Kruşchev dönemimdede Kızıl orduya büyük önem verildi. İran petrolüne sahip olunduktan sonra ordunun yakıt ihtiyacının bir bölümü karşılandı. Kruşchev orduya ek olarak %5 daha bütçe ayırmayı uygun gördü. Avrupada veya dünyada genel savaş durumunda Kızıl orduyu hazırlamak istiyordu.
Özellikle Kızıl donanma çok yetersizdi. Ne ABD nede İngiltere ile boy ölçüşebilecek durumda değildi. Bunun için Kızıl donanmaya çok önem veriyordu.
Kızıl hava kuvvetleri...
Stalin döneminde en çok üzerinde bulunan kuvvetdi. Dünyanın en büyük 3. hava filosuna sahipti. Fakat hala ABD hava kuvvetlerinde üstün görünmüyordu.
Sıradaki hedefiimiz afganistan... Kruşcev'e göre afganistan sadece bir basamak. Afganistan üzerinden Hindistan ve Pakistanı işgali edip yer altı kaynaklarına sahip olmak istiyordu.
Dünyada tüm bu olaylar yaşanırken Kübalı yeni 2 büyük lider dünya sahnesine çıkıyor.
Che Guevara ve Fidel Castro...
Kübayı Zalim diktatör Bastista yönetiyordu. Halk açlık ve safelat çekiyordu. Üst kademedekiler insanları sömürüyordu. İnsanlar karnını zor doyuruyordu. Ülkernin tüm yeraltı ve yer üstü zengilikleri ABD şirketlerine verilmişti. Kimse Küba halkını düşünnmüyordu.
Che ve Fidel Castro ile Kübaya yetişrdikleri gerillalar ile hihayet gizli bir çıkarma yaptı.
Sierra Maestra dağlarına kısa sürede egemen oldu. Che ve Fidel Açıkca Komünist rejim kuracaklarını ilan ettiler. Yoksulluktan bıkmış küba halkı yavaş yavaş bu örgüte katılmaya başladı.
Batista ve ABD yönetiminin buna tepkisi çok şiddetli oldu. Batista güçleri defalarsa saldırmasına rağmen başarsız oluyordu. Che Araziyi çok iyi kullanmasını biliyordu.
Bunun üzerine ABD Gerillaların olduğu bölgeyi bombardıma tuttu.
Küba devrimi başarısız olmacak gibiydi. ABD doğrudan müdahaleyi tartışıyordu.
Devrimin tehlikye girdiğini gören Fidel Castro, CHE'yi derhal moskova gönderdi.
CHE uzun süren Moskova temeslarından sonra Büyük miktarlarda Silah ve Para yardımı sağladı.
Bu sayade Devrim hareketi hız kazandı. Gelen yardımllardan sonra Castro güçleri saldırmaya başladı. Bu büyük saldırı karşısında
Castro, Batista'nın kaçtığını duydu ve Santiago de Cuba'yı almak içi görüşmelere başladı. Albay Rubido askerlerine Castro güçleriyle savaşmamalarını emretti ve şehir ele geçti. Guevara ve Cienfuegos da Havana'ya girdi. Santa Clara'dan Küba'nın başkenti Havana'ya gelirken hiçbir güçle karşılaşmamışlardı. Sonunda Castro Havana'ya ulaştı. Küba'nın yeni başkanı ve lideri belli olmuştu. O da hiç şüpesiz Fidel Costro...
Küba Devrimi zafere ulaştıktan sonra Küba toplumunun ekonomik ve sosyal hayatında çok önemli değişiklikler gerçekleştirmiştir. Özellikle başta United Fruit Company, Shell ve ITT gibi yabancı işletmelerin kamulaştırılması, toprak reformunun gerçekleştirilmesi gibi uygulamalar ülke ve ülke dışında yoğun ilgi çekmiştir. Adada büyük yatırımları bulunan ABD, Castro yönetimini devirmek için çeşitli girişimlerde bulunmuş, Batista yanlısı ordunun kılıç artıklarından meydana getirdiği 2506. Tugay adındaki askeri birlikle adayı Domuzlar Körfezi Çıkartması olarak bilinen saldırıyla işgal etmeye çalışmıştır. İşgal girişiminin püskürtülmesiyle Küba Resmen Varşova parktına girmeyi önerdi ve SSCB tarfından kabul edildi. Emperyalit ABD'nin burdunun dibinden Komüninst bir yönetim kurulması ABD başkanının Koltuğunu ciddi ölçüde sarmıştı. Yapılan reformlar ile Küba halkının
refahı önemli ölçüde arttı. Artık ülkesi hiç bir güç tarafından sömürülmüyordu
Bu devrim Dünyada Komünizme sempati ile bakılmasınında büyük bir önem teşkil etti.
Norveç hükümeti ve Halkı ABD ve ingiltere Emperyaliziminden bıkmışlardı. Küba devriminden cesaret alarak Komüninst yönetime geçtiğini ilan etti. 1 Ay sonrada Vorşova paktına girmeyi teklif edilde ve bu teklif kabul edildi.
Kore halkıda 2'ye ayrılmıştı. Bir kısımı Kömüninst bir kısımı demokratik yönetimi destekliyordu. Uzun süren müzarekeler ile Kore Kuzey ve Güney olarak 2'ye bölündü. Kuzey Kore Komüninst sistemi benimsedi. ABD müdahelesinden korktuğu için Vorşova paktına katıldı.
