Sistemin çökmesi, Lenin'den sonra başlamıştır. Bu sadece ekonomik sebepler yüzünden olmamıştır. Devlet yapılanması Stalin döneminde defalarca değiştirilmiştir. Kağıt üzerinde yazan komünizm ile alakası kalmamıştır Sovyetler Birliğinin. Basit bir örnek verecek olursam, komünist düşünceye göre devleti işçi sınıfının yönetmesi gerekir. Bu işçi sınıfı toplumun temel yapı taşı olmalıdır ve gelecek nesillere temeli sağlam inşa edilmiş bir toplumsal yapı ortaya çıkarmalıdır.
Komünizm kağıt üzerinde mükemmel bir düşünce sistemidir. Kendini kapamayan, sürekli araştırmayı, kendini yenileyen bir sistematik düşüncedir. Fakat bu düşünce kağıt üzerinde kaldı günümüze kadar. Bunun en temel sebebi komünist düşüncenin insan doğasına aykırı olmasıdır. İnsan doğası içinde bulunan, hırs ve doyumsuzluk bu düşünce sistemini 'Ütopik' bir kavram haline getirmiştir. Sovyerler Birliğinde ülkeyi bir noktadan sonra askerler veya asker asıllı kişiler yönetmeye başlamıştır. Bu durum tepeden tabana geçerlidir. Denetim yargıya değil, askere verilmiştir. Aslında emperyalist sistemde mevcut olan 'Polis Devleti'(Askerden bağımsız) ile hemen hemen aynıdır.
Şimdi burada şu ayrıntıya dikkat etmek lazım, kontrol askerin eline geçince sistem neden açık vermeye başladı ? Politika idamesi yeteri kadar olmayan kişilerin zamanla yönetime gelmesi, yolsuzluk, asayiş bozukluğu, liyakat eksikliğine sebebiyet vermiştir. Bahsettiğim yolsuzluk dönemin şartlarına göre düşünülürse çok fazladır. Hal böyle iken düzgün bir şekilde birbiriyle organize olamayan devlet kurumları ortaya çıkmıştır. Bunun sebebi de liyakat eksikliğidir. 'Torpil' yoluyla yönetime geçen kişilerin işi yeterince bilmemesi yüzünden sistem kendi içinde kendini yok etmeye başlamıştır. İlçe sendikalarında bile bu durum geçerlidir özellikle askerin denetlemesi başladığından beri.
Hal böyle olunca sistem kendi içinde her noktadan açıklar vermeye başladı. Bu açıklar politikacılar tarafından kapatılmaya çalışılsa da alışılagelmiş düzeni onaramadı. Yukarı da bahsettiğim eksiklikler yüzünden ekonomik faaliyetler duraksama noktasına gelmiştir. Ekonomik faaliyetlerin yetersizliği önce doğu oblastlarında başlamıştır. Şartların zor ve otoritenin zor sağlandığı yerlerde.. Glasnost ile doğu düzeltilmeye çalışılınca batı da patlaklar oluşmaya başlamıştır.
Not: Mao SSCB'yi çok sert bir dille eleştirmiştir, yalan bir komünizm yaşadıklarını, işçi sınıfının askerlerin altında ezildiğini ve batı'nın şeytanlarından bir farkları olmadığını kendi kişisel notlarında dile getirmiştir.
Komünizm kağıt üzerinde mükemmel bir düşünce sistemidir. Kendini kapamayan, sürekli araştırmayı, kendini yenileyen bir sistematik düşüncedir. Fakat bu düşünce kağıt üzerinde kaldı günümüze kadar. Bunun en temel sebebi komünist düşüncenin insan doğasına aykırı olmasıdır. İnsan doğası içinde bulunan, hırs ve doyumsuzluk bu düşünce sistemini 'Ütopik' bir kavram haline getirmiştir. Sovyerler Birliğinde ülkeyi bir noktadan sonra askerler veya asker asıllı kişiler yönetmeye başlamıştır. Bu durum tepeden tabana geçerlidir. Denetim yargıya değil, askere verilmiştir. Aslında emperyalist sistemde mevcut olan 'Polis Devleti'(Askerden bağımsız) ile hemen hemen aynıdır.
Şimdi burada şu ayrıntıya dikkat etmek lazım, kontrol askerin eline geçince sistem neden açık vermeye başladı ? Politika idamesi yeteri kadar olmayan kişilerin zamanla yönetime gelmesi, yolsuzluk, asayiş bozukluğu, liyakat eksikliğine sebebiyet vermiştir. Bahsettiğim yolsuzluk dönemin şartlarına göre düşünülürse çok fazladır. Hal böyle iken düzgün bir şekilde birbiriyle organize olamayan devlet kurumları ortaya çıkmıştır. Bunun sebebi de liyakat eksikliğidir. 'Torpil' yoluyla yönetime geçen kişilerin işi yeterince bilmemesi yüzünden sistem kendi içinde kendini yok etmeye başlamıştır. İlçe sendikalarında bile bu durum geçerlidir özellikle askerin denetlemesi başladığından beri.
Hal böyle olunca sistem kendi içinde her noktadan açıklar vermeye başladı. Bu açıklar politikacılar tarafından kapatılmaya çalışılsa da alışılagelmiş düzeni onaramadı. Yukarı da bahsettiğim eksiklikler yüzünden ekonomik faaliyetler duraksama noktasına gelmiştir. Ekonomik faaliyetlerin yetersizliği önce doğu oblastlarında başlamıştır. Şartların zor ve otoritenin zor sağlandığı yerlerde.. Glasnost ile doğu düzeltilmeye çalışılınca batı da patlaklar oluşmaya başlamıştır.
Not: Mao SSCB'yi çok sert bir dille eleştirmiştir, yalan bir komünizm yaşadıklarını, işçi sınıfının askerlerin altında ezildiğini ve batı'nın şeytanlarından bir farkları olmadığını kendi kişisel notlarında dile getirmiştir.