2021 Kış Dungeons & Dragons Etkinliği
#21
İlk oturumda yaşanan olayların kısa bir özeti:

Partimiz bir cüce tarafından Phandelver kasabasına bazı erzakları götürmeleri için işe alındılar ama yolda işverenlerinin ve ona Phandelver'e olan yolda eşlik eden savaşçının atlarının yağmalanmış ölüsüyle karşılaştılar. Çok geçmeden yolun iki tarafından atlayan goblinlerin pususuna düştüler. Goblinleri pek zarar görmeden yenmeyi başardılar savaş sırasında en çok yaralanan Fiona (@PCOyun) olmuştu, goblinleri yendiler ama goblinlerden birisi kaçmayı başardı. Daha sonra goblinlerin Phandelver'a götürmeleri gereken erzakları çaldığını fark edince goblinin kaçtığı yoldan ilerlemeye karar verdiler. Yolda iki tane tuzak vardı Dothor'un (@Dothor_) ilk tuzağı önceden fark etmesi sayesinde atlatmayı başardılar ama Dothor ikinci tuzağı fark fakat düşmemeyi de başardı.

Goblinlerin sığnağı olan Cragmaw Mağarası'na ulaştılar. Mağaradan dışarı bir nehir akıyordu ve geldikleri yönün diğer tarafında etrafı gözetleyen goblinler vardı. Partinin roguelerı olan Brarstod (@Attila the Hun) ve Fiona fark edilmeden karşıya geçip goblinleri öldürmeyi planladılar fakat fark edildiler sonrasında gerçekleşen dövüş sırasında Fiona aldığı darbelerle yere yıkıldı ama dövüş sonuçlandıktan sonra Dothor tarafından iyileştirildi. Mağaranın içine girdikten sonra nehri bir kez geçerek batı tarafındaki açıklıktan ilerlediler burada daha sonra sola yaptıkları dönüşten sonra içinde 6 goblinin ve bir mahkumun olduğu bir odaya girdiler. Odaya girdikleri gibi Ranatir (@Ragnvaldr) odayı ateşe vererek 3 goblini anında öldürdü ve bir diğerini ağır yaraladı bu olaydan korkan lider goblin Yeemik hemen odadaki mahkumu, Sildar, boğazlayıp partiyi ateşkese zorladı. Daha sonra partiyle bir anlaşmaya vardı eğer parti mağaranın diğer ucundaki Klaarg'ı mağaranın şimdiki başını öldürüp kellesini ona getirirlerse Sildar'ı serbest bırakacaktı. Parti bu anlaşmayı kabul etti ve Klaarg'ın bulunduğu son odaya gelene kadar çok zorlanmadılar. Klaarg'ı ve yanındaki adamlarını da oldukça kolay bir şekilde yendikleri söylenebilir bu dövüşün en ilgi çeken olayı Ranatir'in ateş büyüsünü yaparken Dothor'un tehlike bölgesinde olmasını önemsememesiydi. Parti Klaarg'ın kellesini Yeemik'e geri getirdi fakat Yeemik anlaşmadan caymaya karar vermişti Sildar'ın özgürlüğü için oldukça yüksek bir fidye istedi. İşler kötüye gidiyor gibi görünüyordu, sinirler gerilmeye başlamıştı, her an herhangi biri silahına davranabilirdi. Olaylar Fiona'nın yaptığı bir teklifle sakinleşti biraz. Fiona'nın cazibesine kapılan ve gözü ondan başka bir şey görmeyen Yeemik askerlerine odayı terk etmelerini emretti ve Sildar'ı saldı. Partinin gerisi, Sildar ve diğer goblinler odayı terk etti mağaranın çıkışına giden yolda parti goblinleri öldürdü ve mağaranın çıkışında bir süre sonra Fiona'da onlara katıldı.


[+] 3 üye Selene nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#22
Görsel

Ellerin Marifeti

Beklenmedik şekilde gelişen maceramızın bitişinden sonra Sildar'ı da yanımıza alarak Phandalin yolunu tuttuk. Yolculukta eşlik etmemiz karşılığında Sildar bize kişi başı on beş altın vereceğini fakat bunu toplamasının birkaç gün sürebileceğini söyledi, kabul edip yolculuğa devam ettik. Uzun süren bir yolculuğun ardından Phandalin'e vardık. İlk işimiz erzaklarını teslim etmemiz gereken Barthen'e uğramak oldu. Barthen'den kişi başı on altın alacak olmamıza rağmen yeteneklerimi kullanarak Gundren ile on beş altına anlaştığımıza ikna ettim. Üstüne bir de adam yanlış sayıp bize on altın fazladan verecekti ama yarım akıllı paladin Dothor işlere burnunu sokup yanlış saydığını adamlara belirtti böylelikle on altını çöpe atmış oldu.

