15-07-2019, 00:35
Arapça خ + ر + ق (Ḥe+Re+Ḳe) kökünün fiil anlamı yar+mak, yırt+mak, del+mek, boz+mak.
Bu kökten Türkçeye de giren bilindik bir isim ise خرقة (ḥırḳa).
Esasen dervişlerin nefs terbiyesi için giydiği yırtık çaput, paçavra anlamında.
Bu kökten Osmanlı Türkçesine girmiş diğer kelimeler ise şöyle:
Su akacak yarık yer anlamında خرق (ḥark), yırtılmak anlamında انخراق (inḥiraḳ), geçit yeri anlamında مُخْتَرَق (muḥteraḳ) ve geçen/delen kişi anlamında مُخْتَرِق (muḥteriḳ).
Özellikle gizlice delip giren anlamına kayan مخترق muḥteriḳ, "bilgisayar korsanı" anlamına gelen hacker ve cracker için kullanılıyor. Ancak son zamanlarda İngilizcenin etkisiyle هکر (haker) daha çok tercih edilen bir kelime hem Arapçada hem de Farsçada.
Bu kökten elde edilen bir de sakar, hantal, akılsız anlamında أخرق aḥrak kelimesi var. Muhtemelen "kafasının yarık/çatlak/delik" olduğundan hareketle türetilmiş bir sıfat.
Aynı kökün ism-i fâil kalıbı ile elde edilen خارِق (ḥâriḳ) kelimesinin anlamı ise yırtan, delen, bozan.
Sıfat biçimiyle de خارِقة (ḥâriḳa kelimesi elde edilmiş.
Aslında yırtıcı, delici, bozucu gibi bir anlama gelse de yırttığı/deldiği/bozduğu şey "olağanlık" veya "sıradanlık" olduğu için olumlu anlamda kullanılıyor.
Tıpkı عاجز (âciz) ile aynı kökten gelen معجزة (m'ucize) kelimesinde olduğu gibi insanı olağan üstü bir durum karşısında hayrete düşürüp açıklamakta "aciz" bıraktığı için olumsuzken olumlu anlama kayıyor.
Olağanlık demişken "olağan şekilde devam eden" gelenek, alışkanlık, kural, düzen vs. anlamında عادة ('âde(t)) kelimesi var, mâlum. Hatta İslamî teolojide Allah'ın koyduğu kural ve nizâm anlamında "âdetullah" kelimesi örnek verilebilir.
Aslında bu kelime Arapça geri döndü anlamına gelen عاد ('âde) fiilinden geliyor. Bu kökten türetilen geri dönüş anlamındaki عودة ('avdet), geri gelen gelir anlamındaki عائدات ('âidât), geri getirme anlamındaki إعادة ('iâde), geri dönüş yeri/zamanı anlamındaki معاد (mi'âd) gibi kelimeler Türkçeye de girmiş.
Bunun yanı sıra mastar hâliyle âdet kelimesinin özellikle Türkçede aybaşı ya da regl (İngilizcesiyle period) anlamında kullanılması da dönüp dolaşıp yine belli aralıklarla geri gelerek bir alışkanlık ve bir kural hâline gelmesinden kaynaklanıyor.
Neticede Osmanlı aydınları bu iki kelimeyi birleşitirip خارق العادة (ḥâriḳ el-'âde(t)) bileşik ismini türetmişler; özünde"âdet yırtan/delen/bozan" gibi bir anlama sahip.
Kısacası "hârikulâde", âdet dışında şaşılası ve olağan üstü niteliğiyle insanı hayrete düşüren yani bir nevi "ezber bozan".
Bu kelimeyle türetilen diğer bileşikler şöyle:
فوق العادة (fevk el-'âde(t))
fevkalâde: âdet dışında, olağan üstü
على العادة ('ala el-'âde(t))
alelâde: âdet olduğu üzere, olağan, sıradan
Bu kökten Türkçeye de giren bilindik bir isim ise خرقة (ḥırḳa).
Esasen dervişlerin nefs terbiyesi için giydiği yırtık çaput, paçavra anlamında.
Bu kökten Osmanlı Türkçesine girmiş diğer kelimeler ise şöyle:
Su akacak yarık yer anlamında خرق (ḥark), yırtılmak anlamında انخراق (inḥiraḳ), geçit yeri anlamında مُخْتَرَق (muḥteraḳ) ve geçen/delen kişi anlamında مُخْتَرِق (muḥteriḳ).
Özellikle gizlice delip giren anlamına kayan مخترق muḥteriḳ, "bilgisayar korsanı" anlamına gelen hacker ve cracker için kullanılıyor. Ancak son zamanlarda İngilizcenin etkisiyle هکر (haker) daha çok tercih edilen bir kelime hem Arapçada hem de Farsçada.
Bu kökten elde edilen bir de sakar, hantal, akılsız anlamında أخرق aḥrak kelimesi var. Muhtemelen "kafasının yarık/çatlak/delik" olduğundan hareketle türetilmiş bir sıfat.
Aynı kökün ism-i fâil kalıbı ile elde edilen خارِق (ḥâriḳ) kelimesinin anlamı ise yırtan, delen, bozan.
Sıfat biçimiyle de خارِقة (ḥâriḳa kelimesi elde edilmiş.
Aslında yırtıcı, delici, bozucu gibi bir anlama gelse de yırttığı/deldiği/bozduğu şey "olağanlık" veya "sıradanlık" olduğu için olumlu anlamda kullanılıyor.
Tıpkı عاجز (âciz) ile aynı kökten gelen معجزة (m'ucize) kelimesinde olduğu gibi insanı olağan üstü bir durum karşısında hayrete düşürüp açıklamakta "aciz" bıraktığı için olumsuzken olumlu anlama kayıyor.
Olağanlık demişken "olağan şekilde devam eden" gelenek, alışkanlık, kural, düzen vs. anlamında عادة ('âde(t)) kelimesi var, mâlum. Hatta İslamî teolojide Allah'ın koyduğu kural ve nizâm anlamında "âdetullah" kelimesi örnek verilebilir.
Aslında bu kelime Arapça geri döndü anlamına gelen عاد ('âde) fiilinden geliyor. Bu kökten türetilen geri dönüş anlamındaki عودة ('avdet), geri gelen gelir anlamındaki عائدات ('âidât), geri getirme anlamındaki إعادة ('iâde), geri dönüş yeri/zamanı anlamındaki معاد (mi'âd) gibi kelimeler Türkçeye de girmiş.
Bunun yanı sıra mastar hâliyle âdet kelimesinin özellikle Türkçede aybaşı ya da regl (İngilizcesiyle period) anlamında kullanılması da dönüp dolaşıp yine belli aralıklarla geri gelerek bir alışkanlık ve bir kural hâline gelmesinden kaynaklanıyor.
Neticede Osmanlı aydınları bu iki kelimeyi birleşitirip خارق العادة (ḥâriḳ el-'âde(t)) bileşik ismini türetmişler; özünde"âdet yırtan/delen/bozan" gibi bir anlama sahip.
Kısacası "hârikulâde", âdet dışında şaşılası ve olağan üstü niteliğiyle insanı hayrete düşüren yani bir nevi "ezber bozan".
Bu kelimeyle türetilen diğer bileşikler şöyle:
فوق العادة (fevk el-'âde(t))
fevkalâde: âdet dışında, olağan üstü
على العادة ('ala el-'âde(t))
alelâde: âdet olduğu üzere, olağan, sıradan
Kusur benim imzamdır. Bir ismim olduğu sürece bir kusurum da olacak ve olmalı.