17-08-2020, 18:56
(Son Düzenleme: 17-08-2020, 18:59, Düzenleyen: diediebydie.)
biraz daha yaşasaydı(ne kadar yaşadığı da bir değişken) simdi şu dibimizdeki yunan adaları ile uğraşmazdık.
tarihimizde olan darbeler olurmuydu ?
darbelerin devrimleşmeye göre gene olma ihtimali yüksek ve hatta aynı tarihler.(neden : dış destek kaynaklı olduğundan)
köy enstitüleri biraz daha uzun bir süre en azından hayatta kalırdı. buna bağlı olarak tarım hayvancılık daha çok gelişirdi. bu da az da olsa köylerdeki demografik yapıyı değiştirirdi.daha fazla fabrika-üretim tesisi olacağını da varsayabiliriz.
ab ye gene de giremezdik diye düşünüyorum.(oradaki sıkıntı bizi almak istememeleri) ama AB kriterlerinden daha fazla sağlamış olurduk.
eğitimli insan sayısı ve kalitesinin artma ihtimali de yüksekti. ayrıca sanat, muzik, tiyatro vb kültürel faliyetlerin de yaşadığı dönemde daha fazla-verimli olacağı kesine yakın.
çoklu parti sistemine geçiş zorlaşırdı. ayrıca kualisyonlar ile yönetilmemiz geçikirdi.
ayrıca daha çok yaşasa ondan sonra gelecek yum CB ler değişme ihtimali de var.
kıbrısın tamamen alınması da söz konusu tabi. bulgaristan belki katılabilirdi diplomatik atılımlarla ama yunanistanın katılma ihtimalini pek olası görmüyorum. doğuda gürcistan ermenistan azerbeycanın tekrar USSR dan ayrılacagını varsayarsak onlar da katılma ihtimalleri var. tabi bu toprak katılmalari TR deki demografik yapıyı,egitim kültür seviyesini değiştirecek ve iç karışıklık sayısı katlamalı olarak artacak muhtamelen.
lider olduğu dönemde muhtameldir ki GDP ve yaşam kalitesi artacaktı. ayrıca doğru yönde karar verme yeteneği de şu andakinden daha iyi bir durumda olma ihtimalimizi arttırır.
ama gene ölecekti. o zamana kadar düzgün bir sistem kurabilirse önümüz çok daha açılırdı, muhtamelen dünyanın ekonımi olarak 19 yerine 8 veya daha yüksek bir yerlerinde olurduk.
diğer seçenek sistemi düzgün kuramaması. bu durumdada türkiye çok daha hızlı bir şekilde yozlaşırdı. gene her siyasi görüş(sag sol kuzey güney farketmez) devlete kendi adamlarını yerleştirmeye devam ederdi.
siyasi kısmı yazmak istemiyorum. bazı kullanıcılar kutsalına küfür edilmiş gibi hissediyorlar.
tarihimizde olan darbeler olurmuydu ?
darbelerin devrimleşmeye göre gene olma ihtimali yüksek ve hatta aynı tarihler.(neden : dış destek kaynaklı olduğundan)
köy enstitüleri biraz daha uzun bir süre en azından hayatta kalırdı. buna bağlı olarak tarım hayvancılık daha çok gelişirdi. bu da az da olsa köylerdeki demografik yapıyı değiştirirdi.daha fazla fabrika-üretim tesisi olacağını da varsayabiliriz.
ab ye gene de giremezdik diye düşünüyorum.(oradaki sıkıntı bizi almak istememeleri) ama AB kriterlerinden daha fazla sağlamış olurduk.
eğitimli insan sayısı ve kalitesinin artma ihtimali de yüksekti. ayrıca sanat, muzik, tiyatro vb kültürel faliyetlerin de yaşadığı dönemde daha fazla-verimli olacağı kesine yakın.
çoklu parti sistemine geçiş zorlaşırdı. ayrıca kualisyonlar ile yönetilmemiz geçikirdi.
ayrıca daha çok yaşasa ondan sonra gelecek yum CB ler değişme ihtimali de var.
kıbrısın tamamen alınması da söz konusu tabi. bulgaristan belki katılabilirdi diplomatik atılımlarla ama yunanistanın katılma ihtimalini pek olası görmüyorum. doğuda gürcistan ermenistan azerbeycanın tekrar USSR dan ayrılacagını varsayarsak onlar da katılma ihtimalleri var. tabi bu toprak katılmalari TR deki demografik yapıyı,egitim kültür seviyesini değiştirecek ve iç karışıklık sayısı katlamalı olarak artacak muhtamelen.
lider olduğu dönemde muhtameldir ki GDP ve yaşam kalitesi artacaktı. ayrıca doğru yönde karar verme yeteneği de şu andakinden daha iyi bir durumda olma ihtimalimizi arttırır.
ama gene ölecekti. o zamana kadar düzgün bir sistem kurabilirse önümüz çok daha açılırdı, muhtamelen dünyanın ekonımi olarak 19 yerine 8 veya daha yüksek bir yerlerinde olurduk.
diğer seçenek sistemi düzgün kuramaması. bu durumdada türkiye çok daha hızlı bir şekilde yozlaşırdı. gene her siyasi görüş(sag sol kuzey güney farketmez) devlete kendi adamlarını yerleştirmeye devam ederdi.
siyasi kısmı yazmak istemiyorum. bazı kullanıcılar kutsalına küfür edilmiş gibi hissediyorlar.