Screenshot_8.png

Barthen'den çıktığımızda goblin mağarasında bulduğumuz diğer malların Lionshield kutuları olduğunu fark ettiğimizden onlara teslim etmeye gittik fakat yolda karşılaştığımız minik tapınakta dua etmek için durduk. Oradaki Elf rahibe sonraki gün gelirsek bizimle önemli bir konu konuşacağını belirtti. Lionshield loncasına vardığımızda işler pek kolay olmadı. Oradaki züppe kadın ona malları hiçbir para istemeden teslim etmemizi talep ediyordu fakat malı bulanın olduğu konusunda anca ikna edebildik, artık en sonunda dayanamayıp altın dolu bir keseyi Ranathir'e fırlattı. Biz de mallarını teslim edip uzaklaştık.

Screenshot_11.png

Teslimat işlerimiz bittikten sonra hanın yolunu tuttuk. İçeri girdiğimizde masalara servis yapan kızı gözüme kestirmiştim. Boş bir masaya oturup beklemeye başladık. Bir süre sonra kız bizim masamıza da gelip neler istediğimizi sordu. Herkes kalacak bir oda ve Dothor dışındaki herkes birer şişe şarap istedi. Kız odalarla ilgilenmesi için hancıyı bize göndereceğini, içkileri ise biraz sonra getireceğini söyledi. Biz aramızda konuşurken hancı çıkageldi. Dört oda istediğimizi belirttikten sonra hancıyla özel konuşmak için kenara çektim. Kendisine handa "farklı" servislerinin de olup olmadığını sormam üzerine anlamamazlıktan geldi fakat niyetim oldukça açıktı. Üstüne bastırarak neyden bahsettiğimi ikimizin de bildiğini söylemem üzerine, "benim öyle servislerim yok." dedi. Bunun üzerine kendisini kastetmediğimi belli etmek için gözlerimle kızı işaret ettim. Buna karışmayacağını ne yapmak istiyorsam yapabileceğimi söyledi. Ben hancıyla konuşurken bu sırada kız da masaya şarapları getirmişti. Masaya döndüğümde yanağına bir öpücük kondurarak teşekkür ettim ve o sırada kulağına isterse sonra odama gelebileceğini fısıldadım. Bunun üzerine bana kıkırdayarak kafasını salladı. Handaki akşam Ranathir'in gözümün önünde içkime büyü yapıp iğrenç, sirke gibi bir şeye dönüştürmesi dışında güzeldi. Hepimiz odalarımıza çekildik.

Screenshot_10.png

Odama geçip deri zırhımı çıkardım. Üstümdeki ince yelek ile yatakta yere yetişmeyen ayaklarımı sallayarak beklemeye başladım. Birkaç dakika sonra kapım tıklandı ve açtığımda servisçi kız karşımdaydı. Hemen odaya çekip ardından kapıyı kapattıktan sonra dudaklarına yapıştım. Uzun süren bir öpüşmenin ardından yatağa geçtik. Bitmek bilmeyen ateşli bir gece sonunda ikimiz de oldukça memnun ve tatmin olmuştuk. Kız el çabukluğumdan ayrıca etkilenmiş olacak ki sabah ondan bahsetmeden duramadı. Sabah olduğunda yanağına bir öpücük kondurarak uyandırdım ve sanırım artık giyinip işinin başına dönmesi gerektiğini söyledim. Ben de yataktan kalkıp deri zırhımı giyinip silahlarımı kınına soktum.

Screenshot_7.png
WhaW8Am.gif
[+] 3 üye PCOyun nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#23
I_roll_to_seduce.png
[+] 7 üye Selene nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#24
@Dothor_'un Pazar günü yaşadığı şanssızlık üstüne şanssızlık:

Screenshot_26.png

Screenshot_27.png
WhaW8Am.gif
[+] 2 üye PCOyun nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#25
Görsel

Kan ve Vahşet

Hazırlıklarımı tamamladıktan sonra hanın ilk katında bizimkilere katıldım, sonrasında ise muhtarın evine doğru harekete geçtik. Vardığımızda kapının üstüne asılmış bir ilan gördük. İlanda "Wyvern Tor yakınındaki Orklar! Orklarla yüzleşmeyi göze alan maceracılar içeri buyursunlar." yazıyordu. Bunun üstüne içeri girip muhtarla konuşmaya başladık. İşi layığıyla yerine getirecek olmamız üzerine bize yüklü miktarda altın vereceğini söyledi. Bunda görüp görebileceği en iyi maceracılar olmamız konusunda onu ikna eden Dothor'un payı büyük.

