16-09-2017, 01:42
(Son Düzenleme: 16-09-2017, 01:43, Düzenleyen: Yabgu Khan.)
@turkish lokum Kur'an'ı kendi dilinde okumayıp dininin felsefesini ve senden beklentilerini anlamadığın sürece okumanın ne manası var. Şu Arap ve Arapça hayranlığı nereden geliyor bu kadar anlamıyorum. En basiti Avrupa'da, İncil kendi dillerine çevrilince aydınlama yaşayıp İslam dünyasını ona katladılar. Lakin Türk halkının yarısından fazlası Kur'an'ı kendi dilinde okuyup anlamamıştır, ezbere birer müslümanlık öğretisi üzerinde yaşıyorlardır.
Adnan Menderes, Türkiye'yi küçük bir Amerika'ya çevirme bahanesiyle iktidar için elinden gelen her şeyi yapmıştır. Bana kalırsa vizyonsuz ve sadece iktidar hırsı olan bir liderden başka bir şey değildir. Köy ağalarının oyunu toplamak için Türkiye'yi belki de şu an muhasır medeniyetler seviyesine çıkarmış olacak Köy Enstütileri'ni kapatmıştır. 1954 yılından sonra DP iktidarında çöküş başladı. Plansız ekonomi, dışa bağımlılık 1954-1955 yıllları arasında biriken dış borçlar ve ödeme güçlülüğü yönetimi zora soktu. Oy kaygısı nedeniyle kentlerde gecekondulaşmaya göz yumuldu. Arazi mafyası ortaya çıktı. Tarımsal vergilerin kaldırılması yoluna gidildi ancak memurlardan daha fazla vergi alınmaya başlandı. Bu değişiklikler, hayat pahalılığının artmasına, farklı sosyal sınıfların doğmasına neden oldu. Çeşitli ideolojik ve politik kavramlarda ifadesini bulan bu hoşnutsuzluk giderek yaygınlaştı. En sonunda muhalefeti susturmak içinde anti-demokratik yollara başvurulunca 1960 darbesi gerçekleşti. Darbe her ne kadar Türkiye'yi daha düzgün bir yola sokmuş olsada Menderes'in asılmasını yanlış olarak yorumluyorum. Daha düzgün ve doğru bir biçimde yargılanıp suçu varsa cezası öyle verilmeliydi.
Adnan Menderes, Türkiye'yi küçük bir Amerika'ya çevirme bahanesiyle iktidar için elinden gelen her şeyi yapmıştır. Bana kalırsa vizyonsuz ve sadece iktidar hırsı olan bir liderden başka bir şey değildir. Köy ağalarının oyunu toplamak için Türkiye'yi belki de şu an muhasır medeniyetler seviyesine çıkarmış olacak Köy Enstütileri'ni kapatmıştır. 1954 yılından sonra DP iktidarında çöküş başladı. Plansız ekonomi, dışa bağımlılık 1954-1955 yıllları arasında biriken dış borçlar ve ödeme güçlülüğü yönetimi zora soktu. Oy kaygısı nedeniyle kentlerde gecekondulaşmaya göz yumuldu. Arazi mafyası ortaya çıktı. Tarımsal vergilerin kaldırılması yoluna gidildi ancak memurlardan daha fazla vergi alınmaya başlandı. Bu değişiklikler, hayat pahalılığının artmasına, farklı sosyal sınıfların doğmasına neden oldu. Çeşitli ideolojik ve politik kavramlarda ifadesini bulan bu hoşnutsuzluk giderek yaygınlaştı. En sonunda muhalefeti susturmak içinde anti-demokratik yollara başvurulunca 1960 darbesi gerçekleşti. Darbe her ne kadar Türkiye'yi daha düzgün bir yola sokmuş olsada Menderes'in asılmasını yanlış olarak yorumluyorum. Daha düzgün ve doğru bir biçimde yargılanıp suçu varsa cezası öyle verilmeliydi.