[Wayfear]

Ekim Devrimi

(Kızıl Muhafızlar)

Rusya Çarlığının vaziyeti 19. yüzyılın başlarında diğer süpergüçlere göre politik açıdan denk fakat sosyal-ekonomik açıdan ise boğazların hasta adamı Osmanlının daha gerisindeydi.

19. yüzyılın 2. çeyreğinden itibaren devletimiz din adamları (patrikler) vasıtasıyla okuma-yazma oranını arttırmak için büyük bir çabaya girişti.
Lakin eğitime verilen bu önemin ardında büyük yolsuzluklar ve usulsüzlükler vardı.
Halk zengin-fakir ayırt etmeksizin vergi adı altında elinden tüm varlığı alınıyordu.
Ayrıca ülkedeki insanların %99'u dış dünyadan habersizdi ve gümrük politikası ve vergilendirmesi yüzünden ithalat ancak devlet fabrikaları tarafından yapılıyordu.

Devlet iç politikasında baskıcı gerici bir tutum sergiliyordu ayrıca avrupalı devletlerin yaptığı reformlar göz ardı ediliyordu.
Devrim yaşanana kadar devlet dış politikada da horca yönetilmişti.
Avrupada uzunca bir süre müttefik arayış diplomasisine rağmen hiçbir büyük devletle müttefik olunmamıştı.
Napolyon savaşlarından sonra Viyana Kongrasinde aldığımız Varşova düklüğü, 1851 Alman harbinde Wielkopolskie ; 1857 yine Alman harbinde Mazowiecke olarak kaybedilmişti.
Devrime kadar Çarlığın politikası Ortodox Kilisesini Osmanlıdan alıp Rusyaya bağlanmasını başarmıştı lakin yeni devrimci devletimizde bunun bir önemi yok.
Orta asyadaki sahipsiz topraklar ve Türk hanlıkları Rusyaya katılmış ayrıca Sibirya ve Kanada kolonileştirilmişti.
Osmanlı devleti Fransa-İngiltere saldırıları karşısında korundu bunun asıl sebebi Fransız donanmasının boğazları geçip karadenize girmesi ve savaşın meşruiyetini kaybetmesidir.
Dış politikada ipin koptuğu yer Amerika Devletine 70.000 pound karşılığı Alaskanın devri olmuştur.


Tarihler 1870'e geldiğinde afrika ve okyanusya toprakları kapitalist devletler tarafından sömürgeleştirilmiş ve Manda-Himaye devri doruk noktasına ulaşmış oldu.
Bu sırada Rusyada halk için bıçak kemiğe dayanmıştı , hem Afrikada pazar bulunamamasından dolayı çöken ekonomi hem de kişilerin temel haklarının ihlalleri son radde olmuştu.
Bu dönemde Kiev merkezli başlayan , Karl Marxın yazdığı komünist manifestoya ve sosyalist düşüncelere ilgi artmıştı.
Rusya halkı artık kanlı bir devrim istiyordu.
Çar gelecek isyanların farkındaydı ve odakları dışarıya yöneltmek istiyordu.
Afrikada koloni topraklar yüzünden çıkan Fransa-Almanya savaşını fırsat bilerek 1873'te Almanyaya harb ilan edildi.
Almanyanın yanında Avusturyada bulunuyordu fakat Almanyanın bulunduğu vaziyet sayesinde hızlıca Königsberg ve Varşovaya girildi.
Alman orduları ve Avusturya orduları organize olabilidikten sonra Varşova üzerine hücuma geçtiler.
Varşova'da meydan muharebesi yaşandı.
Çarlık orduları toplam 441.123 , Alman-Avusturya orduları toplam 255.900'ü buluyordu.

1873 Alman Harbi

Savaş sırasında seferberlik ilan edilmiş ve cepheye işçiler ve çiftçiler de çarpışmaya gelmişti.
 Her ne kadar savaş düzenli ordu sayesinde kazanılsada harp sırasında bolşeviklerin savunduğu işçi ve köylü devrimi söylentisi hem halk içinde hem orduda yayılmıştır.
Bundan 4 yıl sonra 1877'de Fransa devletini büyük koalisyon savaşında yenilmişti ve Almanya tekrar güçlenmeye başlamıştı.
6 yıl sonra 1883 Ekim'de yıllardır örgütlenen ve gözünü kan bürümüş devrim başladı.
Moldova sınırına yakın bölgeler , Kırım , Findanliya ve Estonya birkaç gün içinde tamamen devrimcilerin eline geçti.
Sibiryada düzenli ordunun olmasından dolayı Vladivostok ve Uralların doğusu ile irtibat kesilmişti bu topraklarda devrimin pençesine düştü.
Finlandiya ve Estonya üzerinden Başkent St. Petersburga hücum başladı ve şehir kuşatıldı.
Düzenli ordunun tamamı Ülkenin doğusunda yeni alınmış topraklarda Alman-Avusturya hududundaydı.
Moldovadan ve Kırımdan gelen birlikler Kievi almış Minske yürüyordu ve Azerbaycanda devrimin eline geçmişti.
Düzenli orduya gelen emirler sabote edilmişti ordu Başkenti kurtarmak yerine Minske yöneldi.
Uzun kuşatmanın ardından 1 Ocak 1884'te düşen St. Petersburg'da Çarlık ailesi infaz edilip yeni hükümet ilan edildi.

İç Savaş

Yeni icatlardan olan radyolarımızda tek bir cümle tekrarlanıyordu:

"Dünyanın Bütün İşçileri, Birleşin!"