Ardından sokağa çıktık ve karşımızda dört tane ızbandut gibi herif duruyordu. Üstümüzdeki tüm eşyaları onlara verip derhal kasabadan gitmemizi söylediler. Bunun üstüne bizim cengaverler hiç durmadan silahlarına davrandılar ve çarpışma başladı. Brarstod hızlıca karşısında duran adama ince kılıcıyla bir hamlede bulundu. Adamlar bunun üstüne bize doğru koşmaya başladı. Kılıçlarıyla hızlı hamleler yaparak saldırdılar. Kılıcını savurduktan sonra kaçamasam da atik bir hamle ile arkasına kayıp sırtına kılıcımı sapladım, zaten Ranatir'in büyüsünden ötürü yaralanmış olduğu için yere yığıldı. Adamlardan biri hızını alamayıp kılıcını öyle bir savurdu ki yanlışlıkla dostunun böğrünü deşti. Ben ise arkasında olduğum diğer haydutun sırtına atlayıp boğazını kestim. Brarstod ise ayaktaki son haydutun işini bitirdi. Çatışma sırasında Dothor ağır yaralansa da dualarıyla kendini iyileştirmeyi başardı. Biz ise hafif yaralar alarak yolumuza devam ettik.

Kasabanın daha da güneyine inip madenciler loncasına uğradık. Bu sırada son yaralarının da kapanması için Dothor tekrar dua etmeye başladı. Odadaki ilahi ışık herkesin dikkatini çekmiş olacak ki yaşlı bir adam sargılı kolunu tutarak Dothor'a yaklaştı. Yalvarıp yakardıktan sonra Dothor onun için de dua etti ve adamın sargılı kolu mücizevi bir şekilde iyileşti. Zaten milletin dikkatini çekmemiş gibi şimdi tüm dikkati üstüne almıştı. Herkes birilerini iyileştirmesini istiyordu. Bunu fırsata çevirip masalardaki para keselerinden birini cebime attım. Dothor nazik bir şekilde herkese yardım edemeyeceğini söyledikten sonra kalabalık masalarına dağılmaya başladı. Herifin teki, muhtemelen kesesini çaldığım, bir anda bas bas bağırmaya başladı. Bunun üstüne tezgahın arkasındaki kadın biraz daha bağırırsa kendi elleriyle dışarı atacağını söyleyince adamın sesi kesildi. Tezgaha yaklaşıp kadınla konuşmaya başladım. Arka odaya gelirsem önemli bir şeyden bahsedeceğini söyledi. Bunun üzerine birlikte arka odada kadınla konuşmaya başladık. Bizden kasabanın doğusundaki Redbrand haydutlarının inine girip liderlerini öldürmemizi fakat başka hiçbir Redbrand'in kılına dahi zarar vermememizi istiyordu. İlk başta biraz işkillensem de sonrasında bu detayı pek umursamadım. Bunun karşılığında bize 150 altın vereceğini söyledi. 50 altını peşin olarak vermesi için ikna ettim. Sonrasında hana gidip akşamı beklemeye karar verdik.

Hana vardığımızda bizimkilere ne içtiklerini sorduktan sonra hancıya doğru yöneldim. Dothor her zamanki gibi ağzına alkol sürmüyordu, diğer herkes ise birada karar kılmıştı. Hancıdan üç bira isteyip masaya geri döndüm. Biraları beklerken handa konuşulanlara kulak kabartmaya başladım. İki masa önümüzde oturan çocuklar aralarında bir çocuğun ormanda bir geçit bulduğunu söylüyorlardı. Bizim işimize yarayacak bir bilgi olduğunu düşündüğümden masadan kalkıp çocukların yanına gittim. Kısa bir konuşmadan sonra Carp isimli bir çocuğun ormanda Redbrand inine giden bir geçit bulduğunu evinin ise kasabanın güney doğusundaki Alderleaf Çiftliği'nde olduğunu öğrendim. Çocuklara teşekkür edip ikisine de beş bakır para verdikten sonra masaya döndüm. Bu sırada biraların çoktan gelmiş olduğunu gördüğümde içimi minik bir hüzün kapladı. Servisçi kızı kaçırmıştım. Sonra duygularımı geride bırakıp bizimkilere durumu anlattım. Ardından Brarstod ile çocuğun evine doğru yola çıktık. Eve vardığımızda dişi bir buçukluk kapıyı açtı. Buçuklukları yakından tanıyor olmasam çocuk bu sanabilirdim. Oğluyla konuşmak istediğimizi söyleyip içeri girip giremeyeceğimizi sordum. Kadın bizi içeri davet ettikten sonra oğlunu çağırdı. Çocuk buçukluk o kadar ufaktı ki sanırım çeyreklik desek ayıp olmaz. Çocukla kısa bir konuşmadan sonra geçidin yerini ve çocuk oradayken kaç tane haydutun içeri girdiğini öğrendik. Sonrasında hana geri dönüp, tekrardan, akşamı beklemeye başladık.

