12-08-2022, 14:31
[MP] HoI4 - EaW Multiplayer: Temmuz 2022
|
14-08-2022, 18:33
Bugün iki oyuncunun müsait olmaması nedeniyle seans ertelendi. Önümüzdeki oyun günü büyük ihtimalle son gün olacağından ayakta kalan oyuncuların hepsinin gelebileceği bir gün belirlemek önemli. Herkes için müsait bir gün bulabilirsek perşembeden önce, bulamazsak da perşembe etkinliğin final gününü oynayacağız.
16-08-2022, 00:13
İşin sonunda ülkemiz yok olmuş olabilir ama işgalcilerimizi güllerle karşılamadık.
Son olarak dört bin nehirlinin yüz yetmiş bir bin yedi yüz böceğe değer olduğunu da kanıtlamış olduk.
16-08-2022, 17:33
(Son Düzenleme: 19-06-2023, 19:14, Düzenleyen: Athule. Toplamda 2 kere düzenlenmiş.)
Changeling Lands
Equestria'nın dışlanmış, hakir görülen, istenmeyen toplumundan kıtanın en güçlü, en gelişmiş ve en yüce medeniyetini oluşturan Queen Chrysalis'in öyküsüdür bu:
930 Yaz'ı - Changeling Lands Mesaimin ilk saatleriydi. Her zamanki gibi ağır adımlarla yürüyor Changeling Lands'in muazzam güzelliklerini izleyerek yoluma devam ediyordum. Vesalipolis malikanesine yaklaştığımı fark ettiğimde adımlarımı daha da yavaşlatıp çantamı düzenlemeye başladım. Vesalipolislere her zaman çok fazla mektup gelirdi. Bunları teslim ettikten sonra yolun geri kalanında çantam çok daha hafif olacaktı. Düzenleme işini bitirdikten sonra tekrar hızlandım. Malikane arazisine girdiğimde etrafın her zamankinden daha sessiz olduğunu fark ettim. Mektupları her sabah benden alan kapı görevlisiydi, fakat şimdi yerinde yoktu. Bahçe kapısını açıp içeri girdim. Ne bahçıvan ne de bir hizmetliyi göremediğimden evin kapısı çaldım. Kapıyı açan Rosa telaşlı görünüyordu. Rosa malikanenin ahçısıydı ve bu saatlerde burada olmaması gerekirdi. ''Günaydın Rosa, postaları teslim etmek için geldim.'' Şuraya bir yere bırakıver, dedi aceleci bir şekilde. ''Bir sorun yok değil mi, bahçede kimseleri göremedim.'' ''Herkes üst katta, Kraliçe doğum yapıyor'' ''Ne? Gerçekten mi? Şimdi mi? Daha vakit var sanıyordum.'' ''Doktorlar da öyle demişti. Doğum çok zorlu geçiyor, hemen geri gitsem iyi olur.'' Rosa hızlıca uzanıp elimdeki postaları aldı ve bir kenara fırlatıp kapıyı yüzüme kapattı. Kapının önünde kalakalmıştım. Münasebetsizlik ettiğimi düşünüp kendime kızıyordum. Postaları pekala bahçe kapısına da bırakabilirdim. Hızlı adımlarla malikaneyi terk ettim ve kalan postaları dağıtmak için tekrar yola koyuldum. Ertesi gün pazardı ve gazete dağıtımı görevi bana verilmişti. Tüm gazetelerde aynı haber vardı, büyük harflerle yazılmış tek bir manşet: Kraliçemiz Hayatını Kaybetti! Sonradan öğrendiğime göre Kraliçe Vesalipolis sağlıklı bir kız çocuğu dünyaya getirmiş. Maalesef doğumdan hemen sonra hayatını kaybetmişti. Changeling Lands'in dört bir tarafında konuşulan tek şey yeni kraliçemiz olacak olan Chrysalis'in (annesinin ölmeden önce istediği üzere ismi bu şekilde konmuştu) ülkeye felaket ve açlıktan başka bir şey getirmeyeceği, doğum sırasında anneyi kaybetmenin uğursuzluk sayıldığıydı. Ben ne mi düşünüyorum? Hıh! Ben bu hurafelere inanmak için fazla yaşlıyım. Chrysalis'in kraliçe olduğu günleri görebileceğimiyse hiç sanmıyorum! 