29-02-2024, 19:11
Afrika ve Arap Yarımadası'nın geniş çöllerine güneş battığında, ben, bu toprakların hükümdarı olan Halife Yabdas, tahtımda ağır bir kalple oturuyorum. Uzunca bir süre imparatorluğumun haritasına bakıyordum, bir zamanlar muhteşem genişliğini gölgeleyen, şimdi Hristiyanlık haçıyla parlayan Mısır'ın açık yarası sanki musallat olmuş gibi beni rahatsız ediyordu. Bu yara, ruhumun en derin kısmına kadar işledi. Her geçen gün, o kaybın acısı üzerime ağır basıyor ve artık taşıyamayacağım bir yük haline geliyor.
Ama burada, danışmanlarımın fısıltıları ve bilginlerimin sessiz ilahileri arasında oturduğumda, yas tutma zamanının geçtiğini biliyorum. Harekete geçme zamanı gelmiştir, çünkü Mısır geri alınmalıdır, toprağı kafir yönetimin kirinden arındırılmalı, halk, baskının boyunduruğundan kurtarılmalıdır.
Yüreğimde yanıp sönen kararlılıkla, ihtiyacımızın olduğu bu saatte Müslüman dünyasının uzak köşelerine elçiler gönderiyorum. Bağdat'ın görkemli saraylarından Şam'ın hareketli sokaklarına, Mağrip'in yeşil vahalarından Anadolu'nun engebeli zirvelerine kadar, çağrı yankılanıyor: Mısır için cihat, bizim hakkımız olanı geri alma vaktinin geldiğinin işareti, kutsal bir savaş.
Ancak yanılmayın, dostlarım, çünkü bu sıradan bir savaş olmayacak. Haçlılar, geçmiş zaferleriyle cesaretlendi, Mısır'ı öylece teslim etmeyecekler. Denizlerin ötesinden ordularını toplayacaklar, parlayan zırhlarına bürünmüş Alman şövalyeleri, Frenk imparatorluğunun en büyük askeri gücü, İtalyan mızrakçıları, Kendisini yunan ilan eden sahte hırvat imparatorluğunun atlı okçuları, eski ihtişamını kaybetse bile hala büyük bir tehdit olan Bizans İmparatorluğu ve odalar dolusu altınlarla ve denizi kaplayacak donanmaları ile onları destekleyecek Venedikliler. Ateş ve kılıçla topraklarımıza yürüyecekler, Bizi sayıları ile ezecekelr.
Ama biz gevşemeyeceğiz, tereddüt etmeyeceğiz, çünkü biz İslam'ın çocuklarıyız, tarih boyunca uzanan bir mirasın mirasçılarıyız. İmanımız kalkanımız, adaletimiz kılıcımız olacak, Haçlılarla savaş alanında karşılaşacağız ve zaferle çıkacağız.
Çünkü Mısır sadece fethedilecek bir toprak değil, kazanılacak bir ödül de değil. Bizim birliğimizin sembolü, gücümüzün bir kanıtı, zulmün ve tiranlığın güçlerine meydan okuyan herkes için bir umut ışığıdır. İnancımızdaki kararlılık ve ruhumuzdaki azimle ilerleyelim kardeşlerim, çünkü Mısır'ın kaderi bizim elimizdedir ve halkımızı 100 yıllık zulümden sadece biz kurtarabiliriz.
Ama burada, danışmanlarımın fısıltıları ve bilginlerimin sessiz ilahileri arasında oturduğumda, yas tutma zamanının geçtiğini biliyorum. Harekete geçme zamanı gelmiştir, çünkü Mısır geri alınmalıdır, toprağı kafir yönetimin kirinden arındırılmalı, halk, baskının boyunduruğundan kurtarılmalıdır.
Yüreğimde yanıp sönen kararlılıkla, ihtiyacımızın olduğu bu saatte Müslüman dünyasının uzak köşelerine elçiler gönderiyorum. Bağdat'ın görkemli saraylarından Şam'ın hareketli sokaklarına, Mağrip'in yeşil vahalarından Anadolu'nun engebeli zirvelerine kadar, çağrı yankılanıyor: Mısır için cihat, bizim hakkımız olanı geri alma vaktinin geldiğinin işareti, kutsal bir savaş.
Ancak yanılmayın, dostlarım, çünkü bu sıradan bir savaş olmayacak. Haçlılar, geçmiş zaferleriyle cesaretlendi, Mısır'ı öylece teslim etmeyecekler. Denizlerin ötesinden ordularını toplayacaklar, parlayan zırhlarına bürünmüş Alman şövalyeleri, Frenk imparatorluğunun en büyük askeri gücü, İtalyan mızrakçıları, Kendisini yunan ilan eden sahte hırvat imparatorluğunun atlı okçuları, eski ihtişamını kaybetse bile hala büyük bir tehdit olan Bizans İmparatorluğu ve odalar dolusu altınlarla ve denizi kaplayacak donanmaları ile onları destekleyecek Venedikliler. Ateş ve kılıçla topraklarımıza yürüyecekler, Bizi sayıları ile ezecekelr.
Ama biz gevşemeyeceğiz, tereddüt etmeyeceğiz, çünkü biz İslam'ın çocuklarıyız, tarih boyunca uzanan bir mirasın mirasçılarıyız. İmanımız kalkanımız, adaletimiz kılıcımız olacak, Haçlılarla savaş alanında karşılaşacağız ve zaferle çıkacağız.
Çünkü Mısır sadece fethedilecek bir toprak değil, kazanılacak bir ödül de değil. Bizim birliğimizin sembolü, gücümüzün bir kanıtı, zulmün ve tiranlığın güçlerine meydan okuyan herkes için bir umut ışığıdır. İnancımızdaki kararlılık ve ruhumuzdaki azimle ilerleyelim kardeşlerim, çünkü Mısır'ın kaderi bizim elimizdedir ve halkımızı 100 yıllık zulümden sadece biz kurtarabiliriz.