Karanlık çöktükten birkaç saat sonra yola çıkmak için hazırlıklara başladık. Servisçi kızdan bir şans öpücüğü aldıktan sonra bizimkilere katıldım. Ormana doğru ilerledik ve çocuğun anlattığı geçidi rahatlıkla bulduk. Geçitten geçip haydut inine girdiğimizde içimde tuhaf bir his hissettim, diğerleri de benzer bir hisse sahip olduklarını doğruladılar. Ardından karşımıza iğrenç bir yaratık çıktı. Ağzı hiç kıpırdamasa da zihnimde sesini duyabiliyordum. Yaratık ile uzlaşmaya çalıştım ve başarılı oldum. Ona yemek getirmemiz karşılığında bizi görmezden gelecekti. Sonrasında solumuzda kalan merdivenlere doğru ilerledik. koridorun iki ucundaki kapıyı da dinledikten sonra odalardan birinin içinde insanlar olduğunu anladık fakat diğer kapıda bir şeyler duysak da hangi dil olduğunu çıkaramadık. Kapıyı açıp içeri daldığımızda karşımızda bugbearlar ve bir goblin vardı. Biz odaya dalınca goblin şaşkınlıktan bayıldı bugbearlar ise öfkelenmeye başlamıştı. Onlarla konuşup bize liderin nerede olduğunu söylemeleri karşılığında onları bırakıp gideceğimizi söyledik. Biraz düşündükten sonra bize liderin yerini söyledi. İlk girdiğimizde karşılaştığımız yaratığın yanından geçerek Redbrand liderinin odasına doğru ilerlemeye devam ettik. İlk girdiğimiz odada simya ile alakalı eşyalar bulunuyordu. Odada girdiğimiz kapı dışında sadece bir kapı vardı. Kapıyı dinleyip hiçbir ses duymamamız üzerine içeri daldık. Haydut lideri yatağından yeni kalkmış bir şekilde karşımızda duruyordu. Hemen cam asasına uzanıp bize karşı gardını aldı. Hepimiz silahlarımıza davranıp üstüne çullandık. Uyku mahmurluğu ve hazırlıksız yakalanması üzerine hiçbir hamle yapmasına dahi izin vermeden dizleri üstüne çökmesini sağladık. Bize bir şeyler söylemeye çalışırken Dothor kılıcı ile kellesini kesti. Belki de bu kadar aceleci davranmasa önemli bilgiler öğrenebilirdik. Yatağının önündeki sandıkta bulunan yüklü miktarda parayı aldıktan sonra asasını Ranathir'e verdim ve cesedini de yaratığın yanına taşıyıp önüne attık. Böylelikle Redbrand ininden çıkıp kasabanın yolunu tuttuk.
WhaW8Am.gif
Ara
Cevapla
#26
Geçtiğimiz iki oturumda yaşananların özetini geçeyim (bir önceki oturum olaysız geçtiği için özetini bu oturumkiyle birleştirmeye karar verdim):

Kahramanlarımız Sildar Halwinter'ı Cragmaw Mağarası'ndan kurtardıktan sonra Phandalin'e doğru yollarına koyuldular. Yola çıkmadan önce bu yol boyunca korumaları karşılığında Sildar'ın onlara ödeme yapmasını talep ettiler başka bir seçeneği olmayan Sildar kabul etmek zorunda kaldı. Yolda bir gece geçirdiler gece oldukça olaysızdı. Phandalin'e vardıklarında Sildar yerel handa  kendisine oda kiralamak için kahramanlarımızdan ayrıldı. Kahramanlar orijinal görevlerini, Barthen's Provisions'a erzak götürmeyi, tamamlamak Barthen's Provisions'a gittiler oranın sahibi Elmar Barthen kahramanlarımızın görevlerini tamamlamasından odlukça memnun olmuştu ve anlaşılmış 50 altını vermek için para saymaya başladı ama kahramanlarımızdan Fiona orada Elmar'ı kandırarak aslında ödemenin 60 altın olduğuna ikna etti ve ona göre ödeme aldılar. Diğer kahramanlarımız Barthen's Provisions'ı terk ederken Dothor geride kaldı ve Elmar ile biraz daha konuştu bir paladin olduğu için din yolunda kendisine para vermesi gerektiğine ikna etmeye çalıştı daha sonra başarısız olunca Elmar'a hakaret etti o noktadan sonra yaşlı tüccar Dothor'u bağırarak kovdu.

