[II. İbrahim]

Benim için en iyi strateji oyunu kesinlikle Victoria II'dir. Ama eksiklerini saymıyorum zira Europa Universalis IV veya Crusader Kings II oyunlarına yapılan destek ve yatırımların çeyreği Victoria II'ye yapılsaydı benim için de değil, birçok kişi için bu listenin başında Victoria II gelirdi.

Öncelikle Victoria II yüzeysel bir oyun değil. Dönemin gereği üzerine oyun üç temel mekanizma üzerinde sizi tutmaya çalışıyor :

Sanayi ve dolayısıyla pazar arayışı,
Teknolojik olarak geri kalmamak ve bunların doğrultusunda nüfus planlamak,
Kolonicilik ve dünyayı sömürmek.

Oyunda savaşları yapmanıza neden olan şey genel olarak sanayi. Fethedeceğiniz bölgeleri nüfusunun fazlalığına göre ve bölgenin bulundurduğu kaynaklara göre değerlendirmeniz, bu nedenle daha oyuna başlamadan kendinize bir plan hazırlamanız gerekmekte. Erken sanayileşmiş ve önemli bir yere sahip olan Büyük Britanya, Prusya gibi hali hazırda sanayisi olup bu konuda hızlıca gelişebilen ülkelerle yarıştığınızı unutmayacaksınız. Bu yüzden genelde Çin ve Japonya üzerinde bölgeler elde edeceksiniz ki, açtığınız fabrikalarda işçi problemi olmasın. Ayrıca genel olarak bu bölgedeki kaynaklar da bir çok açıdan size yardımcı olacak.

Oyunda geliştirilmemiş ve Hearts of Iron serileriyle yarışamayacak da olsa kesinlikle diğer PDX oyunlarından iyi bir teknoloji sistemi var. Bu teknolojilerin etkilerinin varlığının yanı sıra inventions yani keşifler ve icatlar da söz konusu. Yaptığınız teknolojik araştırmalara göre her ay yeni buluşlar yapma şansınız doğuyor. Oyunda birçok şeyi etkileyen bu buluşlar için araştırmalar yapıyor, gerekli şartları (daha doğrusu buluşun gerçekleşme şansını arttırmak için) tamamlamaya çalışıyorsunuz.

Oyunda diplomasi yeteri kadar gelişmiş, peki başka şeyler yapılabilir miydi ? Belki yapılırdı lakin bu haliyle de tatmin edici. Zira mp'lerde diplomasinin eksikligini hissetmiyorsunuz. Böl ve Fethet çağında olmaktansa Ekonomik olarak yücel ve kendine bağlı tut ilkesini hissettirdiği malum. SoI (Sphere of Influence) ile daha büyük idealler peşinde koşuyor (Almanya, İtalya gibi ülkelerin formlanabilmesi) yada onları kendinize bağlı kılıyor, ekonomik ve politik olarak kendinize kukla yapmış oluyorsunuz. Ayrıca infamy sistemi ile rastgele ilerleyemiyor, ve bir ülkeye total destruction veremiyorsunuz. Üstelik kazandığınız toprağın, infamy sıkıntısı olmasa dahi, elinizden gitme şansı var. Victoria Döneminde oldugu üzere bir çok diplomatik krizler ortaya çıkıyor. Bırakın fethettiğiniz topraklar yüzünden krizlerin eşiğine gelmeyi, asırlardır elinizde tutuğunuz toprakları kaybetme imkanınız bile var (Osmanlı Devleti'nin balkan toprakları ve Polonya bölgesi). 

Bunun gibi bir çok sebepten ötürü Victoria II benim oynadığım en iyi strateji oyundur.

Anlatmaya gerek yok görüyorsunuz. Tabi ki Victoria II .Artı ve eksi olarak eklemek istediğim naçizane iki şey var . Artı olarak oyunda yaptığın en küçük değişikliğin bile etkisini görüyorsunuz diyebilirim . Misal vergiyi azalttığınızda lüks eşyalara ihtiyaç duyuyor halkınız , eğer üretim yapmıyorsanız diyorsunuz ki hiç bir şey yapmadım neden ekonomi eksiye gidiyor , çünkü lüks eşyalar ithal ediliyor ve eksi yiyorsun . Çok güzel düşünülmüş. Eksik olarak de yazacağım iki  şey var. Birincisi ideoloji değişimi için fazla event olsa çok iyi olurdu , inanır mısınız bilmiyorum ama isyancılar başkenti ele geçirsin diye 8 yıl bekledim Osmanlı da .İkinci olarak Rusya nasıl bana yunan üzerinden kriz oluşturabiliyorsa benim de Azerbaycan veya başka bir yer üzerinden ona kriz oluşturma hakkım olmalı . Artık kriz puanı mıdır nasıl yaparlar bilmiyorum ama 3. oyunda bunu bekliyorum açıkcası.
Bir de eleştiri yapayım umarım kolonileşmeyi vic 2 de olduğu gibi Vic3'de de dlc ile getirmezler !