02-10-2016, 11:05
“Başka milletleri memnun etmek için savunma araçlarından vazgeçen Türkiye'yi tarihin nasıl yargılayacağını bilmiyorum. Askerden tecrit adı altında kabul ettiğimiz fedakârlıkların, hakiki dokunulmazlığımızı ağır surette baltaladığını görüyorum. Ümit ederim ki bu beyanat, Türk heyetinin yeni bir fedakârlığı olarak kabul edilecektir. İtilaf devletleri ne istiyor? (…) İşte biz onları tamamen kabul ediyoruz." ( İsmet İnönü ,8 Aralık 1922)
“Ben bütün konferans esnasında bu ağır mesuliyetin yükü altında çalıştım. (…) Eğer dünyada tek kimse çıkıp da bana 'Daha yapılacak fedakârlıklar vardı…', 'Şu kararı almalıydınız!' diyebilirse onlara yapmaya razı olurum. Ben fedakârlığı son haddine vardırdım.
Toprak meselelerinin hepsi halledildi. Bu meselelerde kendi zararımıza ve müttefiklerin lehine kararlar aldık.
Ekalliyetler (azınlıklar) meselesini müttefiklerin dilediği gibi hallettik.
Boğazların serbestliğini kabul ettik.
Adli kapitülasyonlar meselesinde anlaştık. (…) Nihayet bu meselede de her aklı başında insanın kâfi addedeceği bir hal tarzını kabul ettik.
İktisadi meselelerde âdil, meşru olan her şeyi kabul ettik. Biz namuslu borçlularız. Düyun-u Umumiye İdaresi'nin faaliyetinin devamına razı olduk. İktisadi ve mali meselelerden çoğunu müttefiklerin lehine hallettik. Bu meselelerden birkaçı kalıyor. Bunları kabul etmedim."
(Kaynak: Ali Naci Karacan, Lozan Konferansı ve İsmet Paşa, 1945, s. 211-212)
feragat, fedakârlık ve kabul , sanıyorum ki bu kelimeler zafer değil hezimet çağrıştırıyor..bunları ben söylemedim. ismet inönünün sözleri..bu konuda mecliste lozana şiddetle karşı çıkan ali şükrü bey suikaste uğradı. katili olan topal osman ağa, ki o da kurtuluş savaşı döneminin önemli savaşçılarından iken nasıl bir katile dönüştü insan hayret eder , başı kesilerek idam edilmiştir..fazla söze gerek yok..
“Ben bütün konferans esnasında bu ağır mesuliyetin yükü altında çalıştım. (…) Eğer dünyada tek kimse çıkıp da bana 'Daha yapılacak fedakârlıklar vardı…', 'Şu kararı almalıydınız!' diyebilirse onlara yapmaya razı olurum. Ben fedakârlığı son haddine vardırdım.
Toprak meselelerinin hepsi halledildi. Bu meselelerde kendi zararımıza ve müttefiklerin lehine kararlar aldık.
Ekalliyetler (azınlıklar) meselesini müttefiklerin dilediği gibi hallettik.
Boğazların serbestliğini kabul ettik.
Adli kapitülasyonlar meselesinde anlaştık. (…) Nihayet bu meselede de her aklı başında insanın kâfi addedeceği bir hal tarzını kabul ettik.
İktisadi meselelerde âdil, meşru olan her şeyi kabul ettik. Biz namuslu borçlularız. Düyun-u Umumiye İdaresi'nin faaliyetinin devamına razı olduk. İktisadi ve mali meselelerden çoğunu müttefiklerin lehine hallettik. Bu meselelerden birkaçı kalıyor. Bunları kabul etmedim."
(Kaynak: Ali Naci Karacan, Lozan Konferansı ve İsmet Paşa, 1945, s. 211-212)
feragat, fedakârlık ve kabul , sanıyorum ki bu kelimeler zafer değil hezimet çağrıştırıyor..bunları ben söylemedim. ismet inönünün sözleri..bu konuda mecliste lozana şiddetle karşı çıkan ali şükrü bey suikaste uğradı. katili olan topal osman ağa, ki o da kurtuluş savaşı döneminin önemli savaşçılarından iken nasıl bir katile dönüştü insan hayret eder , başı kesilerek idam edilmiştir..fazla söze gerek yok..