Kahramanlarımız Barthen's Provisions'dan ayrıldıktan sonra Cragmaw Mağarası'nda buldukları kutuları sahipleri olan Lionshield Coster'a geri götürmek için yola çıktılar yolda Tanrıça Tymora'ya adanmış bir şans mabedinde durdular burada kasabanın rahibesi Garalei ile karşılaştılar. Rahibe Garalei kahramanlarımzdan ertesi gün gelip onunla görüşmelerini istedi. Kahramanlarımız Lionshield Coster'a vardıklarında Phandalin şubesinin müdüresi Linene Graywind ile konuştular, kutuları nasıl bulduklarını anlattılar. Linene kahramanlarımıza malları ona geri getirdikleri için teşekkür etti ve onlara bir ödül olarak 50 altın vermeyi önerdi bu mebla kahramanlarımıza yetersiz geldi daha fazla talep ettiler. Kahramanlar ve Linene arasında tartışma bir süre devam ettiler, en sonunda Dothor malları alıp başka bir yere kendilerinin satmasıyla tehdit edince Lenine 60 altın içeren keseyi alıp Ranatir'e fırlattı ve kahramanlarımız parayı alıp ayırldı.

"Kahramanlarımız" geceyi geçirmek için Stonehill hanına gittiler. Handa oturup şarap sipariş ettiler. Otururlarken bazı şeyler duydular, Dothor daha fazla bilgi edinmek için konuşmayı yapan kadınların yanına gitti ama Ranatir'in yaptığı büyü yüzünden yaydığı koku yüzünden masaya geri yollandı. Ranatir yaptığı bir başka büyüyle Fiona'nın şarabının tadını sirkeye benzetti Fiona bu durumdan çok memnun olmadı. Daha sonra herkes tek başına kendi odalarına çekildi bir kişi hariç, Fiona. O odasına çekilirken yanında ayarttığı garson kızı da aldı, geceyi birlikte geçirdiler.

Sabah ufak bir kahvaltı yaptıktan sonra kahramanlarımız handan ayrıldılar. Önce Tymora'nın mabedine gidip Rahibe Garalei ile konuştular. Bu konuşmadan rahibe kahramanlarımıza bir görev önerdi, Banshee Agahta ile görüşüp efsanevi büyücü Bowgentle'a ait büyü kitabının yerini öğrenmelerini istedi, kahramanlarımız bu görevi kabul ettiler. Kahramanlarımız buradan ayrılıp Townmaster's Hall'a doğru gittiler, kapısının üstünde ork öldürmeye dair bir ilan vardı, kahramanlarımız burada Townmaster Harbin Wester ile karşılaştılar yaptıkları konuşmada Dothor Harbin'i diyarın en iyi maceracılarından olduğuna ikna ederek ödülü normalde olduğu 100'den 150'ye çıkartmaya ikna ettiler. Daha sonra da Phandalin Miner's Exchange'e gitmek için çıktılar. Kapının önünde bir grup haydut vardı haydutları alt etmeyi başardılar, dövüş sırasında Dothor ağır yaralandı daha sonra yollarına devam ettiler. Miner's Exchange'e vardıklarında içeride Dothor kendini iyleştirmek için güçlerini kullanınca etrafına toplandı. Toplanan insanlar ondan kendilerini veya yakınlarını iyileştirmesini istemek için yalvarmaya başladı. Dothor ilk isteyeni iyileştirdi ama geriye kalan insanlara yardımcı olamayacağını belirtti. Fiona ise bu kargaşadan yararlanarak bir tüccarın parasını çaldı. Daha sonra buranın sahibi Halia Thornton onlara bir iş önerdi eğer Redbrandlerin, onlara saldıran haydutların, lideri Glasstaff'ı bu çetenin sığınağına sızıp öldürürlerse onlara 150 altın vadetti. Kahramanlarımız bu görevi bir an önce halletmeye karar verdiler ve haydutların sığınağını basmadan önce biraz dinlenmek için hana gittiler, handa çocukların bir konuşmasını duydular Alderleaf çiftliğinin çocuğu Carp'ın ormanda gizli bir geçit bulduğunu öğrendiler. Brardstod ve Fiona bu çocukla konuşup daha fazla bilgi edinmek için Alderleaf çiftliğine gittiler. Çocuktan öğrendikleri bilgiye göre o geçidin haydutların sığınağına gittiğine karar verdiler hana dönüp dinlendikten sonra haydutlara saldırmaya hazırlandılar.