Bu barışlar karşısında Kruşçev çok mutluydu. SSCB halkı tarafından popülerliği giderek artıyordu. ÖZellikler ABD'nin yanı başında Komüninst rejim kurması bunu sağladı.
Özellikle Kızıl donanma çok yetersizdi. Ne ABD nede İngiltere ile boy ölçüşebilecek durumda değildi. Bunun için Kızıl donanmaya çok önem veriyordu.
Kızıl hava kuvvetleri...
Stalin döneminde en çok üzerinde bulunan kuvvetdi. Dünyanın en büyük 3. hava filosuna sahipti. Fakat hala ABD hava kuvvetlerinde üstün görünmüyordu.
Sıradaki hedefiimiz afganistan... Kruşcev'e göre afganistan sadece bir basamak. Afganistan üzerinden Hindistan ve Pakistanı işgali edip yer altı kaynaklarına sahip olmak istiyordu.
Dünyada tüm bu olaylar yaşanırken Kübalı yeni 2 büyük lider dünya sahnesine çıkıyor.
Che Guevara ve Fidel Castro...
Kübayı Zalim diktatör Bastista yönetiyordu. Halk açlık ve safelat çekiyordu. Üst kademedekiler insanları sömürüyordu. İnsanlar karnını zor doyuruyordu. Ülkernin tüm yeraltı ve yer üstü zengilikleri ABD şirketlerine verilmişti. Kimse Küba halkını düşünnmüyordu.
Che ve Fidel Castro ile Kübaya yetişrdikleri gerillalar ile hihayet gizli bir çıkarma yaptı.
Sierra Maestra dağlarına kısa sürede egemen oldu. Che ve Fidel Açıkca Komünist rejim kuracaklarını ilan ettiler. Yoksulluktan bıkmış küba halkı yavaş yavaş bu örgüte katılmaya başladı.
Batista ve ABD yönetiminin buna tepkisi çok şiddetli oldu. Batista güçleri defalarsa saldırmasına rağmen başarsız oluyordu. Che Araziyi çok iyi kullanmasını biliyordu.
Bunun üzerine ABD Gerillaların olduğu bölgeyi bombardıma tuttu.
Küba devrimi başarısız olmacak gibiydi. ABD doğrudan müdahaleyi tartışıyordu.
Devrimin tehlikye girdiğini gören Fidel Castro, CHE'yi derhal moskova gönderdi.
CHE uzun süren Moskova temeslarından sonra Büyük miktarlarda Silah ve Para yardımı sağladı.
Bu sayade Devrim hareketi hız kazandı. Gelen yardımllardan sonra Castro güçleri saldırmaya başladı. Bu büyük saldırı karşısında
Castro, Batista'nın kaçtığını duydu ve Santiago de Cuba'yı almak içi görüşmelere başladı. Albay Rubido askerlerine Castro güçleriyle savaşmamalarını emretti ve şehir ele geçti. Guevara ve Cienfuegos da Havana'ya girdi. Santa Clara'dan Küba'nın başkenti Havana'ya gelirken hiçbir güçle karşılaşmamışlardı. Sonunda Castro Havana'ya ulaştı. Küba'nın yeni başkanı ve lideri belli olmuştu. O da hiç şüpesiz Fidel Costro...
Küba Devrimi zafere ulaştıktan sonra Küba toplumunun ekonomik ve sosyal hayatında çok önemli değişiklikler gerçekleştirmiştir. Özellikle başta United Fruit Company, Shell ve ITT gibi yabancı işletmelerin kamulaştırılması, toprak reformunun gerçekleştirilmesi gibi uygulamalar ülke ve ülke dışında yoğun ilgi çekmiştir. Adada büyük yatırımları bulunan ABD, Castro yönetimini devirmek için çeşitli girişimlerde bulunmuş, Batista yanlısı ordunun kılıç artıklarından meydana getirdiği 2506. Tugay adındaki askeri birlikle adayı Domuzlar Körfezi Çıkartması olarak bilinen saldırıyla işgal etmeye çalışmıştır. İşgal girişiminin püskürtülmesiyle Küba Resmen Varşova parktına girmeyi önerdi ve SSCB tarfından kabul edildi. Emperyalit ABD'nin burdunun dibinden Komüninst bir yönetim kurulması ABD başkanının Koltuğunu ciddi ölçüde sarmıştı. Yapılan reformlar ile Küba halkının
refahı önemli ölçüde arttı. Artık ülkesi hiç bir güç tarafından sömürülmüyordu
Bu devrim Dünyada Komünizme sempati ile bakılmasınında büyük bir önem teşkil etti.
Norveç hükümeti ve Halkı ABD ve ingiltere Emperyaliziminden bıkmışlardı. Küba devriminden cesaret alarak Komüninst yönetime geçtiğini ilan etti. 1 Ay sonrada Vorşova paktına girmeyi teklif edilde ve bu teklif kabul edildi.
Kore halkıda 2'ye ayrılmıştı. Bir kısımı Kömüninst bir kısımı demokratik yönetimi destekliyordu. Uzun süren müzarekeler ile Kore Kuzey ve Güney olarak 2'ye bölündü. Kuzey Kore Komüninst sistemi benimsedi. ABD müdahelesinden korktuğu için Vorşova paktına katıldı.
Bu barışlar karşısında Kruşçev çok mutluydu. SSCB halkı tarafından popülerliği giderek artıyordu. ÖZellikler ABD'nin yanı başında Komüninst rejim kurması bunu sağladı.