13-02-2021, 01:11
Melik - i Muazzam Nurettin (1241-1309)
13 Yaşında koskoca bir miras kalmıştı babamdan bana... Babam eğitimimle yakından ilgilenmişti. Atalarımı utandırmak istemiyordum ama ancak babam ağabeyimi bu tahtta görmek istiyordu. Biliyordum. Kendimi hiç bu mirasa hazırlamamıştım. Beni bir savaşçı olarak yetiştirmek istemişti. Benimse farklı düşüncelerim vardı. İyi bir idareci olmak istiyordum ama elbette henüz 13 yaşındaydım ve bundan faydalanmak isteyen hainler vardı içimizde. İsyan hazırlığında olduklarını biliyordum. Gözlerini korkutmam gerekiyordu....
Elbette idareci olacağım derken hakkım olan topraklardan uzak duracağım anlamına gelmiyordu bu... Babamdan bana kalan bir mirastı Kudüs toprakları... Ancak babam düzenli ordumuza gereken ilgiyi göstermemişti... Öncelikle yatırımlarımı düzenli ordumuza yapmak durumundaydım. Hazırlanmalıydım. Çünkü iç isyanları büyük ölçüde kontrol altına alabileceğimi daha 13 yaşımda kanıtlamıştım.
Reşit oldum... Hem başkentteki topraklar için iyi yatırım fikirleri var kafamda hem de benim olan toprakları kafirlerden almam gerek. Artık önümde bir engel yok.
2 Mart 1245... Baba, beni izliyorsun biliyorum.
Kudüs topraklarını ele geçirdim. Bunu babam için yaptım ve toprakları kimseye vermeyi düşünmüyorum. Bu düklük bana ait. Bunlar benim ilk kazandığım, bilek hakkımla ele geçirdiğim topraklar...
Karım hamile... Bu soyun devamı için en mutlu günümü yaşıyorum. İshakiler bu dünyaya hükmedecek.
Erkek evladım ve varisim dünyaya gelmişti... Buna şükretmem gerekiyordu ve hacca gitmeliydim.... Ele geçirdiğim Kudüse ziyaret vaktim gelmişti. Başkentten çıkıp Hacca kendi topraklarıma gidebiliyorum. Şükürler olsun.
Zamanı gelmişti... Bizans İmparatorluğu... Anadolu Krallığı benim atalarımın hakkıdır... Bu günün geleceğini biliyorduk... Sizi komşumuz olarak görmekten mutlu değiliz, topraklarınız ticaretiniz hepsi İshaki halkına vaat edilmiştir...
Bu savaşı beyaz barışla bitirmek zorundaydım ama hayallerimden vazgeçeceğimi düşünme... Başkentime iyi yatırımlar yapacağım kale seviylerini yükselteceğim ve yine karşılaşacağız... Müttefiklerimin savaşlarına yardım ettikten sonra ve arkasına sakladığın ateşkesin bitmesinin ardından...
Araştırmalarımız sonuç vermişti. Bizansın artık korkması gereken bir şey vardı belki de tüm medeniyetler için bir ilkti... Toplar.. Bizansı [b]takıntı yapmadım hayır, halkım için en iyisini istiyorum sadece...[/b]
Hedeflerimiz doğrultusunda tek bir beceriksiz İshaki dünyaya gelmeyecek. Bunu biliyorum. Bizde bu kan var.
Zamanı gelmişti... Kutsal savaşın. Güçlü orduyla başkente yapılan sayısız yatırımla. Bir kez daha karşılarındaydım. Bu kez çok farklı olacaktı...
21 Kasım 1276... O günü unutamam... Şükürler olsun. Önce Kudüs Dürzilik mezhebinin bir parçası oldu... Şimdi Anadolu Krallığı'nı halkımıza hediye ediyoruz... Hakkımız olanları birer birer alacağız...
Duydum ki doğuda Yasariler otoriteyi ele geçirmişler. Her zaman nefretimi kazanma konusunda heveslilerdi. Mezheplerinden, hükümdarlarından, her şeylerinden hep tiksindim. Şimdi sırada onlara da bir darbe vurmak vardı... En verimli topraklar benim halkım tarafından yönetilmeliydi...
Bir kez daha karşılaştık... Zamanında atalarımdan aldığın topraklarda hain Bizans... Buralardan elbette çıkacaksın... Neredeyse 2 katın orduyla karşındayım... Karşında Melik-i Muazzam Nurettin...