945 Yaz'ı - Changeling Lands ''O nasıl?'' ''Her ne kadar belli etmese de çok gergin olduğundan eminim.'' ''Kız daha 15 yaşında. Bunun altından kalkamaz. Üstelik tüm o konuşulanlar...'' ''Annesi de aynı yaşta tahta çıkmıştı Belatrix. Ayrıca o konuşulanları unut. Vesalipolislerin yönetiminde ülkemiz her zaman en parlak dönemlerini yaşamıştır. Şimdi git ve kraliçeye eşlik et.'' Changelinglerin hükümdarı Kraliçe Chrysalis, ırkını tek bir bayrak altında birleştiren ilk kişiydi. 930'da yumurtadan çıktıktan sonra olağanüstü bir birey olduğunu kanıtladı. Ölen Vesalipolis Kraliçesinin tek çocuğu olarak, aşırı özenle büyütüldü ve mümkün olan en iyi eğitimi aldı. Bu da onu zeki, kararlı ve sağlam yaptı. 945'te taç giydi ve daha ilk yılında ordusuyla Vraks'tan gelen bir saldırıyı savuşturdu. Liderliği altında, diğer Changeling krallıklarını ya zorla ya da gönüllü olarak hükmü altına aldı. 988'de türünün tek mutlak hükümdarı oldu, Changelingleri tek bir ulus olarak toplamayı başardı. Ancak onun aklında çok daha fazlası vardı. 1008 Yaz'ı - Changeling Lands - Kingdom of Olenia Sınırı ''Konuşulanları duydun mu?'' ''Evet. Gerilen iplerin kopmasına çok az kaldı. Kimsenin savaş ilanı veya başka bir şey için bekleyeceğini sanmam. Söylentilere göre 1 hafta içinde Kraliçe Chrysalis taarruzu başlatacakmış.'' O sırada üstlerinden geçen avcı uçakları seslerini bastırdı. ''Bizimkiler, değil mi?'' ''Evet.'' ''Ehh! Hava kuvvetleri sürekli bir yıpratma savaşında. Bizi göndersinler de bitirelim şu işi artık!'' ''Sabırlı ol dostum. Onun da sırası gelecek.'' 18 Temmuz 1008'de Kraliçe Chrysalis kara ordularına genel taarruz emri verdi. Operasyonun lideri olarak Trimmel atandı. Mareşal Trimmel 15 gün içinde tüm Olenia savunma hattını yerle bir edip ülkenin içlerine doğru ilerleyerek büyük bir başarı sergiledi. Olenia hükümeti 31 Temmuz 1008'de kayıtsız şartsız teslim oldu. Takip eden günlerde Olenia topraklarında iskân ve imar çalışmaları başlatıldı. Changeling nüfusunun bir kısmı bu topraklara kaydırıldı. Aylar sonra gönderilen bir ultimatomla Polar Bear Communities Changeling Lands'e bağlılık yemini etti. Şimdi Kraliçe Chrysalis asıl hedefine gözlerini dikmişti: Equestria topraklarına. 1011 Kış'ı - Changeling Lands - The Great Queen's Tower Kraliçe Chrysalis kulenin en tepesinde ufka doğru gözlerini dikmiş sanki kimselerin göremediği bir şeyi görür gibi kımıldamadan duruyordu. Naibi toynağında bir bardak suyla yaklaştı. ''Mazur görün ama saatlerdir buradasınız. Nereye bakıyorsunuz ve aklınızdan neler geçiyor?'' ''Equestria ile yaşanacak savaşı düşünüyorum Naib.'' ''Nihayetinde onlarca savaşa girdiniz ve hiçbirinden hezimetle ayrılmadınız. Şimdi neden bu kadar endişelisiniz. Equestria bizimle boy ölçüşebilecek bir ülke değil. ''Beni düşündüren Equestria'nın gücü değil Naib.'' ''Peki nedir sizi bu kadar endişelendiren Kraliçem.'' ''Beni asıl endişelendiren @Pharmacist Bu savaşı hafife alamayız almayacağız da.'' Arkasını döndü. Şimdi naible yüz yüzeydiler. ''Bana ordu hazırlıklarının gidişatından bahset.'' Kraliçe Naib'ine çok güvenirdi. Çocukluk döneminde ülkeyi yöneten teoride o olsa da aslında naibiydi. Onu bir akıl hocası olarak görürdü ve asla ona danışmadan bir iş yapmazdı. Şimdi de gelecek savaş için onun desteğine ihtiyacı vardı, hem de her zamankinden çok. İkisi hava kararana kadar kulede kaldılar ve gelecek savaşın stratejileri hakkında konuştular. 