07-05-2018, 01:38
(Son Düzenleme: 07-05-2018, 01:53, Düzenleyen: napolyon94.)
Arkadaşlar merhaba, son birkaç aydır sektörde "bağımsız" olarak tabir edilen oyunlara sarmış durumdayım.
Bilmeyenler için bağımsız oyunları şöyle tanımlayabiliriz; kısmen daha dağıtımcı firma baskısından uzak , ve yine kısmen para kazanma kaygısı olmadan yapılan oyunlar oluyorlar kendileri. Bu yüzden de kısmen daha özgün ve kaliteli yapımlar olması tesadüf olmuyor.
Fakat bir handikap da şu ki, bu yapımlar hayli mütevazi bütçelere sahip oluyorlar. Buda oyunda ki oynanış süresine, grafiklere, seslere veya diğer mekaniklere haliyle yansıyor.
Sözü fazla uzatmadan son zamanlarda beğendiğim ve oynadığım bağımsız yapımları paylaşmayı heves ediyor ve başlıyorum.
Apotheon görsel olarak çok orjinal bir oyun. İlk olarak Nisan 2015'de PS4 aldığımda oynama fırsatı buldum, PS Plus'ın verdiği o ay ki oyundu. Yarıda bırakmak zorunda kalmış olmanın getirisi ile geçen aylarda bir kez daha başladım. Bu kez PC'de oynadım, ve bana çok güzel bir 3 gün yaşattı. Toplamda 9 saatte oyunu bitirebildim.
Oyuna gelir isek , oyun eski yunan mitolojisini baz almakta, ve hafiften bir God of War'ı anımsatmakta olsa da, daha durağan bir karakterimiz ve platform bazlı oynanışımız var. Eski yunan porselenlerinden esinlenme grafikleri ise muazzam. Çevreyle etkileşim iyi, senaryo klişe ama işlenişi güzel. Fakat en beğendiğim level dizaynı ve açık dünya olması oldu. Bosslar ile kapışmak güzel. Kısır müziklere sahip olsa da (sonlara doğru bayıyor), seslendirmeler gayet güzel. Öyle ki tanrıların seslendirmeleri ayrı bir özenli, bu yüzden tüm tanrıların farklı bir karakteri olduğunu hissediyorsunuz. Olimpos dağına tırmanırken kiminle dost kiminle müttefik olacağınız hem bir muallak olarak devam ediyorsunuz. Ki buda oyunu esrarlı ve çekici kılıyor. Dövüş mekanikleri ise basit ama ben çok eğlendiğim.
Geçtiğimiz 2017'nin en başarılı 2 bağımsız oyunundan biri olan Little Nightmares'i adeta aşık olarak oynadım. Oyunda sarı kapüşonlu küçük bir kızı? kontrol ediyoruz. Adeta bir kabusun içinde adeta bir platform oyunu oynuyoruz. Oyun toplam 5 chapter'dan oluşmakta, fakat en iyi ihtimal ile 3 saat sürüyor. 3 de DLC'si var, onlarda 40'ar dakika sürüyor gibi.
Oynanış ise hayli basit, karakterimiz yürümek, zıplamak, cisimleri çekmek yada taşımakta başka bir fonksiyonu yok. Ha birde etrafı görmek için zippo yakıyoruz. Oyuna bir köşede uyanarak başlıyoruz ve çoğunlukla ksımi 3d ortamda platform oynarak ilerliyoruz. Oyunda bulmacalar hayli basit, fakat yer yer gerilim ve aksiyon çok yüksek. Özellikle finale doğru kalbimde bir çarpıntı ile oynadım. Karakterimizin ne sesi ne de doğru düzgün bir tipi olmasa da sonlara doğru beni çok şaşırttı. Diğer karakterler ise oyunda pek orjinal yapıdalar. Tim Burton'ın filmlerine taş çıkartacak bir dünya var LN'de. Bu kadar farklı ve estetik düşman tasarımları uzun zamandır görmemiştim.
En güçlü olduğu nokta ise şüphesiz grafikleri, bu kadar kaliteli görseli platform oyununda görmek harika, ışık oyunları güzel, kaplamalar güzel, tasarımlar güzel ve grafik tarzı ise kendine özgü. Aynı stüdyodan çıkacak diğere yapımları "sabırsızlıkla" bekliyorum.
Limbo'yu eminim bir çok kişi biliyordur. 2009'da çıkan Machinarium ve 2010'da çıkan Limbo aslında bugünkü bağımsız oyun sektörünün ön ayağıydılar. Limbo pek yüksek kontrastlı bir dünya bizlere sunuyor. Bir seslendirme dialoglar serisi olmasa da oyunda güzel bir kurgu var. Gerilimi iyi veriyor, bulmacaların zorluğu yerinde. Karakter animasyonları çok doğal, ölümü bile çok doğal oluyor. 2 saat süren yapım, bulmaca çözme becerinize göre aslında 3-4 saatte sürebiliyor (benim gibi).
Yakında aynı stüdyonun elinden çıkmış olan Insider'ı da test edeceğim. Ona da en az Limbo kadar mükemmel deniliyor. Eğer 2d platform ve bulmaca seviyorsanız Limbo'nun kendine has karanlık dünyasını mutlaka deneyin.
Geldik 2017'nin diğer başarılı bağımsız oyununa. Cuphead iki yönüyle ön plana çıktı; zor ve farklı grafikleri. Oyun 30'lu yılların çizgi filmleri tadında grafiklere ve seslere sahip. Kısmi açık dünya üzerinden bölüm bölüm ileriliyoruz. Kumarda şeytana kaybetmiş ve borçlanmış 2 tane çay kupasını kontrol ediyoruz. 2 kişi oynamak bence bu oyunda şart. Bu 2 çay kupası borçlarını kapatmak için şeytanın listesini alıp, liste de ki bossları katletmeye yola koyuluyor. Fakat işler o kadar da kolay değil.
Zor yapısı, daha önce rastlanmayan çizim grafikleri ve sesleri ile Cuphead adeta sanat eseri. 10 saat sürem yapım da sinir krizi geçirmeniz olası. Dark Souls sevenler kaçırmasın.
Benim gibi sizde Bağımsız oyunlara sardıysanız sizde birkaç yorumda bulunun ki konumuz bir külliyata dönüşsün ufaktan.