[Gurt]

2019 yaz gibi pc için çıkacağına dair haberler okudum ve oturup youtube'u açıp birkaç bölüm izledim. Açıkçası etkilenmemek mümkün değil.

[windofchange]

Dün çoğu Türk yayıncıdan oyunu izledim. En fazla 1 ya da 1.5 saat izleyebildim. Yayıncı yorumu ve sohbet olmasa en fazla 30 dk dayanırdım herhalde. 400-500 gibi bir fiyatı varmış. Hak etmiyor o fiyatı. Herkes internette ''kargo simülatörü'' olarak yorumlayanlara saldırıyor da adam bu yorumu yapmakta sonuna kadar haklı. Birleşik Devletler sınırlarını baştan sona yürüyerek kargo taşıyorsunuz. Derin bir hikayesi olması, hikayenin sizi içine çekmesi bu oyunun kargo simülatörü yönünü değiştirmiyor. Kötü bir oyun değil ama 400-500 lira fiyatı ya da etiket yarısını hak etmiyor.

[Voidian]

400-500 tl fiyatı "hak edecek" bir oyun olamaz. Yarısını hak edecek bir oyun da olamaz. Ha o fiyattan oyun alır mıyım? Alırım, o ayrı.

[Elefsar]

Sizlere katılıyorum.
Oyunun kendi atmosferi, hikaye derinliği, grafikleri vs gerçekten kötü değil. Farklı bir tarz, yapılması cesaret isteyen bir fikir. Çıkan sonuç ise bence gayet başarılı. Oyunu oynamak da isterim.
İsterim de.. Ben bu oyuna 50₺ den fazlasını layık göremem. O da verilen emek, orijinal düşünce vs için. Ki düşünce de çok zor değil ama dediğim gibi bu işe başlamak cesaret isterdi. Yapsınlar 40₺ alalım, deneyelim.
Yapsınlar 25₺ alalım, aldıralım. Yapsınlar 15₺ övelim, övdürelim :D

[Defterdar]

Yapsınlar 25₺ alalım, aldıralım. Yapsınlar 15₺ övelim, övdürelim :D

Beleş yapsınlar. Kargo similasyonu diyene süikast düzenliyelim.

[Henri]

Steam'de 399,00 TL ile ön siparişe açılmış. Çıkış tarihi olarak Yaz 2020 demişler şimdilik. Umarım RDR2 gibi bir çıkış gerçekleştirmemek için üzerine düşerler. SteamDB verilerine göre fiyat olarak pek çok ülkeye kıyasla yüksek bir meblağ belirlenmiş. Steam'in forumunda özellikle İsrail'de 94 dolara denk gelecek bir fiyatla çıkması eleştiriliyor.

[altnkurt]

Vaadedilen şeyle beklentinin tutarsızlığı milletin hayal kırıklığına uğramasına sebep olmuş gibi görünüyor. Fiyatının eleştirilebilecek kadar pahalı olduğunu sanmıyorum. Klasik 60 dolarlık AAA bir oyun. Yerel fiyatlandırma başka bir tartışmanın konusu. Kojima batılılar oyunumu anlamadı derken haklı gibi. Zira oyun Asya piyasasında çok yüksek notlar alırken Amerikalılar kargo simulatörü diye gömmeye çalışıyor. Baya beklenti farkları var iki cephede. Vurdulu kırdılı açık dünya aksiyon macera oyunu falan bekliyorlardı sanırım Amerika basını.

[perverende]

Vaadedilen şeyle beklentinin tutarsızlığı milletin hayal kırıklığına uğramasına sebep olmuş gibi görünüyor. Fiyatının eleştirilebilecek kadar pahalı olduğunu sanmıyorum. Klasik 60 dolarlık AAA bir oyun. Yerel fiyatlandırma başka bir tartışmanın konusu. Kojima batılılar oyunumu anlamadı derken haklı gibi. Zira oyun Asya piyasasında çok yüksek notlar alırken Amerikalılar kargo simulatörü diye gömmeye çalışıyor. Baya beklenti farkları var iki cephede. Vurdulu kırdılı açık dünya aksiyon macera oyunu falan bekliyorlardı sanırım Amerika basını.

Oyun ne anlatıyormuş ki batılılar anlamamış?

[Ayro]

[Gurt]

Yurt içi kargo nerede bence en önemli değerlendirme onun vereceği puan olur.

[windofchange]

[altnkurt]

Oyun ne anlatıyormuş ki batılılar anlamamış?

Bi 5 saat kadar izledim. Hikayesi ilgi çekici ve Kojima imzası taşıdığını hissettiriyor. Mekanikler olarak da oyun hiç boş değil. Dediğim gibi açık dünyada yan görevler yaparak önüne çıkanı vurduğun bir oyun bekleyenler hayal kırıklığına uğramıştır ama ben uğramadım. Farklı bi konsept farklı bi tarz. Grafikleri, çevre unsurları, oyun akışındaki olaylar, etkileşime girebildiğin unsurların çokluğu ve en önemlisi film gibi hikayesi var. Daha ne istiyorsunuz? Kargocuysak kargocuyuz ne var bunda? Her açık dünya oyunda keskin gözlü bi bordo bereli olup 3000 tane adam mı öldürmemiz gerekiyor? Adamlar fıstık gibi oyun yapmış. Imperator Rome'da Johan'ın dediği gibi siz beklentinizi ayarlayamıyorsanız adamlar napsın? Oyun vaadettiklerini gayet güzel bi şekilde veriyor. Yılın oyunu olma ihtimali bile var o kadar diyeyim.