1011 Yaz'ı - Changeling Lands - Vaverfront Equestria ile Changeling Lands arasındaki savaş başlayalı 1 hafta olmuştu. İç savaş ve isyanlarla meşgul olan Equestria savaş için yeterli kaynak ayıramıyordu. Changeling komuta merkezinde herkesin yüzü gülüyordu. Bitirici hamle için kraliçenin emri bekleniyordu. Kraliçe Chrysalis sadece Equestria için değil ileride planladığı deniz aşırı fetihler için de yıllardır donanma üretimine yüksek kaynak ayırıyordu. Şimdi ise bu çabanın meyvelerini yeme vaktiydi. 10 Temmuz günü Equestria sınırlarına şiddetli top atışı başlatıldı. Operasyonu yine Trimmel yönetiyordu ama bu sefer övgüleri alacak olan o değildi. Çünkü bu ağır bombardıman sanılanın aksine gelmekte olan bir kara taarruzunun habercisi değil, bir dikkat dağıtma planının parçasıydı. Bombardıman günlerdir sürerken Amiral Lysander, Vaverfront'dan başlatılacak deniz işgalinin emrini verdi. Yüzbinlerce asker Equestria'nın farklı noktalarına doğru denizden harekete geçti. Changeling Donanması hiç olmadığı kadar güçlü bir şekilde çıkarmalara destek verdi. Tek bir başarısız çıkarma bile olmadan kıyı şeridinin önemli kısımları ele geçirildi. Kafası karışan Equestria komutası daha karşı hamle düşünemeden Changeling ordusu başkente girmişti bile. 13 Temmuz 1011'de Equestria resmi olarak teslim olduğunu ilan etti. Chrysalis bir kez daha ufuk çizgisine gözlerini dikmişti. Bu sefer kendi kulesinde değil Tenpony Tower'daydı. Bir zamanlar bilimin merkezi olan bina da savaştan payını almıştı. Equestria'lı bilim adamlarının bir çoğunu yok ettiği evraklar tekrar düzene koyuluyor, bina onarım çalışmaları hız kesmeden devam ediyordu. Chrysalis Equestria'nın yeniden imarını bekleyecek kadar sabırlı değildi. Şimdi kulesinden seyrettiği yer Griffon topraklarıydı. Asla resmi olarak tarafını belli etmeyen ama bir yandan da casusluk faaliyetleri ile ülkemizdeki işgale karşı direnişleri örgütlediği bilinen Griffonlar. 1014 Yaz'ı - Changeling Queendom Equestria'nın fethinin üstünden tam 3 yıl geçmişti. Yenidem imar çalışmalarının büyük bir kısmı tamamlanmış, halkın savaş yaraları sarılmıştı. Bu süreçte Kraliçe Chrysalis yoğun bir diplomasi trafiği yürütüyordu. Kıtadaki tüm irili ufaklı ülkeler Changeling himayesine girmişti. Equestria'nın ve diğer kıta ülkelerinin fethiyle ülkenin adı Changelin Queendom olarak değiştirildi. 3 yıllık ıslah çalışmalarıyla beraber işgal edilen topraklar çok daha iyi hâle getirilmişti. Ülke dışında da istihbarat servisimiz ve ordumuz yoğun faaliyetlerde bulunmuştu. Güney kıtadaki müttefik Zonicianlara gerek askeri gerek diplomatik yardımlara devam ederken Doğu kıtasındaki Karthinianlarla ilişkiler stabil tutulmaya çalışılıyordu. Her şey hazır olduğunda Kraliçe zamanın geldiğini bildirdi. Askeri komuta kademesi toplandı. Sıradaki hedef Griffonlardı. 