Konuyu çok eu tarafına çekmek istemiyorum ama euda attrition mekaniğinin varlığından söz etmen çok talihsiz olmuş. Kim muson yağmurunda attrition artıyor diye orduyu böldü veya kim kış geliyor diye kuşatmayı kaldırdı veya kuşatmada oluşacak kayıpları dert etti? Oyunda yalancıktan var olan bir mekanikten bahsediyorsun. Eudaki tek attrition denizdedir. Karadan yeteri kadar uzaktayken bir anda filonun yarısını kaybedebilirsin. Fakat dünyanın öbür ucundaki bir adaya yüz binlerce adam yığsanda göreceğin kayıp gülünç derecededir.
Ayrıca yine eu zamanına gelen tarihteki büyük kumandanlardan arnavut iskender beyi ele alalım. Ben zengin ülkeler her zaman güçlü komutanlar elde edebilsin demedim zaten. Arnavutluk gibi küçük ve fakir bir ülkeden de nice komutanlar çıkabilmeli. Yine iskender beyin askeri taktikleri bölge arazisiyle birleşince tarih sayfalarında yer bulabildi. Bölgenin dağ olmasından ziyade komutanın bölgeye hakim olması da çok önemli. Dağda geçen savaşlarda oyunun aksine çoğu zaman savunan taraf gibi saldıran taraf da dağdadır. Dağın geçitlerini, stratejik noktalarını ve detaylarını bilen kazanır. Dağa önce varan değil. Tarihte de öyle oyundaki gibi nehrin karşısından dağa tırmanmaya çalışan birilerini hatırlamıyorum. Varsa da tarih sayfalarında kendine pek yer bulamamıştır.
Ve yine eudan rome'a aktarılan bir mekanik:
"Şehirde ilk bulunan ordu savunan taraf sayılır ancak diğer taraf eyaletteki kaleleri kontrol ediyorsa diğer taraf savunan sayılır."
Kalede bulunmayan ordunun kuşatma altındaki kaleye sonradan gelip içerideymişcesine savaşması oyun tasarımı falan değil saçmalığın daniskasıdır. Oyundaki bu absürtlükten doğan taktikler var ancak bu tasarımı haklı çıkarmaktan ziyade ne kadar yanlış olduğunu gösterir.
Yanlışım varsa düzeltin ama o dönemlerde çoğu kale taarruzlarla alınıyordu. Kapının önüne oturup yıllarca bekleyerek değil. Dönemin şartları göz önüne alınınca zaten hiçbir ordunun bir kaleyi yıllarca kuşatacak lükse sahip olduğunu sanmıyorum. Oyunda attrition diye bişey olmadığı için yıllarca aynı kalenin önünde oturup bekleyebiliyoruz. 50 mil puana surları yıkmak da işin cabası. 50 mil puan vermeyince toplar pinpon topu atıyo da 50 mil verince bi anda AP rocketlere mi dönüyo?
Ayrıca o dönemde ülkenin bir ucundan öteki ucuna kadar her yerden anlık haberdar olabilmemiz de mümkün değildi. Artık recon mu dersiniz scout mu o tarz birimlere ihtiyaç var bu oyunlarda. RTS'lerde gördüğümüz kadarıyla stratejideki en önemli unsurlardan biri olan fog of war 4x bir oyunda neden yok? Hiç olmazsa stellaristeki gibi orduların sayısı ? ile gösterilebilir.
Ayrıca yine eu zamanına gelen tarihteki büyük kumandanlardan arnavut iskender beyi ele alalım. Ben zengin ülkeler her zaman güçlü komutanlar elde edebilsin demedim zaten. Arnavutluk gibi küçük ve fakir bir ülkeden de nice komutanlar çıkabilmeli. Yine iskender beyin askeri taktikleri bölge arazisiyle birleşince tarih sayfalarında yer bulabildi. Bölgenin dağ olmasından ziyade komutanın bölgeye hakim olması da çok önemli. Dağda geçen savaşlarda oyunun aksine çoğu zaman savunan taraf gibi saldıran taraf da dağdadır. Dağın geçitlerini, stratejik noktalarını ve detaylarını bilen kazanır. Dağa önce varan değil. Tarihte de öyle oyundaki gibi nehrin karşısından dağa tırmanmaya çalışan birilerini hatırlamıyorum. Varsa da tarih sayfalarında kendine pek yer bulamamıştır.
Ve yine eudan rome'a aktarılan bir mekanik:
"Şehirde ilk bulunan ordu savunan taraf sayılır ancak diğer taraf eyaletteki kaleleri kontrol ediyorsa diğer taraf savunan sayılır."
Kalede bulunmayan ordunun kuşatma altındaki kaleye sonradan gelip içerideymişcesine savaşması oyun tasarımı falan değil saçmalığın daniskasıdır. Oyundaki bu absürtlükten doğan taktikler var ancak bu tasarımı haklı çıkarmaktan ziyade ne kadar yanlış olduğunu gösterir.
Yanlışım varsa düzeltin ama o dönemlerde çoğu kale taarruzlarla alınıyordu. Kapının önüne oturup yıllarca bekleyerek değil. Dönemin şartları göz önüne alınınca zaten hiçbir ordunun bir kaleyi yıllarca kuşatacak lükse sahip olduğunu sanmıyorum. Oyunda attrition diye bişey olmadığı için yıllarca aynı kalenin önünde oturup bekleyebiliyoruz. 50 mil puana surları yıkmak da işin cabası. 50 mil puan vermeyince toplar pinpon topu atıyo da 50 mil verince bi anda AP rocketlere mi dönüyo?
Ayrıca o dönemde ülkenin bir ucundan öteki ucuna kadar her yerden anlık haberdar olabilmemiz de mümkün değildi. Artık recon mu dersiniz scout mu o tarz birimlere ihtiyaç var bu oyunlarda. RTS'lerde gördüğümüz kadarıyla stratejideki en önemli unsurlardan biri olan fog of war 4x bir oyunda neden yok? Hiç olmazsa stellaristeki gibi orduların sayısı ? ile gösterilebilir.
Sic Parvis Magna