Ve 6 sene sonra bir daha... Tabi bu arada Etiyopya, Hürmüz, Adal bu toprakların tamamını ele geçirdim. Babamın yarım bıraktığı tüm işleri tamamladım... Toprak bütünlüğünü sağladım... Ama her zaman en büyük hedefim seni bu topraklardan atmak...
Taht kavgalarının ve bölünmenin önüne geçmeliyim. Taht kavgaları hanedamızın soylu yapısına ve prestijine zarar veriyor. Yeni bir yasa ilan ediyorum... Dediğim gibi ben bir idareciyim...
Yasarilere bir sefer daha düzenlediğim sırada ulaklarımdan bir haber edindim... Küstah Papa ordularıyla Suriye toprakları için sefer hazırlığındaydı... İki cephede birden savaşmak yorucu olacaktı. Pes etmek kanımda yok...
Bir daha bu topraklarda sizi görmeyeceğime o kadar eminim ki... Kanınızla suladığımız topraklarımızda....
Fazilet abidesi ve yaşayan efsane olduğumu biliyorum. Kulağıma geliyor... Bunlar elbette yeterli değil... Toprak bütünlüğümüzü sağlamalıyız... Antakya Düklüğü topraklarımızın bağlantısını koparıyor. Gemi masraflarımız artıyor. Dediğim gibi ben her şeyden önce bir idareciyim. Vahşi bir barbar değilim... Konumuz yine Bizans...
Doğudaki toprak bütünlüğünü de sağlamalıyım... Halkım birbirinden kopuk yaşayamaz. Bunu biliyorum...
Kendimi bilen biriyim. Güçten düştüm ölümüm yakındır... Beni yaşayan efsane diye anlatacaklar dini semboldü diyecekler... Evladım senden de dileğim budur. Başkentteki gelişmişliği yükselttim... Sen de bunu yapmalısın... Bizans diye bir medeniyet benim gözümde yoktur. Karşımda diz çökmüşlerdir. Hakkımız olanları almalısın. Sana mirasım budur...
İshaki İmparatorluğu... Sonsuza dek ayakta kalacaktır. Taht deneyimli oğluma geçecek, birçok toprak yöneterek deneyimlerine deneyim kattı bunu biliyorum gözüm arkada kalmayacak... Elveda...
Save Dosyası
13 Yaşında koskoca bir miras kalmıştı babamdan bana... Babam eğitimimle yakından ilgilenmişti. Atalarımı utandırmak istemiyordum ama ancak babam ağabeyimi bu tahtta görmek istiyordu. Biliyordum. Kendimi hiç bu mirasa hazırlamamıştım. Beni bir savaşçı olarak yetiştirmek istemişti. Benimse farklı düşüncelerim vardı. İyi bir idareci olmak istiyordum ama elbette henüz 13 yaşındaydım ve bundan faydalanmak isteyen hainler vardı içimizde. İsyan hazırlığında olduklarını biliyordum. Gözlerini korkutmam gerekiyordu....
Elbette idareci olacağım derken hakkım olan topraklardan uzak duracağım anlamına gelmiyordu bu... Babamdan bana kalan bir mirastı Kudüs toprakları... Ancak babam düzenli ordumuza gereken ilgiyi göstermemişti... Öncelikle yatırımlarımı düzenli ordumuza yapmak durumundaydım. Hazırlanmalıydım. Çünkü iç isyanları büyük ölçüde kontrol altına alabileceğimi daha 13 yaşımda kanıtlamıştım.
Reşit oldum... Hem başkentteki topraklar için iyi yatırım fikirleri var kafamda hem de benim olan toprakları kafirlerden almam gerek. Artık önümde bir engel yok.
2 Mart 1245... Baba, beni izliyorsun biliyorum.
Kudüs topraklarını ele geçirdim. Bunu babam için yaptım ve toprakları kimseye vermeyi düşünmüyorum. Bu düklük bana ait. Bunlar benim ilk kazandığım, bilek hakkımla ele geçirdiğim topraklar...
Karım hamile... Bu soyun devamı için en mutlu günümü yaşıyorum. İshakiler bu dünyaya hükmedecek.
Erkek evladım ve varisim dünyaya gelmişti... Buna şükretmem gerekiyordu ve hacca gitmeliydim.... Ele geçirdiğim Kudüse ziyaret vaktim gelmişti. Başkentten çıkıp Hacca kendi topraklarıma gidebiliyorum. Şükürler olsun.