Haydutların sığınağına gizli geçitten girdikten sonra karşılaştıkları yerde karşılarına bir nothic çıktı, bu nothicle ona yemek vermeleri karşılığında onları rahat bırakması için anlaştılar. Burada sol taraftaki merdivenlerden aşağı inip odaları dinlediler. Yukarı odadan kumar oynayan haydutların seslerini duydular, aşağı odadan ise bilmedikleri dilden bir ses. Aşağı odanın kapısını açtıklarında üç tane bugbear ve bir goblin gördüler goblin onlar kapıyı açtığı gibi bayılıp yere düştü. Kahramanlarımız bugbearları kandırarak hedeflerinin yerini öğrendiler, en yukarı taraftaki odadaydı hedefleri. Odadan ayırılıp hedeflerinin odasına doğru yol aldılar. Kapıyı açtıklarında bir büyücünün çalışma odası gibi duran bir odada buldular kendilerini. Odada canlı olan diğer tek şey bir fareydi. Odaya biraz bakınıp birkaç değerli malzemeyi yanlarına aldılar. Daha sonra odanın içindeki diğer kapıyı açıp büyücünün yatak odasına girdiler burada henüz daha yeni uyanmış gibi duran büyücüyle karşılaştılar büyücünün elinde bir cam ağsa vardı. Bu büyücü aradıkları Glasstaff'dı. Büyücüyle çatışmaya giriştiler. Kahramanlar, büyücü daha karşılık veremeden onu köşeye sıkıştırmayı başardılar. Büyücü hayatını kurtarmak için teslim olmaya çalıştı fakat Dothor'un kılıcının ucunda son nefesini verdi. Kahramanlarımız büyücünün yatak odasını ararken büyücüye "Iarno" diye hitap eden bir mektup buldular. Glasstaff'ın cesedini Nothic'e yemek olarak verdiler ve sığınaktan ayrıldılar.

Kahramanlarımız böylece 3. seviyeyee ulaşmayı başardılar.
[+] 2 üye Selene nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#27
Fantasy Grounds'ta oda açıldı.
Ara
Cevapla
#28
rogue+1.jpg

Coldblade'in Günlüğü 4. Gün

Birkaç gündür şu günlük yazma işini boşladım. Ah, hayatım boyunca pek de disiplinli biri sayılmazdım zaten. Bu huyumun geçmişte başıma neler açtığını yazarak bu günlüğü bir hatıra defterine çevirmek istemiyorum, o yüzden bugün yaşadıklarımızı biraz anlatayım.

Sildar'a Phandalin'e kadar eşlik etmiştik, babamın hayrına yapmadık elbette. Karşılığında 3 gün içerisinde bize belirli bir miktarda ödeme yapmasını talep etmiştik. Tabii Sildar efendi bize verdiği sözü hemencecik unutmuş olacak ki kendisine tanıdığımız mühletin dolmasına rağmen ortada paramızdan eser yoktu. Bunu fark ettiğimizde gece vaktiydi. Benim için hava hoştu, sabaha kadar da bekleyebilirdim. Sildar hayatını bize borçlu olan zavallı bir adamdı nihayetinde, paramızı ya verecekti ya da verecekti. Gruptakiler ise bu konuda bana katılmadılar. Ben de diretmedim, hana gidip Sildar'ın yerini sorduk. Dothor Sildar'ın kapısını öyle bir tıklattı ki duyanlar da Sildar'ın odasını koçbaşılarla kuşatıyoruz sanardı bundan eminim. Fiona kendisinden bekleneni yapıp yaşlı adama zulmetti. Ben ise ellerimi önümde kavuşturmuş sırtımı duvara yaslamış vaziyette olup bitenleri izliyordum. Kafamda, yaşlı adama böyle davranmamamız gerektiğini söyleyen ses ile paramızı geciktirdiği için bunu hak ettiğini söyleyen ses çarpışıyordu ki bu karşılaşma beraberlikle sonuçlandı. Ha paramızı da aldık elbette. Sildar Fiona'yla karşılaştıktan sonra altına etmediyse benim adım da Brarstod olmasın.

Sonra Miner's Exchange'e gittik oradan da para aldık ufak bir iş karşılığında. Old Owl Well diye bir yer varmış, oraya giden madencileri hortlaklar kovalıyormuş. Gidip bakmamızı istediler. Biz de kabul ettik. Oraya giderken yolda 2 ogre çıktı karşımıza. Tanrılar aşkına; ne pis, ne çirkin yaratıklar bunlar! Karşımıza çıkan ilk ogreyle iyilik timsali paladinimiz Dothor konuşarak uzlaştı. Her ne dedilerse şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, Elfçede edilen küfürler bile o pis lisanda söylenen şiirlerden (onun da varlığından şüpheliyim gerçi) çok daha naziktir. Ben de tam bu paladin yüzünden meçim pas tutacak derken karşımıza çıkan diğer ogreyle konuşurken dayanamayıp saldırdık. Güzel bir idman oldu benim için.

