[İlber Ortaylı]

Yanımda ki subaylarla birlikte Romanya'ya karşı bir saldırı yapılması gerektiği üzerine bir konuşma yaparken içeriye geçen günlerde yollamış olduğum keşif ekininin lideri içeri girdi. Nefes nefeseydi kendisini toplamayı bile beklemeden konuşmaya başladı.
- Komutanım sözünü kestim özür dilerim ancak elde ettiğim bilgiler önemli. Efendim çevrede yaptığımız keşiflerden daha büyük bir gelişme vardır. Geri dönüş yolunda bir Bulgar askeri bizi görmesinin üzerine koşarak kaçtı.
-Sizi görünce mi ? Peşiniz de bir roman falan yoktu değil mi ?
-Hayır efendim.
Yumruğumu masaya vurdum ve de ''Hayda!'' diye bağırdım. Bir kaç subay suratıma şaşkın şaşkın bakıyordu. Kalanlar ise berelerini sıkıp şaşkınca bana bakıyorlardı. Şaşkın şaşkın bakanlara dönerek ;
- Hiç bir şey anlamadınız değil mi ? dedim ses çıkarmadılar. O an sanki delirecek gibiydim. Hemen dün bana artislenen subaya dönerek ;
-Çıkar şu aptalları odadan ve hemen omuzlarında ki rütbelerini sök. Ülkenin onlar gibi subaylara ihtiyaçları yok. Ve bu akılsızlara ceza kesilmesi gerekmekte. Bu işi sana veriyorum.
Subay yüzüme gülümseyerek diğer subaylara döndü. Bir kaç aşşağılayıcı sözün üzerinden onları odadan çıkardı. Kalan subaylara dönerek;
-Beyler duydunuz. Bulgarlar, Osmanlı'ya karşı ayaklananlar arasına katılmıştır. Sırplar,Bulgarlar ve de Romanlar arasında sıkışmamamız hiç olmayası değildir. Şimdi buradan kalkıp Bulgarları arkalarından vurmaya gitsek eminim ki Romanlar peşimizden gelecektir ve illa ki Sırplarda onları destekleyeceklerdir. Burada kalsak da İstanbul savunulduktan sonra Bulgarlar Romanlar ve Sırplar ile anlaşmalı bir saldırı yapacaklardır. Emrimde ki orduyu göz göre göre ölüme sürüklemeyeceğim. En iyisi burada kapsamlı bir savunma hazırlamaktır subaylar. Şimdi sen Keşifçi anlat bakalım neler bulduğunu.
Uzun uzun bölge koşullarını anlatınca asker biraz sakinledim. Subaylar da benimle aynı duyguyu yaşıyor gibiydiler.
-Beyler duydunuz şu anda ki pozisyonumuzdan daha iyisini bulamayız gibi gözüküyor. Topçular dağlarda saldırıya uğramayacakları kadar güvende pozisyon alsınlar. Piyadeler ormanın bitiminin bir gıdım dışında bulunsunlar düşman ormandan çıktığına şükrettiği gibi mermilerimizle karşılaşacaklar. Düşman üzerimize oynayacaktır ve burada başarısızlığa uğramamız Yunanistan'da Karadağ'da ve de İstanbul'da kaybetmemiz anlamına gelecektir. Ne pahasına olursa olsun burada zafere ulaşmak zorundayız.

Subayların birazı alınlarını avuçlamış birazı ise burnundan soluyordu. Ancak onlar da söylediklerime harfiyen katılmışlardı. Yada az önceki sahne onlara gözdağı vermişti. Sonuçta ne yapacağımız belliydi.

C-) Olduğun yerde bekle.