@altnkurt
Sondan başlayarak cevap vereyim, Pradox oyunları RTS değil, Paradox oyunları Total War da değil, Paradox oyunları taktiksel savaş simülasyonu olma iddiasında bulunmuyor, sandbox bir yapıda oyuncuya verdiği imkanlarla alternatif bir tarih yaratmaktır Paradox oyunlarının amacı, doğal olarak senin istediğin şeyler kitlenin beğendiği şeyleri karşılamıyor, aksine baltalıyor, oyuna uygulanamayacak derecede karmaşık olduklarından bahsetmek bile istemiyorum, oyun dizaynının amacı oyunu olabilecek en karmaşık ve gerçekçi şekilde yapmak değildir, oyunu hedef kitleye en uygun şekilde yapmaktır.
EU'da attrition mekaniğinin varlığından söz etmemi talihsiz bulmuşsun, istatistiklerle gelelim;
Görüldüğü üzere attritionun oyuncu yahut yapay zeka devletlerine etkisi azımsanamayacak derecede yüksek, lakin oyunda bulunan bir takım butonların manpowerı absürt şekilde doldurmaları sebebiyle attrition oyuncular tarafından sürekli olarak göz ardı ediliyor, burada asıl sorunun oyuncuya verilen butonlar olduğu aşikar, değişmesi gereken şey de bu. Öte yandan mesela Fransa'nın Çin'e kadar karadan ordu yollayabilmesi ve o ordunun oraya sapasağlam ulaşması yine o ordunun zarar görmediği anlamına gelmiyor, supply sisteminin basite indirgenmesinden ortaya çıkan bir dizayn hatası olarak görülebilir, çözümü yine attritiona abanmak değil, orduların ikmal yapamayacakları mesafelerde replenishment mekaniğinin kaldırılmasıdır.
Bugün deneme amaçlı Osmanlı oyunumda 75 supply limitli şehre 114k kadar asker koydum, aylık 4.5k manpower kazanmama rağmen her ay 1k manpower azaldı attrition nedeniyle, yani kendi şehrimde, supply limit 75 olmasına rağmen her ay o ordu 5.5k zaiyat veriyordu, bunu 2 katına çıkarmanın oyunun dengelerini alt üst edeceği ve durumun sinir bozucu bir hal alacağı çok açık, çözüm bu değil.
Döndük dolaştık yine tarihten verdiğin "sayılı" örneklere geldik, 1 tane İskender Bey varsa 10000 tane alelade muharebe vardır tarihte, ki halihazırda EU'da 3 yıldızlı bir generalin yani İskender Bey'in 1 yıldızlı bir generale yahut generalsiz bir orduya karşı çok sayıda avantajı oluyor, ancak tarihte de görebileceğimiz üzere bu avantajlar ülkenin imkanlarının yettiği ölçüde yarar sağlıyor, o zaman bu mekaniği değiştirmenin yararı nedir?
Kalelerde de aynı şekilde, kuşatılan bir kale var ortada, kale ile desteğe gelen ordu karşısında ortada kalmış bir kuşatan var, oyun dizaynına yönelik olarak kale sahibinin savunan olarak addedilmesi neden seni bu kadar triggerlıyor anlamak mümkün değil, ben bunun oyun açısından çok daha yararlı ve mantıklı olduğunu düşünüyorum, ne de olsa EU yahut Imperator: Rome'un genreleri savaş simülasyonu değil, grand strategydir, oyunu daha eğlenceli hale getirebilecek şeylerin "gerçekçi" olması gibi bir kaide yok.
Sondan başlayarak cevap vereyim, Pradox oyunları RTS değil, Paradox oyunları Total War da değil, Paradox oyunları taktiksel savaş simülasyonu olma iddiasında bulunmuyor, sandbox bir yapıda oyuncuya verdiği imkanlarla alternatif bir tarih yaratmaktır Paradox oyunlarının amacı, doğal olarak senin istediğin şeyler kitlenin beğendiği şeyleri karşılamıyor, aksine baltalıyor, oyuna uygulanamayacak derecede karmaşık olduklarından bahsetmek bile istemiyorum, oyun dizaynının amacı oyunu olabilecek en karmaşık ve gerçekçi şekilde yapmak değildir, oyunu hedef kitleye en uygun şekilde yapmaktır.
EU'da attrition mekaniğinin varlığından söz etmemi talihsiz bulmuşsun, istatistiklerle gelelim;
Görüldüğü üzere attritionun oyuncu yahut yapay zeka devletlerine etkisi azımsanamayacak derecede yüksek, lakin oyunda bulunan bir takım butonların manpowerı absürt şekilde doldurmaları sebebiyle attrition oyuncular tarafından sürekli olarak göz ardı ediliyor, burada asıl sorunun oyuncuya verilen butonlar olduğu aşikar, değişmesi gereken şey de bu. Öte yandan mesela Fransa'nın Çin'e kadar karadan ordu yollayabilmesi ve o ordunun oraya sapasağlam ulaşması yine o ordunun zarar görmediği anlamına gelmiyor, supply sisteminin basite indirgenmesinden ortaya çıkan bir dizayn hatası olarak görülebilir, çözümü yine attritiona abanmak değil, orduların ikmal yapamayacakları mesafelerde replenishment mekaniğinin kaldırılmasıdır.
Bugün deneme amaçlı Osmanlı oyunumda 75 supply limitli şehre 114k kadar asker koydum, aylık 4.5k manpower kazanmama rağmen her ay 1k manpower azaldı attrition nedeniyle, yani kendi şehrimde, supply limit 75 olmasına rağmen her ay o ordu 5.5k zaiyat veriyordu, bunu 2 katına çıkarmanın oyunun dengelerini alt üst edeceği ve durumun sinir bozucu bir hal alacağı çok açık, çözüm bu değil.
Döndük dolaştık yine tarihten verdiğin "sayılı" örneklere geldik, 1 tane İskender Bey varsa 10000 tane alelade muharebe vardır tarihte, ki halihazırda EU'da 3 yıldızlı bir generalin yani İskender Bey'in 1 yıldızlı bir generale yahut generalsiz bir orduya karşı çok sayıda avantajı oluyor, ancak tarihte de görebileceğimiz üzere bu avantajlar ülkenin imkanlarının yettiği ölçüde yarar sağlıyor, o zaman bu mekaniği değiştirmenin yararı nedir?
Kalelerde de aynı şekilde, kuşatılan bir kale var ortada, kale ile desteğe gelen ordu karşısında ortada kalmış bir kuşatan var, oyun dizaynına yönelik olarak kale sahibinin savunan olarak addedilmesi neden seni bu kadar triggerlıyor anlamak mümkün değil, ben bunun oyun açısından çok daha yararlı ve mantıklı olduğunu düşünüyorum, ne de olsa EU yahut Imperator: Rome'un genreleri savaş simülasyonu değil, grand strategydir, oyunu daha eğlenceli hale getirebilecek şeylerin "gerçekçi" olması gibi bir kaide yok.