İnsanlar bilinmeyenden korkarlar.
Kitaplar da böyledir. Seni bambaşka bir evrene sürükler. Ama bazı insanlar sürekli bu evrenin sahte olduğu gerçeğini kafalarından silemez. Okudukları, içine girdikleri evrenle bütünleşemez. Bu yüzden bilim kurgu, fantezi kurgu şeyler televiyonlardaki yalı, çiftlik dizilerine göre çok soyut kalır. Onları tercih ederler.
Bu biraz kişilik özelliklerine bağlı bence. Yani kimi insan "Ya saçma bunlar ama film işte" der, izler geçer; kimi filmdeki kitaptaki dünyaya göre düşünür, oradaki normlarla yorumlar ve ona göre duygulanımlar içine girer.
Kitaplar da böyledir. Seni bambaşka bir evrene sürükler. Ama bazı insanlar sürekli bu evrenin sahte olduğu gerçeğini kafalarından silemez. Okudukları, içine girdikleri evrenle bütünleşemez. Bu yüzden bilim kurgu, fantezi kurgu şeyler televiyonlardaki yalı, çiftlik dizilerine göre çok soyut kalır. Onları tercih ederler.
Bu biraz kişilik özelliklerine bağlı bence. Yani kimi insan "Ya saçma bunlar ama film işte" der, izler geçer; kimi filmdeki kitaptaki dünyaya göre düşünür, oradaki normlarla yorumlar ve ona göre duygulanımlar içine girer.
Sic Parvis Magna