Fakat grubu (benim haricimde) asıl zorlayan 4 orkla karşılaşmak oldu. Bizimkiler canını zor kurtardı desem yeridir. Ben ise meçimle yaptığım zarif hareketlerle 2 tane orkun boğazını deştim. İşim bittikten sonra üzerimi silkelediğimde diğerleri seke seke yürüyordu. Üstlendiğimiz görevleri yerine getirebilmek için bundan daha fazlasına ihtiyacımız var. Umarım bir dahakine daha iyi performans gösterirler. Yorucu bir günden sonra kamp kurduk, artık dinlenebileceğim. Haydi bana iyi uykular.

unknown.png
IbnE9P2.gif
[+] 1 üye Attila the Hun nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#29
Görsel

Ufak Hata

Kasabaya dönüp hana vardık. Bize kaç gündür ödeme yapması gereken Sildar'dan artık alacağımızı alma vakti geldiğini de belirttim. Hancıyla konuşup odasını öğrendik ve ufak bir ziyarette bulunduk. Ufak bir hata sonucu ayağa basılmasının ve hancının çıkan azıcık sesten rahatsız olup ziyaret etmesinin ardından alacağımızı alıp odalarımıza çekildik. Öğlen yaşadığımız münakaşadan sonra kendimi garantiye almak için odadaki masayı kapının önüne çektim, ne olur ne olmaz. Üstümdekileri çıkardıktan sonra artık belimi ağrıtmaya başlayan yatağa uzanıp bir süre sonra uykuya daldım. Sabaha az da olsa dinlenmiş bir şekilde kalktım. Bizimkilere alt katta katıldım ve kahvaltı yaptık.

Kahvaltının ardından madenciler loncasına doğru ilerlemeye başladık. Önceki gün konuştuğumuz kadına adamı öldürüp aldığımız asayı gösterdikten sonra ödememizi aldık. Neden sadece liderlerini öldürmemizi istediğine dair sorular sorsam da net bir cevap alamadım. Lafı fazla uzatmadan yola çıktık. Ardından köyün Kuzeybatısındaki eve uğrarsak orada bulacağımız birinin bize bir görev verebileceği duyumunu aldık ve bunun üzerine harekete geçtik. Vardığımızda kapıyı tırsak bir yarı elf açtı. Kandaşım sayılsa da kendilerinden pek haz ettiğimi söyleyemem. Bize doğudaki tepelerin orada yarı ölülerin bir kasabayı ele geçirdiğini söyledi. Bunun kaynağını araştırıp bölgeyi temizlersek minnettar olacağını söyledi. Ödeme konusundaki sorularımızı ise anlamamış gibi karşıladı. Hiçbir işi hayrına yapmadığımızı belirttiğimizde ise sanki iğrenmiş gibi bir bakış atarak pekala dedi ve bize gerekirse ödeme yapacağını belirtti. Bunun ardından bu fakir kasabada daha fazla zaman geçirmeye dayanamayacağım için yola çıktık.

Yolda bir süre ilerledikten sonra karşımıza bir ogre çıktı. Dothor uzun bir konuşmanın ardından yaratık ile uzlaşıp farklı yollara gitmemiz gerektiğine ikna etti. Bunun ardından bir süre daha yol katedip dinlenmeye karar verdik. Gece önce Dothor, sonra Ranatir sonra da Brarstod nöbet tuttu. Gün ağardığında tekrar yola çıktık. Uzun bir süre ilerledikten sonra karşımıza bir ogre daha çıktı. Dothor konuşup dikkati üstüne çekerken Brarstod ve ben yaratığın arkasına dolaşmaya çalıştık. Çalıştık diyorum çünkü Brarstod başarılı olsa da ben dikkatsizliğimden bir taşa takılıp yere kapaklandım. Yaratık ise bunu direkt fark edip, sinirlenmiş de olacak ki, üstüme çullandı. Uzun ve acılı bir çarpışmanın ardından dev yaratığı sonunda alaşağı etmeyi başardık. Herkes yorulduğu için dinlenme kararı aldık. Bu gece ilk ben, ikinci Brarstod üçüncü ise Ranatir nöbet tuttu. Gündüz olduktan sonra yolumuza geri döndük. Uzun bir ilerleyişin ardından karşımıza bir grup ork çıktı. Akılları sıra bizi tehdit edip soyacaklardı. Saçmalıklarına daha fazla dayanamayıp birine doğru hançerimi fırlattım. Ne kadar hançer istediğim yere gitmese de en azından boş laflarını kesti ve gerçek bir çatışmaya başladık. Hızlı bir hamle yapıp geri çekildim fakat peşimden gelen ork kafama öyle bir darbe vurdu ki bilincimi kaybetmiş olmalıyım çünkü hiçbir şey hatırlamıyorum. Çatışma bittikten bir süre sonra Dothor tarafından kaldırıldım. Herkes çatışma sırasında yaralandığı için bir süre oturup dinlenme kararı aldık.
WhaW8Am.gif
[+] 1 üye PCOyun nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#30
Geçtiğimiz etkinlik gününde yaşananların kısa özeti:

