim tutsak düşmüştüm. Ben, eşim... İşte bu satıların büyük bir bölümünü itiraflarımı, hırslarımı, vasiyetimi her şeyimi burada yazdım. Büyük bir bölümünü tabi çünkü biliyordum ne olursa olsun buradan çıkacaktım. Benim hikayem burada bitmeyecekti...



Ancak kaçmaya çalıştığımda gözlerimi benden aldılar. Artık eskisi kadar mantıklı biri değilim. Kafamda bir ses daha var, bazen beni o yönlendiriyor. Stresliyim. Göremiyorum. Artık eski ben değilim. Hiçbir eskisi gibi değil. Çıktım kodesten elbette, süzerenim büyük bir insandır... Efendim? Ne yapayım? Karyatan Kontluğunu mu ele geçireyim? Kafamdaki ses ne olur sus. O zaman susacak mısın? O zaman hala benimle olan askerlerim. İleri !



Kendi kendimin bana verdiği yetkiyle, biraz da eski tarih kitaplarında bulduğumuz ya da en azından bana bulduğumuzu söylediklerine göre; Karyatan Kontluğu zaten en başından beri bize aitmiş. Tabi ki hemen Dürzi mezhebine geçmeleri sağlanacak. Derhal. O kadar da aklımı yitirmedim.



Gelelim sana alçak kadın. Artık kaybedecek hiçbir şeyi olmayan bir adamım ben. Ama beni delirmiş sanma. Oralardan döndüm. Delirmedim. Sen sadakatsiz bir kadınsın. Buna uzun yıllar katlandım ama üstüne bir de idare anlamında hiçbir becerin yok. Sen artık sarayımda yalnızca bir yüksün. Elbette evladımız Tawfiq'i eğiteceksin çünkü ne olursa olsun ben bir hükümdarım. Ne doğru ne yanlış bilirim. Ben yüce bir kontum. Şimdi tekrar evleneceğim. Hem de sen sarayımda eğitimci olarak kalacak bu ana şahit olacaksın. İdari anlamda özelliklerinin muazzam olduğu bir hanımefendi tanıyorum. 



Sarayıma hoşgeldin Sheeva. Ancak ben gidiyorum. Yalnızca bunları yazmaya geldin. Yalnızca benim son anlarımda olmayan gözüm olmaya geldin... Seni seviyorum.




Save Dosyası

[Selene]

Sıra @Alduin'de

[Alduin]

Ben Muhammet İbn İshak, bu toprakların yeni hükümdarı.

Babam 37 yaşında hayata gözlerini yumdu. Belki onun için en hayırlısı da buydu. Benim eğitimim için elinden geleni yaptı. Ama ülkeyi de çok berbat yönetti. Artık bu topraklar gerçek bir hükümdar tatma şansına sahip olacak.

Sheevam dahi ve bir o kadar da güzel kadınım. Artık karım olacaksın., soyumu seninle güçlendireceğim, senin tavsiyelerini alacağım, bu topraklara beraber hükmedeceğiz ve varislerimizi tüm cihana hükmetmesini sağlayacağız!

Spoiler

Babam pısırık bir tüccar zihniyetine sahipti. Sürekli idareci olmamı istiyordu. Ama içimdeki büyük komutan olma aşkını hiçbir zaman söndüremedi. Artık bu ülkenin hem hükümdarı hem de generali olarak bölgeye hükmedeceğim ve babam gibi bu toprakların yüz karası olmayacağım!

Spoiler

Sevgili kardeşim, hanedanımızı tek çatı altında toplamamız gerekiyor. Ama sen bunun önünde en büyük engelsin. Ve bu kadar az askerinle güçsüzlüğün sembolü olarak görülüyorsun. Bu işe son vermenin zamanı geldi artık.

Spoiler

Bu günleri görmemiz ne kadar acı verici kardeşim, ah bir bilsen... Ama emin ol ki ben senin bu acına en kısa sürede son vereceğim.

Spoiler

Kardeşimin kalmış tek toprağına da süzereinim göz dikti. Ama benim kardeşime benden başkası dokunamaz! ne cürretle onu zindana atarlar!

Spoiler

Babamın mirasını gasp ettiler, bunun bedelini ödeyecekler.

Spoiler

 

Bu topraklar hiçbir hakkı olmamasına rağmen şey Abdüllatife' verildi. Biz geri almasını biliriz.

Spoiler

Artık babamın mirasını geri devraldım. Ve topraklarımızı genişlettim.
Ama içimizdeki bazı fetöcü hainler bize başkaldırdı. Biz de yapılması gerekeni yaptık EvelAllah

Spoiler

Vakit birlik olma vakti, Kutsal savaş yakındır

Spoiler

 

Bu sırada iğrenç süzereğinim ünvanımı feshetme kararı verdi. Ama Allah büyüktür. Bununda üstesinden geleceğiz evelAllah

Spoiler

Süzereinimize karşı galip geldik, sonu yakındır artık...

Spoiler

Emir Abdul Rezzakı savaşta galip gelerek katlettik. Yerine varisi geçti. Hiç vakit kaybetmeden ona da savaş ilan edip taleplerimizi zorla kabul ettirdik.

Spoiler

Uzun bir süre sonra kafirler kudüsümüze kadar geldiler. Fakat Allahın gazabına uğradılar. Zafer Allahındır.

