Sohbet: Fikir Söyleşileri #3: Türkiye'de Dindarlık Azalıyor Mu?
#29
(21-03-2019, 19:12)EspadadelAlba : İlk iki argüman ile ilgilenmiyorum. Benim eleştirim Tanrı tarafından gönderildiği sanılan kitaplara, tanrının varlığı ya da yokluğu ile ilgilenmiyorum. Çünkü var olup olmadığını bilmiyorum. Bu sebeple o ikisini geçiyorum.

Dini dogmaları hiçbir zaman nesnel bilgi olarak görmedim. Bu sonuca neye göre vardın? Cevabını merak ediyorum. Dogma ile nesnel bilgi tamamen birbirine zıt zaten. Niye onları nesnel bilgi olarak göreyim? Benim iki büyük kutsal kitabı ''insan eliyle yazılmış eserler'' olarak görmemin sebebi içerisinde bulunan tutarsızlıklar, mantık hataları ve birilerinin keyfine göre içerisine sonradan bir takım yazılar eklenmesidir. Filozof Porfirios'un ''Adversus Christianos'' isimli eserini okumanı tavsiye ederim. Kimse kusura bakmasın ama İsa'nın çarmıhına ortak tanıklık eden Matta, Markos, Luta ve Yuhanna'nın yazdığı kutsal kitaplarda İsa'nın ölümü hepsinde bambaşka anlatılırsa ben bu insanların ortak tanık olduğundan şüphe ederim. Bu insanlara Tanrı tarafından kutsallık bahşedildiğine de inanmam. Sadece bu bile İncil'in sahtekarlık ürünü olduğunun apaçık delilidir.

John Freeman: ''Siz kendiniz ölümün muhtemel son olduğuna inanıyor musunuz?''
Carl Gustav Jung: ''Böyle bir şey diyemem. İnanç sözcüğü benim için çok zor bir şey. Ben inanmam. Belirli hipotezle için mantıklı sebeplerim olmalı. Bir şeyi biliyorsam biliyorumdur. Ona inanmama gerek olmaz. Bir şeye inanmam uygun olacak diye o şeye inanmama izin vermem. İnanamam. Ancak belirli bir hipotez için yeterli derecede kanıt varsa onu doğal olarak kabul ederim.

Carl Gustav Jung'un BBC kanalında John Freeman'a verdiği röportajda bahsi geçen yer burası. Carl Gustav, röportajın tamamında akademik tartışmaya hiç girmiyor. Kendisinden, ailesinden, yaşantısından, okul hayatından, eğitimden ve de biraz Freud ile olan ilişkilerinden bahsediyor. Carl Gustav'ın da tanrı ile olan ilişkisi tamamen akademik, egzistansiyel değil. O konularla zaten ilgilenmiyor. Carl Gustav'ın konuyla hiçbir alakası yok.

Carl Gustav hakkında oradan buradan duyma, okuma bilgilerle gelirsen bitirme tezini Carl Gustav'ın literatürdeki anatilik psikoloji kuramı üzerine yazan birisi karşısında başarısız olman her zaman olasıdır. İhtimalleri her zaman hesaba katmak zorundasın.

etiketlemeyi beceremedim.

Jung hakkında yazdığım söylem bahsettiğiniz röportajda geçiyor:

https://eksisozluk.com/entry/60290397

'1959 yılında bbc tarafından hazırlanan face to face belgeselinde "tanrıya şu an inanıyor musunuz? " sorusuna ;
- şu an mı?
- zor bir soru. var olduğunu biliyorum. inanmama gerek yok, biliyorum.

diye, derin bir bakış atarak, kalpten gelen bir cevap vermiştir.'

İncil zaten yorumdur; kutsal kitap olduğunu iddia etmiyorum.

