SAVAŞIN ACIMASIZLIĞI
Kahramanız bir Slav olarak doğmuştu ve atlı birliğinde görev alıyordu. Aslında bu onun ilk göreviydi ancak işler beklediği gibi gitmedi. Savaş onun için çok zalimce bir şeydi, katlettiği Vietnamlıları unutamıyordu. Bundan dolayı her şeyi arkasında bırakmak istedi ve uzaklara doğru, savaşın olmadığı diyarlara yolculuğa çıktı.
Ne yazık ki eskiden arkadaşı olarak gördüğü kişiler onu bir hain olarak görüyordu. Nereye gitse peşinden geliyorlardı. O yine de daha huzurlu diyarlar bulmak umuduyla yolculuğuna devam etti. Ancak bilmiyordu ki savaş dünyamızda bitmek bilmiyordu.
Nereye gitse ya savaş alanının ortasında kalıyordu ya da herkes onu düşman olarak görüyordu. Herkes zalimdi, kimse ona kucak açmıyordu. Franklerin diyarına kadar gitti ancak onlarda onu aralarına almadılar. Ve bir gün artık dayanamadı çünkü bu dünyada yaşamak için bir sebep bulamadı. Türkler de peşini bırakmıyordu ve bir gün onların zalim ellerine düştü. Çok da yorgundu kaçacak, daha huzurlu bir yer bulacak gücü de kalmadı.
Kahramanız bir Slav olarak doğmuştu ve atlı birliğinde görev alıyordu. Aslında bu onun ilk göreviydi ancak işler beklediği gibi gitmedi. Savaş onun için çok zalimce bir şeydi, katlettiği Vietnamlıları unutamıyordu. Bundan dolayı her şeyi arkasında bırakmak istedi ve uzaklara doğru, savaşın olmadığı diyarlara yolculuğa çıktı.
Ne yazık ki eskiden arkadaşı olarak gördüğü kişiler onu bir hain olarak görüyordu. Nereye gitse peşinden geliyorlardı. O yine de daha huzurlu diyarlar bulmak umuduyla yolculuğuna devam etti. Ancak bilmiyordu ki savaş dünyamızda bitmek bilmiyordu.
Nereye gitse ya savaş alanının ortasında kalıyordu ya da herkes onu düşman olarak görüyordu. Herkes zalimdi, kimse ona kucak açmıyordu. Franklerin diyarına kadar gitti ancak onlarda onu aralarına almadılar. Ve bir gün artık dayanamadı çünkü bu dünyada yaşamak için bir sebep bulamadı. Türkler de peşini bırakmıyordu ve bir gün onların zalim ellerine düştü. Çok da yorgundu kaçacak, daha huzurlu bir yer bulacak gücü de kalmadı.