28-12-2015, 02:13
@uçan erişte
Lale Devrine gitmene gerek yok herkesin Farsça yazdığı dönemde Türkçe yazan Aşık Paşa'nın 14. yy'da yazıldığı düşünülen Garipname adlı eserinde kendisi şöyle demiş:
"Türk diline kimesne bakmaz-ıdı
Türklere hergiz gönül akmaz-ıdı
Türk dahı bilmez-ıdı ol dilleri
İnce yolı ol ulu menzilleri”
Günümüz Türkçesi: "Türkçe vardı ama gönüller o tarafa akmadığı için kimse onu kullanmazdı"
Yavuz Sultan Selim divanını Farsça yazarken, Cem Sultan’ın isteği üzerine derlenen Saltukname adlı eserde Türk sözcüğü ‘Müslüman’ yerine kullanılmıştır.
“Bir gün Kefe diyarında bir gazi vardı. Tatar idi. Adına Kara Davud dirlerdi. Seyyidden sonra çok gazalar ve erlikler eylemişdür. Geldük çün Kara Davud ol hinde yiğit idi. Seyyid’e hizmet iderdi. Bazılar Türk’ten idiler. Anın gazası ve velayeti Tatar’da meşhurdur.”
Lale Devrine gitmene gerek yok herkesin Farsça yazdığı dönemde Türkçe yazan Aşık Paşa'nın 14. yy'da yazıldığı düşünülen Garipname adlı eserinde kendisi şöyle demiş:
"Türk diline kimesne bakmaz-ıdı
Türklere hergiz gönül akmaz-ıdı
Türk dahı bilmez-ıdı ol dilleri
İnce yolı ol ulu menzilleri”
Günümüz Türkçesi: "Türkçe vardı ama gönüller o tarafa akmadığı için kimse onu kullanmazdı"
Yavuz Sultan Selim divanını Farsça yazarken, Cem Sultan’ın isteği üzerine derlenen Saltukname adlı eserde Türk sözcüğü ‘Müslüman’ yerine kullanılmıştır.
“Bir gün Kefe diyarında bir gazi vardı. Tatar idi. Adına Kara Davud dirlerdi. Seyyidden sonra çok gazalar ve erlikler eylemişdür. Geldük çün Kara Davud ol hinde yiğit idi. Seyyid’e hizmet iderdi. Bazılar Türk’ten idiler. Anın gazası ve velayeti Tatar’da meşhurdur.”