1014 Yaz'ı - Griffon Sea Güneş ufukta yükselirken Lysander kamarasından çıktı. Tüm gece evraklardan ve haritalardan kafasını kaldırmamıştı. Kamaradan çıkar çıkmaz yüzüne vuran deniz rüzgarı bir nebze ferahlamasına yardımcı oldu. Uçsuz bucaksız denizde yol alan donanmasına göz gezdirdi. Equestria'nın fethinden bu yana yatırımlar devam etmişti. Şimdi Lysander'ın elinde 300 parçalık bir donanma vardı ve Doğu'ya, Griffonların topraklarına doğru hız kesmeden yol alıyorlardı. Griffonların elinde kendisiyle baş edebilecek bir donanma gücü olmadığı biliniyordu. Ama hâlâ Lysander'ı endişelendiren bir şey vardı, daha doğrusu biri: @Attila the Hun 10 gün sonra donanma Griffon sahillerine ulaşmıştı. Bu şimdiye kadar eşi benzeri görülmemiş bir deniz çıkarması olacaktı. Lysander gemide bulunduğu her dakikayı planın üstüne düşünerek geçirmişti. Equestria çıkarması bunun yanında çocuk oyuncağı kalırdı. Şimdi Lysander'ın elinde 5 katı asker ve 300 parçalık devasa bir donanma vardı. Bu çıkarma başarılı olmalıydı, olacaktı da. Eş zamanlı 3 farklı çıkarmada 500 binden fazla asker Griffon sahillerine hücum etti. Lysander'ın endişeleri boşa çıkmıştı. Changeling ordusu kat be kat güçlü olduğu Griffon askerlerini kısa sürede ezip geçti. Sahiller ele geçirildikten sonra hızlı bir taarruzla tüm ülke kontrol altına alındı. Griffon kralı 1014 yılının Aralık ayında koşulsuz şartsız teslimiyetini açıkladı. 1015 Yaz'ı - Vesalipolis Griffonların düşüşünden sonra Kraliçe Chrysalis tekrar yoğun bir diplomasi trafiğine girişti. Doğu kıtasında Karthinianlarla River Republic arasındaki kanlı savaş nihayete ermek üzereydi. Kraliçe ve tüm danışmanlarının görüşü savaşın 1 ay içinde biteceği ve Dünya'nın 3 süper güç arasında bölüşüleceği yönündeydi. Kraliçe durumdan memnundu. Ortalığın bir süre sakinleşmesi sayıları hayli çoğalan direniş örgütleriyle uğraşmak için iyi bir fırsat olacaktı. Kraliçe orduları ana vatana geri çağırmak, askerlik yasasını gevşetmek ile ilgili planlar kurarken 1 Haziran'da casuslardan gelen istihbarat her şeyi değiştirdi. Hücre 7 Önemli Rapor :Karthinian'da görevini sürdürmekte olan 7. hücre. Acil etiketiyle işaretlediğim raporum aşağıdadır: Chrysalis fısıldadı ''@Wayfear '' sonunda bıraktığı ölümcül tınıdan yeni bir savaşın yaklaştığını odadaki herkes anlamıştı. 1015 Yaz'ı - Changeling Üssü - Griffon Toprakları Trimmel elleri arkasında odada volta atıyordu. Gözü masadaki raporda ve yanındaki nottaydı ''derhal gerekeni yapın''. Gerekenden kastedilenin ne olduğu gayet aşikardı ama Trimmel endişeliydi ''Ordum art arda iki savaşı kaldırabilir mi?'' Griffon savaşı bittiğinde ordu karargâhında attığı ufak turda askerlerin yüzünde görmüştü: ''Nihayet dönüyoruz'' diye düşünüyorlardı. Eşler, çocuklar, babalar... Kafasını derin düşüncelerinden kaldırdı, odada tüm komutanları ağzından çıkacak emirleri bekliyordu. ''Tek bir şansımız var beyler, tüm orduyu 1 hafta içinde Karthinian sınırında istiyorum. Hava Kuvvetleri ile irtibata geçin, elimizdeki tek koz olduklarını onlara hatırlatın. Bu savaş zorlu olacak beyler, hepsinden daha zorlu...'' 1015 Yaz'ı - Changeling İleri Karakolu - Karthinian Sınırı Trimmel askerin arasında geziyor, onlara moral aşılamaya çalışıyordu. Ordu bitkin ve bıkkındı. Bitmek bilmeyen savaşlar, sonu gelmez düşmanlar askerleri yıldırmıştı. Trimmer yüksek bir kayanın üstüne çıkıp ordusuna seslendi. ''Size dürüst olacağım beyler. Bir çoğumuz bu savaştan sağ çıkamayacağız. Hatta sağ çıkmayı bırak bu savaşı kazanacağımız da kesin değil. Güneydeki müttefiklerimiz tarafsız kalmayı tercih ettiler. Her şey bizim elimizde. Her