Başkentimiz, ve aynı zamanda Sevgili Babam Mehrum İmparatorun ölmesi üzerine yok olmanın eşiğine gelen İmparatorluğumuzun tek sığınağı Altdrof Yeşil derili yaratıklar tarafından kuşatıldı.
Bu kuşatmayı kaldırmak ise İmparator olarak yapacağım ilk şey olacak!
Lord Rikker'in komutasındaki ana ordumuz Yeşil Derililerin ana gücünü oyalarken ben de komutam altındaki askerler ile düşmanın arkasını kollaması için bıraktığı birkaç birime karşı saldırıya geçtim.
Tüfekli birimlerimiz ve benim muhteşem savaş becerilerim sayesinde düşman fazla dayanamadı.
Neredeyse bütün düşman paçavraları sağa sola kaçışmaya başladığında Lord Rikker'e yardıma gitmeye karar verdim.
Tam gelen havan topu atışları ve insan kılıçlarıyla kendi kanlarında boğulan Yeşil Derililerin hırıltısını duymaya başlamışken düşman Başkent surlarına yolladığı askerlerin bir kısmını benim üstüme yolladı!
Havan topları ve tüfekli askerlerimiz sağ olsun düşmanların askerlerini bir bir gebertirken arkada bıraktığım mızraklı ve kılıçlı birliklerin sonunda Yeşil Dereliler ile yaptıkları küçük muharebeyi kazandıklarını duyuyor ve onları da yardıma çağırıyorum.
Düşman karşımızda hızlıca diz çöküyor.
Tüfeklilerimiz konumlarını alana kadar bu küçük muharebe de bitmiş oluyor.
Tam yine düşman ordusuna arkadan saldıracak iken Düşman generalinin yanında birkaç fazla besili örümcekle muharebeye girdiğini duyuyor ve tüfekli askerlerimle generali bizzat karşılamaya gidiyorum.
Tüfeklilerimle ben generali bizzat karşılarken, seksen kişilik kalkanlı mızraklı birliğim ana düşman ordusuna arkadan saldıracak ve geri kalan birliklerim de örümcekleri tutacaktı.
Plan eksiksiz bir şekilde çalıştı ve tüfekli askerlerimin yardımıyla tek sıyrık almadan generali bineğinden düşürüp, savaş çekicimle kafasını eziyor ve bu uğursuz kuşatmayı da kaldırıyorum.
Altdrof kuşatmasından sonra ilk hedefim tahtıma göz koyan ayrılıkçı aç köpek sürüsü oluyor. Ve bu değer bilmez şerefsizleri de yenmek için danışmanımın zorlamasıyla ayak üstü orduma birlik takviye etmeye başlıyorum.
Başkentimizde geleceğe dönük askeri yatırımlar yapıyorum.
Ordumu takviye ettikten sonra Ayrılıkçı ordusunu tek başına yakalıyorum. Savaşta o kadar üstünüz ki orduya kendi kendilerini yönetmelerini ve savaş sonunda yakaladıkları esirleri idam etmelerini söyleyip, savaş boyunca çadırımda güzellik uykumu uyuyorum.
Grunburg'a kaçan düşman ordusunu takip ediyorum ve bir İmparator için yeterince iyi göründüğümden savaşı bizzat kendim yönetiyorum.
Savaş alanı tepelik. Düşmanın elindeki sınırlı güçle tepede savunma yapacağını tahmin edip ordumu saldırı için konuşlandırıyorum. Kılıçlı birlikler merkezde, mızraklılar kanatlarda, sol kanatın arkasında tüfeklileriimiz ile sağ kanatın arkasında arbelestilerimiz, ben merkezin gerisinden orduya komuta ederken süvarilerimiz düşmana arkadan saldırmak için ana ordudan biraz ayrı bir yerde bekliyor.
Düşman az sayıda birliği ile tahmin ettiğim gibi tepenin zirvesinde öldürülmeyi bekliyor. Tabi ki İmparatorları olarak, kalleş köpekler olsalar da tebamın beklentilerini karşılamak biricik vazifem.
Orduyu yorulmamaları için koşturmadan, sakin sakin yürütürken düşman halen menzilli birimlerimiz atış mesafesinde giremedi.
Önceki savaşta yıprattığım düşman birimleri ana düşman ordusuna desteğe gelince düşman sanki kahvaltıda aslan kalbi yemiş gibi BENİM orduma doğru saldırıya geçiyor.
