17-11-2023, 14:34
Uzun zamandır beklenen DLC sonunda çıkış yaptı. İki ay önceden ağza bir parmak bal çalar gibi yavaş yavaş detaylarını açıkladıkları Sultans Ascend; oyundaki medeniyet sayısını 10'dan 16'ya, campaign sayısını 4'den 5'e, harita sayısını 36'dan 46'ya, biyom sayısını 10'dan 12'ye çıkarıyor. Tabi bunların yanında tonla kozmetik içerik ve QoL iyileştirmeleri de geldi. İçerik sayısına göre uygun bir fiyattan çıkış yapsa da içerik kalitesine gelince campaign tarafında birkaç sürpriz var.
Campaign
DLC'nin de adını aldığı Sultans Ascend campaig'ninde 8 görev karşılıyor bizi. Hangi zorlukta oynadığınıza ve yan görevleri yapıp yapmamanıza bağlı olarak 4-7 saat arası bir oynanış süresi var. 1097'de ilk Haçlı seferlerinden başlayıp 1426 Memlüklerin Kıbrıs çıkarmasına kadar yaşanan tarihi olayları konu alıyor. Bu campaign'de öncekilerden farklı olarak belgesel prodüksiyon havası yok, zira ne canlı çekim ne de bunun üstüne kullanılan CGI var. Ana oyundaki 4 ayrı campaign'de hem giriş videoları hem de görev sonrası açılan kısa belgesel videoları çoğunlukla canlı çekimdi. Sultans Ascend bunun yerine hareketlendirilmiş görselleri kullanıyor. Bu tarzın da kendi güzelliği olmasının yanı sıra canlı çekim olmadığı için görev sonrası belgeselleri de yok (tarihten sayfalar ve kozmetik içerikleri yine var) Bir diğer fark tarafsız belgesel anlatımının bırakılmış olması, tüm hikayeyi eşi ve çocuğu Kıbrıs korsanlarına esir düşen bir Memlüklü babanın ağzından dinliyoruz. Ben şahsen bu anlatım tarzını beğendim, hikayenin daha çok içinde hissediyorsunuz. Campaign görevlerine gelince öncekilerden çok daha farklı bir havası var. Birçok görevde geliştiricilerin de önceden söylediği gibi su oynanışı ön planda, ama bunun yanında farklı mekanik ve oynanışlara sahip görevler de var. Bu görevleri oynarken biraz CoH2 biraz da Commandos havası alabilirsiniz. Bu görevler campaignlerin kuşat/saldır/savun dışında da potansiyeli olduğunu göstermesi açısından önemli bir örnek olmuş.
Japonlar ve Bizans
Oyunun çıkışından beri en çok beklenen iki medeniyet, hak ettikleri gibi güzel tasarımlarla gelmiş. Japonlar karmaşık olmayan kolay mekaniklere sahip aynı zamanda ustalaşması zor bir medeniyet. Bazı unique özellikleri ve birimleri landmark'ların arkasına gizlendiği için makro ölçekte kararların önemi fazla, seçtiğiniz landmark'a göre oyun tarzı değişebiliyor. Ses tasarımı, mimarisine vs. özenilmiş, Bizans'ın da aynı şekilde, AoE4 bu konularda kendini kanıtladı zaten.
Bizans'a gelince şefin özel tarifi olmuş. Her medeniyetin en'leri vardır bu medeniyetin yok, çünkü her şeyi var. Üç ana mekanik etrafında şekillenen bir oynanışı sahip: yeni olive oil kaynağı, paralı askerler ve su kemerleri. Neredeyse her üretim binasında birden fazla benzersiz birim ve teknolojiye sahip olduğundan keşfedilecek çok şey var. Tasarımı komplike olmasa da tüm yönlerini en verimli bir şekilde kullanabilmek kolay değil zira oyun içi zorluk seviyesi de 3 üzerinden 3 verilmiş.
Varyant Medeniyetler
DLC'nin sürpriz kısmı: Varyantlar. Bu medeniyetler civ seçim ekranında varyantı olduğu medeniyetin altında gösteriliyor; varyantı olduğu medeniyetin modellemelerini, müziklerini, seslendirmelerini kullanıyor ama oynanış kısmında diğer hiçbir medeniyetin sahip olmadığı mekaniklere sahipler.