Kahramanlar Redbrand sığınağından ayrıldıktan sonra hana döndüler. Hana varınca hancıdan Sildar'ın odasını öğrendiler. Sildar'ın odasına vardıklarında kapıya sertçe vurmaya başladılar. Uykusunun ortasında uyanan Sildar kapıyı açtığı gibi Fiona Sildar'ın boğazına yapıştı ve paralarını talep etmeye başladı kahramanlar. Korkmuş Sildar ise mecburen parayı vermek durumunda kaldı. Ertesi sabah Daran Edermath'ın evine gidip kendilerine bir iş verip veremeyeceğini sordular. Eski maceracı onlara Old Owl Well çevresinde undeadler göründüğünü söyledi.

Aldıkları çok sayıda görevi tamamlamak için kasabadan ayrılmaya karar verdi kahramanlar. İlk gün yolda karşılarına bir ogre çıktı Dothor bu ogreyi korkutup kaçırmayı başardı. İkinci günde ise karşılarına bir başka ogre çıktı bu defa savaşmaya karar verdi kahramanlar. Ogreyi öldürdükten sonra Ranatir'in ogrenin kafasını kesip Dothor'a fırlatması üzerine iki kahraman arasında biraz gerginlik yaşandı. Dothor Ranatir'e yumruk atmaya çalıştı ama paladin büyücünün büyülü kalkanını aşmayı dahi başaramadı. Dinlenmeden yola devam eden kahramanların karşısına aynı gün içinde 3 orc çıktı kahramanlar orclarla girdikleri savaşta zorlandılar. Fiona ve Ranatir bilinçlerini kaybettiler ama kahramanlar orcların hepsini öldürmeyi başardılar. Bu dövüşten sonra kamp kurmaya karar verdi kahramanlarımız. Gece pek bir olay yaşanmadı, Fiona ve Brarstod'un geceyi birlikte eğlenerek geçirmeleri dışında.
[+] 1 üye Selene nickli üyenin bu iletisini beğendi.
Ara
Cevapla
#31
Fantasy Grounds'ta oda kuruldu
Ara
Cevapla
#32
Bu hafta etkinlik olmayacak eğer tüm oyuncuların uygun olduğu gün belirlenirse önümüzdeki hafta 2 gün oynanabilir.

@Attila the Hun @Ragnvaldr @Dothor_ @PCOyun
Ara
Cevapla
#33
Normal saatinde olacaksa haftanın neredeyse her günü müsait olabilirim. Aksi durumda konudan belirtirim.
WhaW8Am.gif
Ara
Cevapla
#34
Hafta başında oynayacaksak ben iki gün oynayabilirim.
" Hemen herkes tartışabilir, fakat güzel konuşabilmek herkesin yapabileceği bir iş değildir. "
Ara
Cevapla
#35
Hafta içi müsait olmayacağım büyük ihtimalle.
Ara
Cevapla
#36
Cuma öğleden sonra ve cumartesi tüm gün müsaitim.
IbnE9P2.gif
Ara
Cevapla
#37
Sonraki sefere katılabilirim oyun ilgimi çekti
Bilim hayattır ama onun dahi bilemediği tek şey kıyametin zamanıdır
Ara
Cevapla
#38
Fantasy Grounds'ta oda kuruldu
Ara
Cevapla
#39
Fantasy Grounds'ta oda kuruldu
Ara
Cevapla
#40
Etkinlik bu hafta ertelenmiştir
Ara
Cevapla
 




Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi



Strategyturk Forumları

Strategyturk Forumları tüm Türk stratejiseverler için büyük ve kaliteli bir platform olma amacı güder. Forum içerisinde çok sayıda strateji oyunu için bölüm ve bu bölümlerde haber konuları, rehberler, mod tanıtımları, multiplayer etkinlikleri ve üye paylaşımları için alanlar yer alır.