Dük Ardoïn (904-921)
42 yaşında Ardoïn babasından kalan Yukarı Burgonya dükalığının başına geçti. Bir tarafta kendisine bağlı bir kont olan kardeşi Roger, diğer tarafta ise Savoy dükü olan amcası Teutbert vardı.
Her ne kadar atalarının dinini takip etse de atalarının kültüründen sapmış olan Ardoïn ilk fırsatta yerel halkla kaynaşıp atalarının kültürünü benimsemeye başladı.
Ardoïn rakibinin bir açığını yakalayıp zindana attırmayı başardı. Bu yaşına kadar yaşadığı sorunlar ve tahta çıkması onu strese sokmuştu. Rakibine türlü işkenceler yapmak -tanrı ne kadar istemese de- Ardoïn'in stresini azaltacaktı.
Rakibi Agatha'ya işkence yapmak Ardoïn'i sakinleştirse de halkın gözü önünde prestijli bir dük olması için rakibinin boynunu vurmaya karar verdi. Buna tepki gösterenler elbet olacaktı ama bu Ardoïn'i durdurmadı.
Hakimiyeti altındaki topraklara da teker teker Frank kültürünü yayan Ardoïn çok geçmeden bu kültürün önderi haline geldi. Dünya üzerindeki tüm Frank halkları Ardoïn'e saygı duyuyordu.
Ardoïn çok geçmeden kralının konseyinde kendisine bir yer edindi. Şimdiden korkunç bir hükümdar olmaya başlayan Ardoïn bu mevkiyle gücüne güç katacaktı.
Ne kadar tanrıyı kızdırsa da Papa ile iyi geçinmesi gerektiğini bilen Ardoïn bir an önce hac yolculuklarına başladı. Papa ile arasını sağlamlaştırdıktan sonra siyasi meselelere geçebilirdi.
Karım Seonaid ile iki kızımız ve bir oğlumuz vardı. Tanrı yaptığım haccı ödüllendirmek istemiş olsa gerek bize bir kız daha bağışladı. Theoderada kucağıma aldığımda tekrardan bir baba olduğumu hatırladım. Evlatlarıma ve eşime daha çok vakit ayırmalıydım.
Papa hazretleri Kudüs'e bir sefer başlatma arefesinde. Ancak yeni tahta geçtim ve henüz bölgede güçlü bir konumda değilim. Bu seferlik yalnızca bir kasa dolusu altın gönderebiliyorum. Bir dahakine tanrı ömür bağışlarsa kendim kılıcım ve ordumla sefere katılmak isterim.
Transjurania düşesi Solène ile Aargau kontluğu için bir sürtüşme yaşadık. Bu toprakların bize ait olması gerektiğini düşünmeyen Solène biraz dirense de sonunda Aargau topraklarını bize vermeyi kabul etti.
Siyasi dengeler sürekli değişiyor ancak kim kral olursa olsun Arduïn'i konseyinden eksik etmiyordu.
Kısa zaman içerisinde Arduïn ve eşi Seonaid arasında bir aşk yeşermeye başlamıştı. Bu topraklarda güzel şeyler de olmuyor değildi.
Artık Transjurania dükalığı Arduïn'e aitti. Bu topraklarda egemenliğimizin sorgulanmaması gerekiyordu. Solène'nin bölgedeki hakimiyetine son vermek için Bern topraklarına yürüyen Arduïn bu savaştan sonra burayı da hakimiyeti altına almıştı.
Arduïn bölgedeki siyasi bağlantılarınızı güçlendirmek için artık bir yetişkin olan kızı Maria'yı evlendirmeye karar vermişti. Venedik'te hüküm süren Yüce Doçe Pagano uygun bir adaydı. Derhal haber salındı ve düğün hazırlıklarına başlandı.
Bir kızı yuvadan uçarken Arduïn başka bir kızını kucağına alıyordu. Seonaid ile aşkları hala meyve vermeye devam ediyordu. Chlodosind, Arduïn'in dördüncü kızı olacaktı. Her kız evlat daha fazla müttefik ve hanedanı genişletmek için daha fazla fırsat demekti.
Lyon kontluğunu da içeren Viennois dükalığı Arduïn için bir saplantı haline gelmişti. Transjurania dükalığından sonra Viennois dükalığını da topraklarına katmak isteyen Arduïn hızla Viennois kontluğuna yürüdü. Yukarı Loren dükü 2. Adalhard ile uzun bir savaş veren Arduïn sonunda yine zafer kazanmıştı.
Viennois zaferinin tadı damağında kalan Arduïn bu sefer de 2. Adalhard'dın hükümdarlığından kurtulan Valentinois topraklarına göz dikmişti. Kont Eustache, Arduïn'in orduları karşısında pek direnç gösteremeyip kısa sürede teslim oldu. Böylece bu topraklar da Arduïn'in hükmüne girmişti.
Eski kralın ölümüyle başa geçen yeni kral Aymar, Arduïn'e çok güveniyor olmalı ki onu yine casusbaşılıkla şereflendirdi. Arduïn bu görevi layıkıyla yerine getireceğinden şüphesizdi.
Arduïn kardeşi Roger'in ölümünden sonra yeğeni Aznar'la çok iyi anlaşamamıştı. Yeni aldığı Viennois ve Valentinois'i yeğenine veren Arduïn, Yukarı Burgonya dükalığındaki babasından kalma Dole ve Bresse'yi istiyordu. Lakin aldığı topraklara rağmen elindekileri vermeyen Aznar amcası Arduïn'e karşı bir isyan başlatmıştı.
59 yaşına gelen Arduïn'in Chlodosind'den sonra bir de oğlu olmuştu. Hardouin veraset için büyük risk teşkil etse de Arduïn yeğeniyle olan savaşından dolayı bu durumun üstüne düşememişti.
Ülkedeki veraset yasaları gereği Arduïn öldüğünde Transjurania dükalığı ve içindeki topraklar küçük oğlu Hardouin'e kalacaktı. Yukarı Burgonya ve Viennois dükalıkları ise varisi Alias'a.
Kaderin cilvesi bir kış günü geldi çattı. Ava çıkıp hünerlerini göstermek isteyen Arduïn artık yaşlanmıştı. Eski gençliğindeki gibi değildi. Eskiden olsa o domuzu bir hamlede öldürürdü lakin bugün bunu yapmaya gücü yetmeyecekti.
Yukarı Burgonya, Transjurania ve Viennois dükü Arduïn 16 yıllık hükümdarlığında giriştiği beş savaşın dördünden galip çıkıp işte bir kış günü böyle hayata gözlerini yummuştu. Yeğeni Aznar ile devam eden savaşta komutanlarına güvendiği için ordunun başında gitme gereği bile duymamıştı. Mareşali ve şovalyesi olan Filibert komutasındaki ordu savaşı neredeyse bitirmek üzereydi. Ancak Arduïn'in ömrü yeğenine karşı olan zaferini görmeye yetmeyecekti. Bir vasiyet bile yazmaya vakti olmayan ömrünü savaşlarla geçiren Arduïn oğluna genç yaşta bir taht bırakmanın tesellisiyle gözlerini yumdu.
Sic Parvis Magna