@altnkurt
Aynı oyunları mı oynuyoruz bazen merak ediyorum gerçekten, EU 4'te kuşatmalarda mevsim farketmeksizin attrition yiyorsun zaten, supply limit mekaniği bunu sağlıyor, bu attrition oyunu iyi bilmeyen oyuncuların bütün manpowerını sömürüp savaşta zayıf bırakabiliyor. 1000 saat oynadıktan sonra bu tarz şeylerin etrafından dolaşmayı öğrenmek bunların var olmadığı anlamına gelmiyor.
Leonidas'ın Ateş Geçidi'ndeki savaşı kaybetmesi bir yana, tarihte çok az örneği bulunan tipte oyunlara yansıtması oldukça zor hatta game breaking olabilecek şeylerle geliyorsun, oyunu exploit etmesini bilen oyuncuya olağanüstü avantajlar sağlayacak fikirler sunuyorsun, halihazırdaki sistemde her şehrin bir arazisi var, bu araziye ve geçişlerde bulunan nehirlere göre savunan ordular bir takım bonuslar alabiliyor, kaleler ise düşman ordularının manevra kabiliyetini engelleyecek şekilde dizayn edilmiş, Imperator: Rome ve EU serisinde her oyuna başlayan ülke eşit değil, senin önerilerinle oluşturulmuş bir oyunda Osmanlı gibi büyük ve askeriye açısından parlak devletler terör estirir, durdurulamaz, olağanüstü kaynaklarıyla sürekli savaşta olacak bu devletlerin generalleri gariban diğer devletlerin generallerine göre çok daha fazla bonusa sahip olacaktır ki ek olarak sayı avantajları da var, şu anki sistem muhteşem değil elbet, ancak en azından zaten büyük ve güçlü olan devletlere daha fazla bonus sunmuyor, EU'dan örnek vereyim yine, İran'da oynayan bir oyuncu 50 oyundan 30unda Osmanlı ile savaşacaktır, bu 30 savaşta da Osmanlı, oyuncuya oranla fazlasıyla güçlü olacaktır, oyuncunun elinde İran'ın dağlık arazilerinde kurabileceği kaleler var ve kale bulunan yerde kale sahibi savunan olarak belirlendiği için oyuncu buralarda Osmanlı gibi büyük devletleri tutabiliyor, bu halihazırda multiplayer için oyunculara taktiksel bir derinlikte sunuyor, pek çok kez gördük nehir ve arazi şartlarını göz önünde bulundurmayan oyuncuların ordularının sayılara rağmen kaybettiğini.
Mesela CK 2'den örnek vermişsin, Stellaris terk bir ordu kompozisyonu metası vardır CK 2'nin, en iyi ordu kompozisyonunu yapar, flanklere ve merkeze gerekli generalleri koyarsın, arazi şartlarını göz önünde bulundurursun ve avantaj sahibi olursun, yapay zeka bu kadar karmaşık şeyleri kendi ordularına oyuncunun uygulayacağı efektiflikte uygulayamaz, sonuç olarak bilgili oyuncunun karşısında hiç bir ordu duramaz, bu daha mantıklı değil, aksine daha sıkıcı bir yaklaşım.
Aynı oyunları mı oynuyoruz bazen merak ediyorum gerçekten, EU 4'te kuşatmalarda mevsim farketmeksizin attrition yiyorsun zaten, supply limit mekaniği bunu sağlıyor, bu attrition oyunu iyi bilmeyen oyuncuların bütün manpowerını sömürüp savaşta zayıf bırakabiliyor. 1000 saat oynadıktan sonra bu tarz şeylerin etrafından dolaşmayı öğrenmek bunların var olmadığı anlamına gelmiyor.
Leonidas'ın Ateş Geçidi'ndeki savaşı kaybetmesi bir yana, tarihte çok az örneği bulunan tipte oyunlara yansıtması oldukça zor hatta game breaking olabilecek şeylerle geliyorsun, oyunu exploit etmesini bilen oyuncuya olağanüstü avantajlar sağlayacak fikirler sunuyorsun, halihazırdaki sistemde her şehrin bir arazisi var, bu araziye ve geçişlerde bulunan nehirlere göre savunan ordular bir takım bonuslar alabiliyor, kaleler ise düşman ordularının manevra kabiliyetini engelleyecek şekilde dizayn edilmiş, Imperator: Rome ve EU serisinde her oyuna başlayan ülke eşit değil, senin önerilerinle oluşturulmuş bir oyunda Osmanlı gibi büyük ve askeriye açısından parlak devletler terör estirir, durdurulamaz, olağanüstü kaynaklarıyla sürekli savaşta olacak bu devletlerin generalleri gariban diğer devletlerin generallerine göre çok daha fazla bonusa sahip olacaktır ki ek olarak sayı avantajları da var, şu anki sistem muhteşem değil elbet, ancak en azından zaten büyük ve güçlü olan devletlere daha fazla bonus sunmuyor, EU'dan örnek vereyim yine, İran'da oynayan bir oyuncu 50 oyundan 30unda Osmanlı ile savaşacaktır, bu 30 savaşta da Osmanlı, oyuncuya oranla fazlasıyla güçlü olacaktır, oyuncunun elinde İran'ın dağlık arazilerinde kurabileceği kaleler var ve kale bulunan yerde kale sahibi savunan olarak belirlendiği için oyuncu buralarda Osmanlı gibi büyük devletleri tutabiliyor, bu halihazırda multiplayer için oyunculara taktiksel bir derinlikte sunuyor, pek çok kez gördük nehir ve arazi şartlarını göz önünde bulundurmayan oyuncuların ordularının sayılara rağmen kaybettiğini.
Mesela CK 2'den örnek vermişsin, Stellaris terk bir ordu kompozisyonu metası vardır CK 2'nin, en iyi ordu kompozisyonunu yapar, flanklere ve merkeze gerekli generalleri koyarsın, arazi şartlarını göz önünde bulundurursun ve avantaj sahibi olursun, yapay zeka bu kadar karmaşık şeyleri kendi ordularına oyuncunun uygulayacağı efektiflikte uygulayamaz, sonuç olarak bilgili oyuncunun karşısında hiç bir ordu duramaz, bu daha mantıklı değil, aksine daha sıkıcı bir yaklaşım.