19-01-2021, 19:56
1. kuşatma, kuşatma topları olmadan yapıldı. Amaç Avusturya ve Almanları meydan savaşına zorlamaktı. Gerekli hazırlık ve teçhizat olmadığı ve düşman ordusu etrafta gözükmediği için kaldırıldı.
2. kuşatmanın başarısız olmasının nedeni, yüksek rütbeliler arasındaki çekişmeler ve Kara Mustafa Paşa'nın ben bilirimci, tavsiye kabul etmez yapısı. Kırım Han'ı bile Almanların Tuna üzerindeki tek (büyük sayıda askerleri kısa sürede geçirebilmeye elveriş bakımında) köprüden geçisini uzaktan seyredip, daha sonra geri çekilmiş. Orayı savunmuş olsa bu geçiş yapılamazdı. Bunun sebebi Seraskere duyduğu kin. Daha sonra azledilmiştir.
Diğer paşalar için de durum aynıydı. Kuşatma çok iyi bir şekilde yerleşmiş ve surlarda birçok gedik açılmış olmasına rağmen, kuşatma arkasında kalan yerlerde gerekli tedbirler alınmadı (bilerek veya bilmeyerek). Kritik pozisyonlarda kurulması gerekli karakolların olmayışı, düşman ordularının pozisyon ve savaş durumu almasını kolaylaştırmıştır.
Ayrıca Kara Mustafa Paşa'nın şehrin yağmalanmasını önlemek amacıyla genel taarruz emri vermeyip, teslim olmasını beklediği söylenir. Ne kadar doğru ne kadar yanlış, bilemiyoruz ne yazık ki.
Savaşın ayrıntılarını merak edenler için John Stoye'un Viyana Kuşatması isimli kitabı güzel bir kaynak.
Ayrıca bu savaşa sadece bir kale/şehri ele geçirememek olarak bakmamak gerekli. Takiben meydana gelen Kutsal ittifak savaşlarının çok daha önemli sonuçları var.
Öncelikle Rusya ilk defa bir batı ittifakının içinde yer almıştır. Kırım Hanlığı'nın tepelediği bir devlet olmak çıkıp, Osmanlı karşısına bir güç olarak belirmeye başlamısının tetikleyici unsurlarındandır. İlerleyen yıllarda başlayan ve yüzyıllar boyunca sürerek Rusya'nın güçlenmesinin önünü açan Rusya/Avusturya müttefikliğinin ilham kaynağı ve motivasyonu olmuştur.
Sadece bir kale/şehir alınamamış değil, tüm ordu teçhizatları, hazine ve diğer ağırlıklar kaybedilmiş, devam eden yıllarda da artarak tecrübeli askerler ya ölmüş ya esir düşmüş, tüm Macaristan, Transilvanya, kuzey Sırbistan, Podolya, Azak, ve Mora yarımadası olarak devasa toprak kayıpları yaşanmış.
Ele geçirilen ganimetler o kadar büyük olmuştur ki, Sobieski Varşova'da kendine yeni bir saray inşa ettirmiş:)
2. kuşatmanın başarısız olmasının nedeni, yüksek rütbeliler arasındaki çekişmeler ve Kara Mustafa Paşa'nın ben bilirimci, tavsiye kabul etmez yapısı. Kırım Han'ı bile Almanların Tuna üzerindeki tek (büyük sayıda askerleri kısa sürede geçirebilmeye elveriş bakımında) köprüden geçisini uzaktan seyredip, daha sonra geri çekilmiş. Orayı savunmuş olsa bu geçiş yapılamazdı. Bunun sebebi Seraskere duyduğu kin. Daha sonra azledilmiştir.
Diğer paşalar için de durum aynıydı. Kuşatma çok iyi bir şekilde yerleşmiş ve surlarda birçok gedik açılmış olmasına rağmen, kuşatma arkasında kalan yerlerde gerekli tedbirler alınmadı (bilerek veya bilmeyerek). Kritik pozisyonlarda kurulması gerekli karakolların olmayışı, düşman ordularının pozisyon ve savaş durumu almasını kolaylaştırmıştır.
Ayrıca Kara Mustafa Paşa'nın şehrin yağmalanmasını önlemek amacıyla genel taarruz emri vermeyip, teslim olmasını beklediği söylenir. Ne kadar doğru ne kadar yanlış, bilemiyoruz ne yazık ki.
Savaşın ayrıntılarını merak edenler için John Stoye'un Viyana Kuşatması isimli kitabı güzel bir kaynak.
Ayrıca bu savaşa sadece bir kale/şehri ele geçirememek olarak bakmamak gerekli. Takiben meydana gelen Kutsal ittifak savaşlarının çok daha önemli sonuçları var.
Öncelikle Rusya ilk defa bir batı ittifakının içinde yer almıştır. Kırım Hanlığı'nın tepelediği bir devlet olmak çıkıp, Osmanlı karşısına bir güç olarak belirmeye başlamısının tetikleyici unsurlarındandır. İlerleyen yıllarda başlayan ve yüzyıllar boyunca sürerek Rusya'nın güçlenmesinin önünü açan Rusya/Avusturya müttefikliğinin ilham kaynağı ve motivasyonu olmuştur.
Sadece bir kale/şehir alınamamış değil, tüm ordu teçhizatları, hazine ve diğer ağırlıklar kaybedilmiş, devam eden yıllarda da artarak tecrübeli askerler ya ölmüş ya esir düşmüş, tüm Macaristan, Transilvanya, kuzey Sırbistan, Podolya, Azak, ve Mora yarımadası olarak devasa toprak kayıpları yaşanmış.
Ele geçirilen ganimetler o kadar büyük olmuştur ki, Sobieski Varşova'da kendine yeni bir saray inşa ettirmiş:)