06-06-2016, 00:57
(Son Düzenleme: 06-06-2016, 01:17, Düzenleyen: Blackwhist.)
Fredrik I Alkmaar Dönemi (1680-1718)
Tahta çıkmadan önce eğitim alan yeni İmparator yönetim konusundaki yeteneklerini geliştirmişti.
Eskiden savaşlar topraklar üzerinde hak iddia edilerek ilan ediliyordu. Ortaya atılan bir fikir yeni bir akımın habercisi olacaktı: Emperyalizm..
Böylece alakamız olmayan topraklara bile savaş ilan edebilecektik. Her şey ülkemizin geleceği içindi.
Önceki İmparatorun(babamın) vasiyeti gereği Polonya topraklarının önemli bir bölgesinde hüküm süren Silezya Düklüğü'ne savaş ilan edildi. Kolay bir savaş olacağı belliydi ama asıl mesele savaş değildi, çok daha büyük meselelerimiz vardı...
Savaştan sonra Papa'dan alınan izin ile vergi alma konusunda düzenlemeye gidildi ve gelirde gözle görülür bir artış sağlandı.
Savaş kolayca sonuca bağlanmış, anlaşma masasına oturulmuştu. Anlaşma gereğince Silezya'nın toprakları Polonya'ya devredilmişti..
Avrupa'nın kısır savaşlarından bıkan İmparator gözünü denizaşırı topraklara dikmişti. Karayipler'de hüküm süren Haiti'ye savaş ilan edildi. Avrupa'nın umrunda olmayacaktı, ancak bizim için bu savaştan kazancımız çok önemli olacaktı.
Gücüne güç katmak isteyen İmparator orduda yeni bir düzenlemeye gitti, yeni bir piyade birliği oluşturuldu. Karolinler..
Anlaşmadan çıkan sonuç gereğince Karayipler'in büyük bir kısmı hakimiyetimiz altına girmişti. Avrupa'dan sonra denizaşırı topraklarda da büyük bir imparatorluk kurmayı hedefleyen İmparatorumuz bu hedefine emin adımlarla gidiyordu..
Daha önceki İmparatorun açgözlülüğü başımıza büyük dert açacağı belliydi, zira her yere saldırılmış,dengesiz genişlenilmiş ve kıta Avrupa'sındaki bütün devletler bize karşı tepkiliydi. Bununla beraber Avrupanın iki süper gücü -Fransa ve Avusturya- güçlerini birleştirdi ve kaderimizi değiştirecek savaşın fitili ateşlendi . Tarihe İmparatorların savaşı diye kayıtlara geçecek bir savaş.. I. Fransa-İsveç Savaşı resmen başlamıştı. Sınav verme vakti gelmişti.
Savaş bütün hızıyla devam ediyordu, ancak İsveç donanması Fransız donanmasının Britanya kıyılarına asker çıkarmasını engelledi. Bu durum Fransa'nın savaş isteğini kırmıştı, bu durumu fırsata çevirmemiz gerekiyordu ve sonuç olarak onlara bir teklif sunduk.
Anlaşma gereği Fransa ve Avusturya müttefikliği bozulacak ve Fransa Peru'daki bir kaç denizaşırı toprağını İsveç'e devredecekti. Böylesine bir savaştan bile kazançlı çıkmak zafer kelimesini gayet iyi açıklıyordu. Çok yaşa İsveç!!
Batı cephesi kapandıktan sonra yıllardır düşmanımız olan kafir Ruslara karşı sefer başlattık..
Zaten başı belada olan Ruslara karşı kolay bir zafer kazandık ve Rusların gücünü kırmayı başardık..
Tam rahat bir nefes alacakken Kolombiya'daki koloni devletimize Fransız koloni devleti savaş açmıştı, ve çok geçmeden bu savaş Avrupa'ya sıçradı. Bu II.Fransa-İsveç Savaşı'nın başlangıcı olmuştu.
Bu sefer daha rahattık ancak Fransa tabiri caizse taş gibiydi. Zorlanmamıza rağmen üstün gelmeyi bildik.
Ve ikinci defa Fransa'yı sopalamıştık, denizaşırı topraklarımızı genişletmeye devam ediyorduk. Kuzey Peru İsveç yönetimi altına girdi.
Bu zaferin ardından Avusturya bizi düşman olarak görmeyi bırakmıştı. Boşuna hayal peşinde koştuğunu anlamıştı.
Diplomasi konusunda çok yalnız kalan ülkemiz "hiç yoktan iyidir" diyerek İran ile müttefiklik anlaşması imzalandı. En azından savaş açıldığı takdirde düşmanlarımızı uğraştıracaklardı..
3-5 tane kendini bilmez it sürüsünün kurduğu koalisyon bu zaferler zinciri sonucunda dağılmıştı. Kısa bir süreliğine olsa da rahatlamıştık..
Karayipler'deki seferimiz devam ediyordu. Ateşkes biter bitmez Haiti'ye yeniden savaş ilan edildi ve II.Haiti-İsveç savaşı başladı. Bu sefer hedefimiz Karayipler'de tam hakimiyetti.
Ve istediğimiz olmuştu..
Bize gücü yetmeyen Avusturya müttefiğimiz olan Papalık'a savaş açmıştı, Fransa ile müttefik olduğunu fark ettikten sonra İmparator uzunca düşündü. Sonuç olarak ülkesini böylesine yıkıcı bir savaştan uzak tutmaya karar vermek zorunda kaldı.
Durumu kurtarmak adına Bavyera ile anlaşma imzalandı. Bu geçici bir anlaşmaydı, maksat arkamızda dursunlar..
Avrupa'daki bu olaylardan sonra İmparator yerlilere karşı bir sefer başlattı. Bu sefer onun son seferi olacaktı.
Yerlilere karşı sefer bittikten kısa süre sonra İmparator vefat etti ve varisimiz yeni İmparator olarak taç giydi. Atalarını utandırmaması dileği ile..
Vasiyetname;
1- Avrupa'dan zorunda kalmadığın sürece toprak alma zaten AE çok yüksek, koalisyon kuruldu kurulacak..
2- Uzak Doğu'ya genişleyebilirsin. Endonezya bunun için gayet uygun bir hedef. Çin dağılmadı ve hala taş gibi.
3- Müttefik bulma konusunda ciddi sıkıntılar var, hamlelerini buna göre yap.
4- Fransa-Avusturya ikilisi her an savaş açabilir. Bunun bilincinde ol.
Kayıt;
http://dosya.co/y6lpojncr71w/svereige.eu4.html
Başarılar..