şey bize bağlı. Karthinian donanmasını gördünüz (1 gün öncesinde yaşanan deniz savaşında Changelinglerin tüm donanması Karthinianlarla yapılan deniz savaşında batırılmıştı). Denizden yardım almayacağız, ana karadan herhangi bir ikmal desteği gelmeyecek. Sizden çok fazla şey istendi biliyorum ama az sonra taarruza başladığımızda sizden ailelerinizi, arkadaşlarınızı, geride bıraktığınız her şeyi ve herkesi düşünmenizi istiyorum. Sizden vatanınızı, kraliçenizi düşünmenizi istiyorum. Bugün zafer kazanamazsak yarın Karthinian donanması bizim kıyılarımızı bombalayacak. Bizim halkımızı katledecekler. O yüzden beyler, Karthinian başkentine bayrağımızı dikmeden ölmeyeceksiniz! Ölmeyeceğiz! O günün şafağında Changeling ordusu saldırıya geçti, tüm imkansızlıklara rağmen cephede yavaş ama istikrarlı bir şekilde ilerleyen orduda moraller yüksekti; tâ ki hiç beklenmeyen olana dek. 1015 Yaz'ı - Vesalipolis ''Hay sikeyim!'' ''K-kraliçem donanmamız yok. Ordumuzun tamamı savaşta. Buna karşılık veremeyiz, barış talep etmeliyiz.'' ''Cormana kelleni almadan önce defol bu odadan. Artık konseyin bir üyesi değilsin.'' ''A-ama efendi-'' ''Defol!'' Kraliçe Chrysalis öfkeden delirmiş bir şekilde salonda volta atıyordu. Konsey üyeleri endişeli ama bir o kadar da şaşırmış bir şekilde onu izliyorlardı. ''Geri adım atmayacağız'' ''Ama Kraliçem!'' ''Aması yok bu zebralar ihanetin bedelini ödeyecekler'' ''Chrysalis akıllıca düşün, en azından doğu kıtasındaki ordu komutanlarının fikrini alalım, ordunun durumunun iyi olmadığı günlerdir gelen kayıp raporlarından açıkça görülüyor.'' ''Naib! Sözlerine kıymet veriyorum fakat bu son kararımdır. Ordu komutanlarına gidecek tek mesaj taarruzu derhal hızlandırmaları olacak. Karthinianlar düştüğünde derhal Zonicianlara karşı deniz çıkarması başlatılacak. Askeri alım yasalarını genişletiyoruz. Tüm tersanelerde 7/24 üretim istiyorum. Derhal gidin ve emirlerimi uygulamaya başlayın.'' Zonicianlar tarafsızlık sözünü bozmuş ve Karthinianların safında yer alarak Changeling Queendom'a savaş ilan etmişlerdi. Kraliçe bunun bedelini @Mabella ya ödeteceğine yemin etti. 1015 Yaz'ı - Karhinian Sınırı Trimmel kötü haberi almıştı. Derhal Harekâtı hızlandırma emrini verdi. Zonician tankları cephelerde boy göstermeye başlamıştı bile. Ağustos ayının ortalarında savaşın en yoğun günleri yaşanıyordu. Karthinian donanmasını atlatmayı başaran Lysander sadece 10 parça kalan donanmasıyla düşmanın başkentine başarılı bir çıkarma gerçekleştirmişti. Başkentini düşüşüyle moral bulan Changeling ordusu ilerleyişini hızlandırdı. 15 Eylül'de Karthinian topraklarının tamamı ele geçirilmişti. Trimmel bir an bile durmadan Karthinian başkentine ikinci bir ileri karakol kurdu. 1 yıl boyunca Zonician toprakları yoğun ateş altında tutuldu. 1 yılın sonunda üretimi tamamlanan yeni donanmanın başına geçirilen Lysander Zonician topraklarına girdi. 1016 yılının Nisan ayında Zonicianlar da teslim oldu. Changeling halkı bir yandan zafer kutlamaları yaparken bir yandan da 2 milyona yakın kaybının yasını tutuyordu. @Mabella ve @Onur34 etkinlik organizasyonu için teşekkürler. Katılan arkadaşlara da amansız savaşlar ve keyifli RP diyalogları için teşekkür ediyorum. |
|
Konuyu Okuyanlar: 15 Ziyaretçi