Nesnellik ve öznelliğe ilişkin:

öznel bilginin üç temel özelliği vardır. ilki, bir insandan diğerine geçirilemez, farklı araştırmacılar tarafından üstüne eklenemez, sınıfta öğretilemez. ikincisi, öznel olarak bilinen her zaman paradoksal niteliğe sahiptir. o hâlde öznel bilgi imanla (inanç) özdeştir. çünkü akıl değil yalnızca iman bizi bir paradoksu kabul etmeye ikna edebilir. inanç, akılsal değil duygusal bir özelliktir. kierkegaard, hristiyanlık tutkuyu en üst düzeyde artırmayı arzular; ama tutku öznelliktir ve nesnel olarak var olamaz, der. üçüncüsü, öznel bilgi soyut değil, somuttur. bunun sebebi, onun yaşayan bir bireyin gerçekte somut varoluşuna zorunlu olarak bağlı olmasıdır.*


"hakikat hakkındaki soru nesnel olarak sorulduğunda, hakikat, bilenin kendisini ilişkilendirdiği bir nesne olarak nesnel şekilde düşünülür. üzerinde düşünülen şey ilişki değil, onun kendini ilişkilendirdiği şeyin doğru olup olmadığıdır. sadece kişinin kendini ilişkilendirdiği şey doğru olduğu zaman özne de doğru olur. hakikat hakkındaki soru öznel olarak sorulduğunda, bireyin ilişkisi öznel olarak düşünülür. sadece bu ilişkinin içtenliği doğru olduğu zaman, birey kendisini bu yolla doğru olmayanla ilişkilendirmiş bile olsa, birey de doğru olur." (felsefe parçalarına bilimsel olmayan sonuçlandırıcı notlar - søren kierkegaard)

"öznellik, içsellik hakikat olduğunda, nesnel olarak tanımlamak gerekirse, hakikat bir paradokstur; ve hakikatin nesnel olarak bir paradoks olması tam olarak öznelliğin hakikat olduğunu gösterir çünkü nesnellik gerçekten def eder ve nesnelliğin kabul etmemesi, def etmesi veya nesnelliğin def etmesinin ifade edilme biçimi ona karşılık gelen içselliğin esnekliğini ve ölçüsünü oluşturur. hakikatin paradoksal niteliği onun nesnel belirsizliğidir. bu nesnel belirsizlik içselliğin tutkusunun ifadesidir ve bu da hakikatin ta kendisidir. sokratesçi tavrı bu kadar açıklamak yeter. ezeli ve ebedi, özsel hakikat yani var olmanın ne demek olduğuna özsel bir şekilde ait olmakla var olan bireye özsel bir şekilde ilişkin olan hakikat (sokratesçi bir şekilde incelenecek olursa, bütün diğer bilgi rastlantısaldır, kapsamı veya derecesi önemsizdir) bir paradokstur. yine de ezeli ve ebedi, özsel hakikatin kendisi kendi başına bir paradoks değildir ama var olan bir bireye ilişkin olmakla bir paradokstur." (felsefe parçalarına bilimsel olmayan sonuçlandırıcı notlar - søren kierkegaard)

"soyut düşünme, düşünürü olmayan düşüncedir. soyut düşünme, düşünmenin dışında her şeyi görmezden gelir ve kendi ortamında yalnızca düşünme vardır. varoluş düşünmenin yokluğu değildir ama varoluşta düşünme yabancı bir ortamdadır. o zaman soyut düşünme dilinde varoluş anlamında gerçekliği sormanın, soyutlama onu açıkça görmezden geldiğinde ne anlamı vardır? somut düşünme nedir? o bir düşünürün ve düşünülen belli bir şeyin olduğu, varoluşun var olan düşünüre düşünce, zaman ve uzam verdiği bir düşünmedir." (felsefe parçalarına bilimsel olmayan sonuçlandırıcı notlar - søren kierkegaard)

*yazı kamuran gödelek'in yayıma hazırladığı kierkegaard kitabından alıntıdır.
Ara
Cevapla
 


Bu Konudaki Yorumlar
Fikir Söyleşileri #3: Türkiye'de dindarlık azalıyor mu? - Yazar: Kierkegaard - 22-03-2019, 09:15



Konuyu Okuyanlar: 2 Ziyaretçi



Strategyturk Forumları

Strategyturk Forumları tüm Türk stratejiseverler için büyük ve kaliteli bir platform olma amacı güder. Forum içerisinde çok sayıda strateji oyunu için bölüm ve bu bölümlerde haber konuları, rehberler, mod tanıtımları, multiplayer etkinlikleri ve üye paylaşımları için alanlar yer alır.