08-07-2017, 23:49
Danimarkalı askerler artık beklemekten sıkılmıştı. Ordu içerisinde sessizden bir hareketlilik vardı. Komutanların yeteneksizliği, tecrübesizliği hakkında bazı askerler ileri geri konuşuyordu.
Bu sözler taa Prens Charles'ın kulağına kadar gelmişti. Prens Charles ordunun sabırsız olduğunu biliyordu. Ama düşmanı en hazırlıksız anında yakalamak için babası Kral'dan emir almıştı. Düşman tuzağa düşürülmediği sürece yahut düşmanın tamamının yok edileceği garanti olmadığı sürece saldırılmayacak, tetikte beklenecekti.
Derken beklenen haber geldi. Düşman orduları Prag'ı tekrar ele geçirmiş, Prag civarında bir istihkam kurarak Nuremburg'a saldırı hazırlıkları yapmaktaymış.
Önce düşmanın boş bıraktığı Breslav şehri Prens Charles ve korumalarının üstün kabiliyetleriyle fethedildi ve ordunun yolu açıldı. Artık ordu Prag'a yetişebilecekti.
Sonrasında ise Prag yerleşkesine sızan ajanların yardımıyla kapılar ansızın açıldı ve Venedik Doç'u hazırlıksız yakalandı. Prens Charles ve komutasındaki ordular bu savaşta yiğitçe savaştı. Venedik Doç'unun kafası baltayla paramparça edildi. Bu Danimarkalılarda aşağılama anlamına geliyordu.
Prag'a yapılan ani baskının sesleri Prag'a yakın olan Venedik ordusuna gitmiş ki savunma istihkamı kurup hazırlanmışlardı. Prens Charles ordusunu topladı ve büyük bir konuşma yaptı.
" Bugün büyük gün. Bugün aylardır beklediğiniz o büyük savaşın geldiği gün. Bugün savaşa doyacaksınız. Ruhlarınız kana doyacak. Ruhunuzu serbest bırakın ve karşınıza çıkan tüm Venediklileri dilediğiniz gibi katledin. Venedik, Danimarkalı Vikinglerin baltaları altında ezilsin. Hücuuuum!!!
@Kızılderili
https://drive.google.com/open?id=0B8gi3J...2twYVBoLVk