Jeanne d'Arc: Fransa'nın varyantı. Adını Moğolların Hanına benzer bir birim olarak oynanan Jeanne d'Arc'tan alıyor. Jeanne'a sahip olunması dışında Fransa'dan ayırt edilebilecek önemli bir kısmı yok. Jeanne d'Arc kendi yetenek ağacına sahip bir özel birim. Çağ atlarken landmark seçtiğimiz gibi Jeanne için de seviye atladıkça hangi yolda ilerleyeceğimizi seçiyoruz. Age of Empires mantığını öldüreceğini düşündüğümden bu varyanta pek sıcak bakmıyordum ama oynadıkça görüşlerim değişti. Birincisi medeniyet gözüktüğü kadar Jeanne üstüne kurulu değil, bu daha çok Rus bounty sisteminin gelişmiş hâli gibi. İkincisi her medeniyet gibi Jeanne d'Arc'ın da yapabileceklerini bilmek karşısında oynamak için yeterli. Savaş esnasında Jeanne'ı yok edilmesi gereken değerli bir birim olarak görüp menzilli hasara karşı dayanıklı olduğunu akılda tutmak gerekiyor (bir top ya da mancınık gibi). Bu varyantı oynarken normal Fransa oynanışının üstüne bir de Jeanne'a level atlamanın uğraşısı ekleniyor, kesinlikle benzersiz bir medeniyet olmuş. Oyun içi zorluk seviyesi hak edilmiş bir 3 üzerinden 3.
Order of the Dragon: Kutsal Roma İmparatorluğunun varyantı. En tembel tasarıma sahip varyant ve hatta medeniyet. Her birimin daha güçlü ama daha pahalı olması dışında bir esprisi yok. HRE'nin prelate yönetimi tamamen kaldırılmış ve daha kolay bir oynanışa evrilmiş. HRE, İngiliz ve Fransız'dan sonra 3. başlangıç medeniyeti olarak görülüyordu ama yine de bu civler'den daha kompleksti. Bu varyant tüm zorlayıcı mekaniği kaldırıp İngiliz ve Fransız'a denk yeni bir başlangıç medeniyeti oluşturmuş, bu açıdan güzel. Başlangıç seviyesi dışında ise pek favori bir medeniyet olacağını düşünmüyorum. Ünitelerin pahalı olması erken oyunda hem baskın oynayışı hem de defansif oynanışı zorlaştırıyor. Yeterli biriminizin olmadığından harita hakimiyetini elde etmek de zorlaşıyor. Takım oyunlarında iyi işler çıkarabilir ama 1v1'de özellikle erken baskı kuran medeniyetlere karşı zayıf kalır diye düşünüyorum.
Zhu Xi's Legacy: Çin varyantı. Zhu Xi, ana uygarlığının gölgede kalmasına sebep olacak bir varyant olmuş bana kalırsa. Bu varyantta 12 yeni landmark, yeni birimler ve yeni teknolojiler karşılıyor bizi. Hanedan bonusları da değiştirilmiş ve kalıcı olarak etki edecek şekilde ayarlanmış. Şu anki hâli biraz fazla güçlü, bir sonraki yamada nerf yemesi muhtemel.
Eyyübiler: Abbasi Hanedanı varyantı olan Eyyübilerde Bilgelik Evi'nin kullanımı tamamen değiştirilmiş. Çağ atlarken teknolojilere erişim sağlamak yerine artık 2 farklı seçenek arasında seçim yapmamız gerekiyor. Bu seçenekler de genel olarak ilginç etkilere sahip. Ana uygarlığının aksine yeni birim ve teknolojilerle deve binicilerini destek birimi olarak değil ana birim olarak kullanabilmenize olanak tanıyacak bir oynanışa sahip. Oyunun en güçlü ve en pahalı kuşatma silahlarından birine ve Osmanlı için beklenen ama kendilerine nasip olan menzilli ve yakın dövüş arasında değişim yapabilen Çöl Yağmacısı birimine de sahipler.