Zamanı gelmişti... Bizans İmparatorluğu... Anadolu Krallığı benim atalarımın hakkıdır... Bu günün geleceğini biliyorduk... Sizi komşumuz olarak görmekten mutlu değiliz, topraklarınız ticaretiniz hepsi İshaki halkına vaat edilmiştir...
Bu savaşı beyaz barışla bitirmek zorundaydım ama hayallerimden vazgeçeceğimi düşünme... Başkentime iyi yatırımlar yapacağım kale seviylerini yükselteceğim ve yine karşılaşacağız... Müttefiklerimin savaşlarına yardım ettikten sonra ve arkasına sakladığın ateşkesin bitmesinin ardından...
Araştırmalarımız sonuç vermişti. Bizansın artık korkması gereken bir şey vardı belki de tüm medeniyetler için bir ilkti... Toplar.. Bizansı [b]takıntı yapmadım hayır, halkım için en iyisini istiyorum sadece...[/b]
Hedeflerimiz doğrultusunda tek bir beceriksiz İshaki dünyaya gelmeyecek. Bunu biliyorum. Bizde bu kan var.
Zamanı gelmişti... Kutsal savaşın. Güçlü orduyla başkente yapılan sayısız yatırımla. Bir kez daha karşılarındaydım. Bu kez çok farklı olacaktı...
21 Kasım 1276... O günü unutamam... Şükürler olsun. Önce Kudüs Dürzilik mezhebinin bir parçası oldu... Şimdi Anadolu Krallığı'nı halkımıza hediye ediyoruz... Hakkımız olanları birer birer alacağız...
Duydum ki doğuda Yasariler otoriteyi ele geçirmişler. Her zaman nefretimi kazanma konusunda heveslilerdi. Mezheplerinden, hükümdarlarından, her şeylerinden hep tiksindim. Şimdi sırada onlara da bir darbe vurmak vardı... En verimli topraklar benim halkım tarafından yönetilmeliydi...
Bir kez daha karşılaştık... Zamanında atalarımdan aldığın topraklarda hain Bizans... Buralardan elbette çıkacaksın... Neredeyse 2 katın orduyla karşındayım... Karşında Melik-i Muazzam Nurettin...
Ve 6 sene sonra bir daha... Tabi bu arada Etiyopya, Hürmüz, Adal bu toprakların tamamını ele geçirdim. Babamın yarım bıraktığı tüm işleri tamamladım... Toprak bütünlüğünü sağladım... Ama her zaman en büyük hedefim seni bu topraklardan atmak...
Taht kavgalarının ve bölünmenin önüne geçmeliyim. Taht kavgaları hanedamızın soylu yapısına ve prestijine zarar veriyor. Yeni bir yasa ilan ediyorum... Dediğim gibi ben bir idareciyim...
Yasarilere bir sefer daha düzenlediğim sırada ulaklarımdan bir haber edindim... Küstah Papa ordularıyla Suriye toprakları için sefer hazırlığındaydı... İki cephede birden savaşmak yorucu olacaktı. Pes etmek kanımda yok...
Bir daha bu topraklarda sizi görmeyeceğime o kadar eminim ki... Kanınızla suladığımız topraklarımızda....
Fazilet abidesi ve yaşayan efsane olduğumu biliyorum. Kulağıma geliyor... Bunlar elbette yeterli değil... Toprak bütünlüğümüzü sağlamalıyız... Antakya Düklüğü topraklarımızın bağlantısını koparıyor. Gemi masraflarımız artıyor. Dediğim gibi ben her şeyden önce bir idareciyim. Vahşi bir barbar değilim... Konumuz yine Bizans...
Doğudaki toprak bütünlüğünü de sağlamalıyım... Halkım birbirinden kopuk yaşayamaz. Bunu biliyorum...
Kendimi bilen biriyim. Güçten düştüm ölümüm yakındır... Beni yaşayan efsane diye anlatacaklar dini semboldü diyecekler... Evladım senden de dileğim budur. Başkentteki gelişmişliği yükselttim... Sen de bunu yapmalısın... Bizans diye bir medeniyet benim gözümde yoktur. Karşımda diz çökmüşlerdir. Hakkımız olanları almalısın. Sana mirasım budur...
İshaki İmparatorluğu... Sonsuza dek ayakta kalacaktır. Taht deneyimli oğluma geçecek, birçok toprak yöneterek deneyimlerine deneyim kattı bunu biliyorum gözüm arkada kalmayacak... Elveda...
Save Dosyası