Spoiler

Artık daha iyi bir konuma geldik. Topraklarımızı genişlettik, ünvanları oluşturduk. Babamın tavsiyelerine uysaydım bunların hiçbiri olmazdı!

Spoiler

Ben şanlı Muhammet ibn İshak, Mısır sultanlığına doğru yol almanın vakti geldi. Allah bizimledir.

Spoiler

Artık büyük bir sultanım. Babam gibi ezik olmaktansa dünyaya hükmetmeyi tercih ettim. Allah hep yanımda oldu. Zafer bizimdir.

Spoiler

Kutsal tarikatımızı kurarak ülke temellerini daha da güçlendirdik.

Spoiler

Ben artık doğru yolu tekrar buldum ve dürziliğe geçtim. Aynı şeyi vassallarıma ve çocuklarıma da tavsiye ettim. Benim izimden bir çok insan geldi. Fakat o lanet olası ismaililerden birisi din değiştirme talebimi reddetti. Ben de ünvanını fesh etmek istedim fakat bana baş kaldırdı, bunun sonuçları büyük olacak!

Spoiler

Artık daha büyük isyanlarla karşı karşıyayız. Bu sapkınlarla nasıl başa çıkacağım bilmiyorum. Allah yardımcımız olsun...

Spoiler

Sevgili oğlum, senden tek dileğim bana kızgın olmaman ve güçlü bir hükümdar olmandır. Sana böyle kötü bir durumda miras bıraktığım için çok üzgünüm. Asla hiçbir zaman pes etme. Her daim güçlü ol ve kendine güven. Güçlü bir komutan ol ve zaferlerini tüm dünyaya duyur. Allah yardımcın olsun.




Save Dosyası

[Selene]

Sıra @tusu111'de.

[tusu111]

Beni işim çıktıda başkası benim yerime oynasa olur mu çok özür dilerim

[Selene]

Sıra @BeRDuSH'da

[BeRDuSH]

Merhaba ben Sultan Ebuziddin ibn Muhammet.

Lanet olası babam sağolsun,öldüğünde çok kötü bir miras bırakmıştı bizlere.Tahta geçer geçmez kendimi sayısa çok üstün ordularla savaşırken buldum.Bunun neticesinde bütün ülkeyi kaybedip tek toprak kalmıştık.Hemen diplomotik yollarla kendimize müttefikler bulduk.Mısır Krallığı üzerindeki hak iddiamızı kullanmak için fırsat kovalıyorduk.Kendimi askeri alanda eğitmeye başladım.

İlk iş olarak kardeşim Prens İshak İbn Muhammet'e suikast düzenleyerek Lübnan Emirliğine sahip oldum.Neyseki planimız kusursuzca işledi ve kimse ne olduğunu anlamadı.


Yıllar geçtikten sonra beklediğimiz fırsat ayağımıza gelmişti.Müttefiklerimle Mısır Krallığı üzerindeki hak iddiamı kullanıp savaş açtık.Geçen zorlu muharebelere rağmen savaştan gelip gelmeyi başardık.Büyük mücadelemiz sayesinde Mısır Kralı olmuştum.Ama krallık bazı topraklarını kaybetmiş,zayıf düşmüştü.


Bir yandan ülke içi küçük çatışmalarla uğraşıyor,diğer yandan da ufak ufak ülkemizi büyütüyorduk.Bu dönem belki de en büyük düşmanımız olması gereken Abbasilerle müttefik olup doğu tarafımızı güvende tutmayı başardık.

Ülkemizde işler iyi gidiyorken savaşlarda nispeten zayıflamış ordumuzu görüp  Eş'ariler isyan etti.Tekrar müttefiklerimizi çağırıp bu sefer ülke içi zorlu bir savaşa girdik.Üstün birliklerimiiz sayesinde çok fazla kayıp vermeden galip ayrılmayı bildik.Bütün hainleri zindanlara gönderip unvanlarını ellerinden aldım.Bu unvanları akrabalarıma dağıttım.


Arap Yarımadasındaki Araplarla,zayıflayan Mısır'ı fırsat bilip topraklarımızı işgal eden Ortodoks Yunanlarla,Arap İmparatorluğu toprakları için Nübyelerle irili ufaklı mücadelere girip ükemizi genişlettik.Abbesiler de müttefikliğimizi fırsat bilip ülkelerini genişletmişti.İlişkilerimiz gitgide geriliyordu.Bunun neticesinde aramızdaki evlilik bağlarının kopmasıyla müttefiklik bozulmuş,bölgedeki en büyük düşmanımız haline gelmişlerdi.


Güçlü müttefiğimizi kaybettiğimizi gören Yunan Kahire Düklüğü bize savaş açmıştı.Ordularımla bu savaşta mücadele ederken Papanın Kudüs için "Haçlı Seferi" ilan ettiğini öğrendim.

61yaşında obeziteden  ... 


Geride güçlü bir krallık bıraktım.İyi  müttefiklerle,donanımlı ordumuzla bu savaşlardan toprak kaybetmeden ayrılacağını düşünüyorum oğlum.





https://s4.dosya.tc/server13/ct7cqg/Isha...1.ck3.html

[exper1998]

https://s4.dosya.tc/server13/ct7cqg/Isha...1.ck3.html

ne oldu ne bitti yazaydın keşke

[Selene]

Sıra bende.