Tüfeklilerimiz ve Arbilestilerimiz düşmana ateş etmeye başlamışken ben de ilerleyişimi durdurmuyor, bir yandan da süvarilere de dağa doğru çıkmalarını emrediyorum.
Düşmanla yakın temasa geçtiğimizde süvarilerime düşmanın acınacak haldeki tek menzilli birimine saldırmasını emrediyorum.
Süvari birimlerimiz yedikleri ok atışlarına rağmen oldukça az bir kayıpla düşman arbilestileri ile kılıca kılıç muharebeye giriyor, arbilesti birimler gibi arkadan aşırtmalı atışlar yapamayan tüfekli birimlerimi sol cepheden düşman cephesinin arkasına yolluyorum. Bunları bir yaparken bir yandan da savaş çekicimle düşman piyadelerini ezerken bir yandan da nasıl oluyorda mızraklı ve kılıçlı birliklerimin yakın dövüşte bu aptallara karşı kaybettiğini şaşkınlık içerisinde izliyorum.
Düşman arbilestilileri ile işi biten süvarilerimi sağ kanata doğru düşmanı arkadan vurması için yollarken, tüfeklilerim sol kanattaki yerlerini alıyor ve düşmanı arkadan vurmaya başlıyor. Bunları yaparken de savaştaki en iyi savaşçının ben olduğumu fark edip yine sayısız kez olduğu gibi kendimle gurur duyuyorum.
Hatta o kadar iyi savaşıyorum ki düşman piyadelerini ezerken bir an düşman "Lordu" ile göz göze bile geliyorum.
Yolladığım süvarilerim sağ olsun ki düşmanın sağ cephesi hızlıca çöküyor ve oradan boşalan birliklerimizi merkeze kaydırıyorum.
Düşman "Lordu" sonunda ölüyor ve zaten en baştan beğeredir kolay gözüken savaş benim için çok daha kolaylaşıyor.
En sonunda bütün düşman ordusu dağılıyor. Ve İmparatorluk tarihindeki en yüce İmparator olmaya bir adım daha yaklaşıyorum.
Grunburg'u tek hane yağmalamadan ele geçirdikten sonra baş danışmanımdan bu haberi alıyor ve Kançamı Ormanında'ki bu "tatsız" yapılanmayı dağıtmayı, ordumu çok daha güçlendirene kadar ertelemeye karar veriyorum.
Savaştan sonra kendimi okumaya veriyor ve "Ordu sefer haritasında nasıl daha hızlı hareket ettirilir?" ile "Askerlerinize nasıl ilham verirsiniz?" adlı kitapları okumayla başlıyorum. Belki onlar da bitince "Nasıl İmparatorluk'un en iyisi olursunuz?" ile "Nasıl Vurulması zor biri olursunuz?" 'a başlarım.
Grunburg pazarında gezinirken inanılmaz güzel bir muska ile altın işemeli zırhımla inanılmaz görünecek mor bir sancak buldum. Tabi kide parasını umursamadan ikisini de aldım.
Grunburg'u ele geçirmemize rağmen az sayıda Ayrılıkçı komuşu krallığa doğru kaçmayı başardı. Onları pazar alışverişinden sonra elbette hemen takip etmeye başlayacağım. Sevgi dolu İmparatorlarından sonsuza dek elbette kaçamazlar.
Pazardan aldığım mor sancak o kadar hoşuma gitti ki İmparatorluğun bütün üstatlarına bütün piyadelerimin savaş sırasında morallerini yüksek tutacak bir sancak tasarlamalarını emrettim.
Alışverişi fazla uzatmış olacağım ki ayrılıkçılar kuzeye kaçtılar.
Yeni halkımın İmparatorlarının ne kadar cömert ve eli açık bir insan olduğunu görmeleri için yaşadıkları çamur çukurunu biraz daha "yaşanabilir" hale getiriyorum.
Gireceğim sonraki savaşlar için elit birliklerin yanında menzilli birliklerimi de arttırıyorum.
Tam okuduğum kitapların faydasını gördüğümü düşünüp, düşman ordusunu yakalamışken,
Korkak gibi kaçıyorlar...
Lütfen ayrılıkçı ordusunu yok et ve hazır olduğunu düşündüğünde Kançamı Ormanına git.
Bir de artık tüfekliler ile top gibi ağır silahların binalarını yapabilirsen yapmaya başla. @Gurt
Bir de artık tüfekliler ile top gibi ağır silahların binalarını yapabilirsen yapmaya başla. @Gurt