Bir önceki multiplayerda benim oyunun henüz başında giriştiğim Danimarka v. Moskova savaşını zannediyorum hatırlayanlar çıkacaktır. Bu multiplayerdaki host Brandenburg savaşa bizzat katılıp müttefiği Danimarka için ordu da getirmişti - o kesin hatırlar. O savaş savaşın açılışı itibariyle dengeli sayılabilecek bir savaştı, Moskova ve vassallarına karşı Danimarka ve PU'ları ve üstüne Danimarka'nın müttefikleriyle esasen savaşı Moskova açmış olsa da, askeri açıdan Danimarka tarafı çok daha fazla orduya sahipti - ki bunun Danimarka'nın bir sebepten Osmanlı'yla müttefik olmasını ve Osmanlı'nın da fiilen savaşmasa da savaşa dahil olduğunu görmezden gelerek söylüyorum.
Eğer o tür adaleti sağlayacak kurallar olmazsa multiplayerınızda hiçbir şekilde benim yaptığım gibi orduların 1'e 1.5 olduğu durumlarda savaş açan oyuncu göremezsiniz, o savaşı kazanabilen oyuncu ise hiç göremezsiniz. Ben o savaşı zar zor çevirmiştim. Çokça multiplayer yaptım, multiplayerlarda en az gördüğüm şey asker sayılarının birbirine yakın olduğu savaşlardır. Hiçbir oyuncu kendisini garantiye almadığı savaşı açmaz, çünkü korkarak oynar. Geriye yaslanıp biraz yaptığınız multiplayerları kafanızda canlandırdığınızda hem sizin giriştiğiniz hem de denk geldiğiniz savaşların neredeyse tamamının kazananının savaşın açıldığı anda belli olduğunu görürsünüz. Çünkü taraflardan birisi önceden anlaşırlar ve zaten kazanma ihtimali neredeyse olmayan devlete savaş açarlar.
Şimdi düşünün Danimarka v. Moskova savaşında kıran kırana geçiyor savaş İsveç'te isyanlar çıkıyor o isyanlarla dahi benim savaşmam gerekiyor, Danimarka ordusunu 1 yeniyorum, 2 yeniyorum, 3 yeniyorum. En son ordusunun bitmiş olması, ekonomisinin çökmüş olması gerekir değil mi? Bu esnada Danimarka rahatlıkla multiplayerdaki arkadaşlarından veya basitçe benim ülkemin güçlenmesini istemeyen kişilerden altın alabilir, bu altınla yepyeni bir ordu kurup beni yenilgiye uğratabilir. Siz buna diplomasi diyebilirsiniz ben buna diplomasi demeyi şu multiplayerlarda gerçekten diplomasi yaptığını gördüğüm az sayıda kişiye hakaret sayıyorum.
Burada bazı kişiler altın atılsın ne olacak ki diyebilir, ancak bu kişilerin farketmediği şey aynı stratejik, politik ve diplomatik şartlarda X kişisine atılan altınla Y kişisine atılan altının eşit olmayacağıdır ve bu aradaki farkı büyük oranda oyun dışı etkenler belirler. En basitinden biraz geçmişe gittiğimizde normalde tutunması imkansız, singleplayerda olsa 5 sene hayatta kalamaz devletlerini başka oyunculardan gelen maddi yardımla ayakta tutan bir Reoberg örneğimiz var.
Eğer o tür adaleti sağlayacak kurallar olmazsa multiplayerınızda hiçbir şekilde benim yaptığım gibi orduların 1'e 1.5 olduğu durumlarda savaş açan oyuncu göremezsiniz, o savaşı kazanabilen oyuncu ise hiç göremezsiniz. Ben o savaşı zar zor çevirmiştim. Çokça multiplayer yaptım, multiplayerlarda en az gördüğüm şey asker sayılarının birbirine yakın olduğu savaşlardır. Hiçbir oyuncu kendisini garantiye almadığı savaşı açmaz, çünkü korkarak oynar. Geriye yaslanıp biraz yaptığınız multiplayerları kafanızda canlandırdığınızda hem sizin giriştiğiniz hem de denk geldiğiniz savaşların neredeyse tamamının kazananının savaşın açıldığı anda belli olduğunu görürsünüz. Çünkü taraflardan birisi önceden anlaşırlar ve zaten kazanma ihtimali neredeyse olmayan devlete savaş açarlar.
Şimdi düşünün Danimarka v. Moskova savaşında kıran kırana geçiyor savaş İsveç'te isyanlar çıkıyor o isyanlarla dahi benim savaşmam gerekiyor, Danimarka ordusunu 1 yeniyorum, 2 yeniyorum, 3 yeniyorum. En son ordusunun bitmiş olması, ekonomisinin çökmüş olması gerekir değil mi? Bu esnada Danimarka rahatlıkla multiplayerdaki arkadaşlarından veya basitçe benim ülkemin güçlenmesini istemeyen kişilerden altın alabilir, bu altınla yepyeni bir ordu kurup beni yenilgiye uğratabilir. Siz buna diplomasi diyebilirsiniz ben buna diplomasi demeyi şu multiplayerlarda gerçekten diplomasi yaptığını gördüğüm az sayıda kişiye hakaret sayıyorum.
Burada bazı kişiler altın atılsın ne olacak ki diyebilir, ancak bu kişilerin farketmediği şey aynı stratejik, politik ve diplomatik şartlarda X kişisine atılan altınla Y kişisine atılan altının eşit olmayacağıdır ve bu aradaki farkı büyük oranda oyun dışı etkenler belirler. En basitinden biraz geçmişe gittiğimizde normalde tutunması imkansız, singleplayerda olsa 5 sene hayatta kalamaz devletlerini başka oyunculardan gelen maddi yardımla ayakta tutan bir Reoberg örneğimiz var.