Yeni haritalar genel olarak iyi. Varyant Medeniyetler için ustalıklar yok, Bizans ve Japon ustalıklarında diğer medeniyetlerde olan fun fact'leri koymamışlar. Bazı yerlerde ufak tefek UI hataları görebilirsiniz, onun dışında bir bug'a vs. rastlamadım.
Sultans Ascend genel olarak başarılı bir DLC olmuş, böylece AoE4'e uzun bir aradan sonra yeni bir soluk gelmiş oldu.
Campaign
DLC'nin de adını aldığı Sultans Ascend campaig'ninde 8 görev karşılıyor bizi. Hangi zorlukta oynadığınıza ve yan görevleri yapıp yapmamanıza bağlı olarak 4-7 saat arası bir oynanış süresi var. 1097'de ilk Haçlı seferlerinden başlayıp 1426 Memlüklerin Kıbrıs çıkarmasına kadar yaşanan tarihi olayları konu alıyor. Bu campaign'de öncekilerden farklı olarak belgesel prodüksiyon havası yok, zira ne canlı çekim ne de bunun üstüne kullanılan CGI var. Ana oyundaki 4 ayrı campaign'de hem giriş videoları hem de görev sonrası açılan kısa belgesel videoları çoğunlukla canlı çekimdi. Sultans Ascend bunun yerine hareketlendirilmiş görselleri kullanıyor. Bu tarzın da kendi güzelliği olmasının yanı sıra canlı çekim olmadığı için görev sonrası belgeselleri de yok (tarihten sayfalar ve kozmetik içerikleri yine var) Bir diğer fark tarafsız belgesel anlatımının bırakılmış olması, tüm hikayeyi eşi ve çocuğu Kıbrıs korsanlarına esir düşen bir Memlüklü babanın ağzından dinliyoruz. Ben şahsen bu anlatım tarzını beğendim, hikayenin daha çok içinde hissediyorsunuz. Campaign görevlerine gelince öncekilerden çok daha farklı bir havası var. Birçok görevde geliştiricilerin de önceden söylediği gibi su oynanışı ön planda, ama bunun yanında farklı mekanik ve oynanışlara sahip görevler de var. Bu görevleri oynarken biraz CoH2 biraz da Commandos havası alabilirsiniz. Bu görevler campaignlerin kuşat/saldır/savun dışında da potansiyeli olduğunu göstermesi açısından önemli bir örnek olmuş.
Japonlar ve Bizans
Oyunun çıkışından beri en çok beklenen iki medeniyet, hak ettikleri gibi güzel tasarımlarla gelmiş. Japonlar karmaşık olmayan kolay mekaniklere sahip aynı zamanda ustalaşması zor bir medeniyet. Bazı unique özellikleri ve birimleri landmark'ların arkasına gizlendiği için makro ölçekte kararların önemi fazla, seçtiğiniz landmark'a göre oyun tarzı değişebiliyor. Ses tasarımı, mimarisine vs. özenilmiş, Bizans'ın da aynı şekilde, AoE4 bu konularda kendini kanıtladı zaten.
Bizans'a gelince şefin özel tarifi olmuş. Her medeniyetin en'leri vardır bu medeniyetin yok, çünkü her şeyi var. Üç ana mekanik etrafında şekillenen bir oynanışı sahip: yeni olive oil kaynağı, paralı askerler ve su kemerleri. Neredeyse her üretim binasında birden fazla benzersiz birim ve teknolojiye sahip olduğundan keşfedilecek çok şey var. Tasarımı komplike olmasa da tüm yönlerini en verimli bir şekilde kullanabilmek kolay değil zira oyun içi zorluk seviyesi de 3 üzerinden 3 verilmiş.
Varyant Medeniyetler
DLC'nin sürpriz kısmı: Varyantlar. Bu medeniyetler civ seçim ekranında varyantı olduğu medeniyetin altında gösteriliyor; varyantı olduğu medeniyetin modellemelerini, müziklerini, seslendirmelerini kullanıyor ama oynanış kısmında diğer hiçbir medeniyetin sahip olmadığı mekaniklere sahipler.
