28-08-2021, 13:22
Pusulayı araştırmamız üzerine artık okyanuslara açılabiliyoruz. Daha önce kimsenin gitmediği yerlere dair korkunç hikâyeler duyduk ama bunlar gözü pek denizcilerimizi zerre korkutmuyor.
Aylardır yol alan denizciler asla karaya ulaşamayacaklarını düşünmeye başlamışlardı. Belki de dünyadaki tek kara parçası uygarlığımızın yer aldığı kıtaydı. Mürettebattan gelen homurtuları dinleyerek ümitsizliğe kapılan kaptan, dinlenmek için kamarasına çekilmek istedi. Ansızın, kamarasına doğru yürürken çok da uzakta olmadığını tahmin ettiği martı sesleri işitti. "Acaba doğru mu duyuyorum?" diye düşünüp elini öğlen güneşine siper ederek sesin geldiğini sandığı yere doğru baktı. Bunun bir yanılsama olmadığını anlamasıyla gözlerinin fal taşı gibi açılması bir oldu. Yüzünde büyük bir tebessümün belirmesinin hemen ardından gözcü "Kara göründü!" diye bağırdı. Bu mutlu haberi aldıktan sonra filikalara binip karaya çıktılar ve henüz büsbütün bir kıta olduğundan bihaber oldukları bir kara parçasına ilk defa ayak basan Japonlar oldular.
Onları, gövdeleri çıplak olan ve vücutlarını çeşitli boyalarla boyayan bir halk karşıladı. Çok geçmeden bu kara parçasında kendilerinden geri de olsa büyük bir uygarlığın varlığını sürdürdüğünü fark ettiler. Bu uygarlık kendilerine "Jivaro ulusu" diyordu.
Kömürün işe yarayabilecek bir maden olduğunu keşfettik. Gelecekte ne gibi alanlarda kullanabileceğimizi merak ediyorum.
Kâşiflerimiz yeni kıtada Büyük Set Resifi'ni keşfetti.
Kendilerini bilimin hamisi olarak gören Babil kralları, ateşli silahlarımızı gördükten sonra bu iddiadan vazgeçmiştir herhâlde.
Belli ki bu kıta doğal güzellikler açısından epey zengin.
"Dağların efendisi" İnkalarla karşılaştık, mürettebattan biri İnka elçilerinin yanındaki lamaya tükürme gafletinde bulundu.
Bir daha düşündüm de, bazı doğal oluşumların kıtamızda olmaması kötü bir şey değilmiş.
Sözde "Büyük Etiyopya ulusu" âciz bir halka benziyor, eninde sonunda buraya teknoloji getireceğiz fakat önce kendi kıtamız.
Bölgenin halkı buranın suyunun şifalı olduğunu söylüyor.
Yeni bulduğumuz kara parçasının tamamını dolaştık ve en az bizimki kadar büyük bir kıta olduğuna karar verdik.
Tupi'nin yakınımıza kurduğu Pernambuco şehri yıllar içerisinde Japonlaştı ve nihayet kapılarını bize açarak kendi iradesiyle imparatorluğumuza katıldı.
Rönesans Çağı'na geçtik. Teknolojinin öncüleri olarak karanlık bir günümüz dahi olmadı ancak daha da aydınlık gelecekler bizi bekliyor.
Başkasını öldürmek için daha ne yöntemler icat edeceğiz?
Uzun zamandır planladığımız Tupi seferine çıkmanın tam zamanı. Son teknoloji toplarımızla surlarını döveceğiz.