Roma Döneminde Britanya
Roma İstilası
Julius Caesar'ın Galya seferi sonucunda Roma dünyasıyla yakın ilişkiye giren Britanya, İÖ 55-54'te Caesar'ın komutasındaki orduların istilasına uğradı. İÖ 20'de adadaki başlıca iki güç Thames'ın kuzeyindeki Katuvelonlar ile güneyindeki Atrebates Krallığı'ydı. Bunların dışında adada Belgae hükümdarlarının yönetimi altındaki Ikenler (Norfolk), Koritanlar (Midlands) ile Dobunlar (Gloucestershire) ve bağımsız kabileler olan Dumnonlar (Devon), Brigantlar (Yorkshire) ile Silürler ve Ordovisler (Galler) yaşamaktaydı. Britanya'nın Roma eyaletine dönüşmesinde Belgae kabileleri önemli bir rol oynadı.
Caesar'ın bağımlı hale getirdiği kabilelerle ilişkiler Augustus döneminde daha da geliştirildi. Atrebates kralları Katuvelonların yayılmasına karşı Roma'ya dayanmaya başladı. İmparator Claudius'un adayı fethetme kararı üzerine Aulus Plautius komutasındaki dört lejyon İS 43'te adaya çıktı. Hazırlıksız olan Britanyalılar fazla direnemediler ve bir süre sonra Claudius adaya gelerek komutayı devraldı. 47'de Exeter'dan Humber'a uzanan ve Fosse Yolu olarak bilinen bir sınırın oluşturulmasıyla verimli güneydoğu bölgesi Roma egemenliği altına girdi. Galler'e sığınan Katuvelon kralı Caratacus'un buradaki kabileleri ayaklandırması üzerine, 49'da Severn Nehrine kadar olan düzlükler işgal edilerek Camulodunum'da (Colchester) ilk sivil yerleşim (colonia) kuruldu. Bu arada Derbyshire ile Tyne arasındaki geniş toprakları yöneten Brigant kraliçesi Cartimandua ile bir barış antlaşması imzalandı. İS 60'ta İken kraliçesi Boudicca'nın başlattığı ayaklanma sırasında Romalılaşmış üç merkez olan Camulodunum, Verulamium (St. Albans) ve Londra yağmalandı.
Britanya'da Roma hakimiyetinin sonu
Anakaradaki kargaşadan kaçan varlıklıların bir sığınağı durumuna gelen eyaletin en zayıf yanı, savunmasının uzaktaki imparatorluk merkezine bağlı olamsıydı. İç savaşlar nedeniyle adadaki bazı kuvvetlerin geri çekilmesi, İskoçya'daki Piktlerin ve İrlanda'daki İskoçların denizden giriştiği saldırıların etkisini artırdı. Sonunda İmparator Honorius'un 410'da kentlere kendilerini savunma yetkisi vermesiyle, merkezi denetim ortadan kalktı.
Böylece iktidar tiranların eline geçti. Bu sırada Hıristiyanlık Pelagius'un heretik öğretisi doğrultusunda yayılmış bulunuyordu. Buna karşılık Roma'yla bağlarını sürdürülmesinden yana olan güçlü bir Katolik topluluk da vardı. 425'te adaya egemen olan Vortigern hem Roma'ya bağlanma girişimlerini önlemek, hem de Pikt saldırılarını savuşturmak düşüncesiyle 430'larda (bazı kaynaklara göre 446-454 arasında) Saksonları adanın doğu kıyılarına yerleştirmeye çağırdı. Bölgede bir dizi askeri üs kuran Saksonlar bir süre sonra ayaklanarak başka Sakson kabileleri yardıma çağırdı. Bunu izleyen savaş ve kargaşa sonucunda ekonomi çökerken malikane sistemi de çözüldü.
Kaynak : https://ipfs.io/ipfs/QmT5NvUtoM5nWFfrQdV...tanya.html
- Savaş herkesle yapılır, barış ancak onurlu insanla yapılır. Fatih Sultan Mehmet -