Jeanne d'Arc: Fransa'nın varyantı. Adını Moğolların Hanına benzer bir birim olarak oynanan Jeanne d'Arc'tan alıyor. Jeanne'a sahip olunması dışında Fransa'dan ayırt edilebilecek önemli bir kısmı yok. Jeanne d'Arc kendi yetenek ağacına sahip bir özel birim. Çağ atlarken landmark seçtiğimiz gibi Jeanne için de seviye atladıkça hangi yolda ilerleyeceğimizi seçiyoruz. Age of Empires mantığını öldüreceğini düşündüğümden bu varyanta pek sıcak bakmıyordum ama oynadıkça görüşlerim değişti. Birincisi medeniyet gözüktüğü kadar Jeanne üstüne kurulu değil, bu daha çok Rus bounty sisteminin gelişmiş hâli gibi. İkincisi her medeniyet gibi Jeanne d'Arc'ın da yapabileceklerini bilmek karşısında oynamak için yeterli. Savaş esnasında Jeanne'ı yok edilmesi gereken değerli bir birim olarak görüp menzilli hasara karşı dayanıklı olduğunu akılda tutmak gerekiyor (bir top ya da mancınık gibi). Bu varyantı oynarken normal Fransa oynanışının üstüne bir de Jeanne'a level atlamanın uğraşısı ekleniyor, kesinlikle benzersiz bir medeniyet olmuş. Oyun içi zorluk seviyesi hak edilmiş bir 3 üzerinden 3.
Order of the Dragon: Kutsal Roma İmparatorluğunun varyantı. En tembel tasarıma sahip varyant ve hatta medeniyet. Her birimin daha güçlü ama daha pahalı olması dışında bir esprisi yok. HRE'nin prelate yönetimi tamamen kaldırılmış ve daha kolay bir oynanışa evrilmiş. HRE, İngiliz ve Fransız'dan sonra 3. başlangıç medeniyeti olarak görülüyordu ama yine de bu civler'den daha kompleksti. Bu varyant tüm zorlayıcı mekaniği kaldırıp İngiliz ve Fransız'a denk yeni bir başlangıç medeniyeti oluşturmuş, bu açıdan güzel. Başlangıç seviyesi dışında ise pek favori bir medeniyet olacağını düşünmüyorum. Ünitelerin pahalı olması erken oyunda hem baskın oynayışı hem de defansif oynanışı zorlaştırıyor. Yeterli biriminizin olmadığından harita hakimiyetini elde etmek de zorlaşıyor. Takım oyunlarında iyi işler çıkarabilir ama 1v1'de özellikle erken baskı kuran medeniyetlere karşı zayıf kalır diye düşünüyorum.
Zhu Xi's Legacy: Çin varyantı. Zhu Xi, ana uygarlığının gölgede kalmasına sebep olacak bir varyant olmuş bana kalırsa. Bu varyantta 12 yeni landmark, yeni birimler ve yeni teknolojiler karşılıyor bizi. Hanedan bonusları da değiştirilmiş ve kalıcı olarak etki edecek şekilde ayarlanmış. Şu anki hâli biraz fazla güçlü, bir sonraki yamada nerf yemesi muhtemel.
Eyyübiler: Abbasi Hanedanı varyantı olan Eyyübilerde Bilgelik Evi'nin kullanımı tamamen değiştirilmiş. Çağ atlarken teknolojilere erişim sağlamak yerine artık 2 farklı seçenek arasında seçim yapmamız gerekiyor. Bu seçenekler de genel olarak ilginç etkilere sahip. Ana uygarlığının aksine yeni birim ve teknolojilerle deve binicilerini destek birimi olarak değil ana birim olarak kullanabilmenize olanak tanıyacak bir oynanışa sahip. Oyunun en güçlü ve en pahalı kuşatma silahlarından birine ve Osmanlı için beklenen ama kendilerine nasip olan menzilli ve yakın dövüş arasında değişim yapabilen Çöl Yağmacısı birimine de sahipler.
Yeni haritalar genel olarak iyi. Varyant Medeniyetler için ustalıklar yok, Bizans ve Japon ustalıklarında diğer medeniyetlerde olan fun fact'leri koymamışlar. Bazı yerlerde ufak tefek UI hataları görebilirsiniz, onun dışında bir bug'a vs. rastlamadım.
Sultans Ascend genel olarak başarılı bir DLC olmuş, böylece AoE4'e uzun bir aradan sonra yeni bir soluk gelmiş oldu.