Güzel bir mod olmuş. Bilmeyenler için biraz anlatmak istiyorum.
Simavna Kadısı oğlu Şeyh Bedrettin, gerek İslam ilimleri gerekse diğer ilimlerde çok başarılı bir kişiydi. Mutasavvıf idi. Bir çok coğrafyayı gezmiş, önemli kişilerden ders almıştır. Hareketinin ve düşüncelerinin dini, felsefi ve siyasi boyutu vardı. O yüzden diğer köylü isyanlarından (Celali veya Almanya'da çıkan köylü isyanları) farklıdır. 1406'da Anadolu'dan Edirne'ye yolculuk ettiği sıralarda hem taht kavgasına düşmüş kardeşlerin savaşlarından hem de Timur istilasından dolayı halkın düştüğü kötü durumdan çok etkilenmiştir. Taht kavgası veren kardeşlerden Musa Çelebi'nin tarafını tutmuş ve Musa Çelebi'nin kazanmasıyla dönemin en yüksek dini mertebesi kazasker olmuştur. -16.YY'dan sonra yetkilerini Şeyhülislam'a devreden makam-
Sonrasında Mehmet Çelebi'nin dış ülkelerden aldığı destekle Musa Çelebi'yi yenmesiyle İznik'e sürgün edilmiştir. Kadınlar müstesna olmak üzere, yiyecek, giyecek, hayvanlar ve toprak gibi şeylerin hepsinin toplumun ortak malı olduğunu, dinler ve halklar arasında kardeşliğin savunulduğu eşitlikçi bir toplumsal düzeni savunmuştur.
Bu düşünceleri uygulamaya çalışan ise Börklüce Mustafa'dır. -Marx'ın düşüncelerini Lenin'in uygulamaya çalışması gibi- Bu düzen 3 yıl gibi bir sürede Anadolu'da yaşam sürmüş ve isyan dalga dalga yayılmaya başlamıştır. Toplanan büyük bir ordu ile Börklüce Mustafa'nın kuvvetlerine saldırılmış ve isyan bastırılmıştır. Börklüce çarmıha gerilmiş ve sonrasında ise Şeyh Bedrettin 1420'de Serez çarşısında idam edilmiştir. Kendisinin gerek yurt içi gerekse yurt dışında (mesela Yunanistan Başbakanı Çipras Şeyh Bedrettin hayranı olduğunu söylemiştir) tanınması Nazım Hikmet'in destanı ile olmuştur. En bilinen kısmını paylaşayım.
Simavna Kadısı oğlu Şeyh Bedrettin, gerek İslam ilimleri gerekse diğer ilimlerde çok başarılı bir kişiydi. Mutasavvıf idi. Bir çok coğrafyayı gezmiş, önemli kişilerden ders almıştır. Hareketinin ve düşüncelerinin dini, felsefi ve siyasi boyutu vardı. O yüzden diğer köylü isyanlarından (Celali veya Almanya'da çıkan köylü isyanları) farklıdır. 1406'da Anadolu'dan Edirne'ye yolculuk ettiği sıralarda hem taht kavgasına düşmüş kardeşlerin savaşlarından hem de Timur istilasından dolayı halkın düştüğü kötü durumdan çok etkilenmiştir. Taht kavgası veren kardeşlerden Musa Çelebi'nin tarafını tutmuş ve Musa Çelebi'nin kazanmasıyla dönemin en yüksek dini mertebesi kazasker olmuştur. -16.YY'dan sonra yetkilerini Şeyhülislam'a devreden makam-
Sonrasında Mehmet Çelebi'nin dış ülkelerden aldığı destekle Musa Çelebi'yi yenmesiyle İznik'e sürgün edilmiştir. Kadınlar müstesna olmak üzere, yiyecek, giyecek, hayvanlar ve toprak gibi şeylerin hepsinin toplumun ortak malı olduğunu, dinler ve halklar arasında kardeşliğin savunulduğu eşitlikçi bir toplumsal düzeni savunmuştur.
Bu düşünceleri uygulamaya çalışan ise Börklüce Mustafa'dır. -Marx'ın düşüncelerini Lenin'in uygulamaya çalışması gibi- Bu düzen 3 yıl gibi bir sürede Anadolu'da yaşam sürmüş ve isyan dalga dalga yayılmaya başlamıştır. Toplanan büyük bir ordu ile Börklüce Mustafa'nın kuvvetlerine saldırılmış ve isyan bastırılmıştır. Börklüce çarmıha gerilmiş ve sonrasında ise Şeyh Bedrettin 1420'de Serez çarşısında idam edilmiştir. Kendisinin gerek yurt içi gerekse yurt dışında (mesela Yunanistan Başbakanı Çipras Şeyh Bedrettin hayranı olduğunu söylemiştir) tanınması Nazım Hikmet'in destanı ile olmuştur. En bilinen kısmını paylaşayım.
"... Egemen sınıfın düşünceleri, bütün çağlarda, egemen düşüncelerdir, başka bir deyişle, toplumun egemen maddi gücü olan sınıf, aynı zamanda egemen zihinsel güçtür.."