[Duman]

Ben de biraz izledim, hikaye çok açılmış değil henüz ancak Kojima'nın önceki oyunlarında da olan bir durum girişte 4-5 yerde "Hideo Kojima oyunu" yazmasının aslında oyunun yapısına bakıldığında absürt kaçmadığıydı. Bir hikaye var o kadar iç içe geçmiş, alakasız ancak oyunda çok da sırıtmayabilen bir hikaye ki belli bu hikaye Kojima'nın hikayesi diyorsun. Oyundaki karakterler Kojima'nın karakterleri. Cutsceneler Kojima'nın içerisindeki atanamamış film yönetmenliğini tatmin etmek için 1'er saat. Oyunlardaki müzikler Kojima'nın playlistinden çıkmış gibi, ilk bakışta ihtimal vermezsin bir oyunda olmalarına ancak güzeller. Tüm bu tuhaflıklara rağmen önceki oyunlarda, yani Metal Gear serisinde "Stealth + Süper Asker" kombinasyonu sevilmiş ve güzel bir oynanış sunmuştu. Oyundaki Kojima'nın limitsiz kişisel hayalgücü tasarımı ise büyük oranda oyunun bosslarıyla kısıtlanmıştı. Boss uçup kaçsa da alevler fırlatsa da oyun Afganistan'da geçiyordu. Hikayedeki "doğaüstü" öğeler ise klonlama, süper silah vb. gibi "teknolojiye" bağlanıyordu.

Death Stranding tüm bu "Kojima oyunu" öğelerini yine içeriyor ancak bu sefer oyunun evreni o limitsizliğe dahil. Bunun yanı sıra "Stealth + Süper Asker" formülü yerini şimdilik "Kurye + Parçalanmış Ülkede Köprüler Kuran Adam" formülüne bırakmış gibi gözüküyor, oyuncuların da asıl problemi burayla. Oyunda biraz daha felsefi ve fantastik yönlerde de Metal Gear oyunlarında çok "Kojimalaşmamış" yerlerde kendisinin "tuhaflıklarını" görmek mümkün, bu da meseleyi her ne kadar oyunun çeşitli kısımlarında bu tarz şeyler varolsa bile "Şu an Afrika'da bir Sovyet kampına sızıyorum" oynanışından "Kuryecilik yaparken yerde beliren petrolümsü yaratıklardan kurtulmaya çalışıyorum" oynanışına getiriyor. Oyunun en büyük satış noktası hikayesinin gizemi, ancak bunun değer sarfetmesi için ilk başta oyuncunun hikayeyi umursaması ve öğrenmeye çalışması gerekiyor ve Kojima oyunlarında çok yakından takip etseniz bile işin sonunda çok mantıklı bir hikaye çıkmayabiliyor.

[Duman]

Şimdi tamamını izledim. Hikaye kötü.

[reddga]

2 Haziran'da PC'ye geliyormuş.

[altnkurt]

https://pelinyigit98.wixsite.com/blog/po...g-inceleme

Çok güzel bir inceleme. Oyuna olan (varsa) önyargılarınızı kırabilecek derece güzel anlatım. Death Stranding'in The Game Awards'da 9 kategoride aday olup 3'ünü kazanırken yılın oyunu olmayı da az farkla kaçırdığını hatırlatmak isterim. Oyunun bu derece başarılı olmasını ve aldığı bu denli övgüleri abartılı buluyorsanız (ve tabi oyunu kargo simülatörü olarak görüyorsanız) bu incelemeyi okuduktan sonra tekrar düşünün derim.

[Rzenma]

PC için sistem gereksinimleri.

[altnkurt]

Death Stranding'e başladım iki gün önce. Aynen dedikleri gibi bir kargo simülasyonu. Fazlası var eksiği yok. Fazlasına gelirsek oyunun hikayesi denk geldiğim hiçbir hikayeye benzemiyor. Aksiyon unsurları savaş oyunlarına kıyasla zayıf ama oyunun öyle bir vaadi de yok zaten. Taşıyabileceğiniz kadar yükü sırtlanıp rotanızı çizip gereken merdiven, halat gibi ekipmanları da yanınıza alarak BT'lere ve Yükçülere yakalanmadan, zamanyıkımdan fazla zarar görmemeye çalışarak kargonuzu teslim ediyorsunuz. Euro Truck gibi oyunlardan zevk alıyorsanız bu oyunun Euro Truck'a aksiyon, gizlilik, güzide manzaralar ve müthiş bir hikaye eklenmiş hali gibi düşünebilirsiniz. Bu arada sakın ölmeyin veya kimseyi öldürmeyin. Sonuçları çok can sıkıcı olabiliyor. Spoilere girmeyeyim.

[altnkurt]

[Craetus]

Dün Steam'den 120TL'ye aldım. Dolar 14TL'ye dayanmış, kur farkı oyun fiyatlarını etkilemeden (umarım Steam tavsiye edilen Dolar/TL kurunu yükseltmez) alabileceğim en uygun fiyata aldım sanırım. Neyse.

Dün gece 3 saate yakın oynadım. Prolog ve bölüm 1'i bitirdim, henüz 2. bölümün başındayım. Şu ana kadarki deneyimim olumluydu. Zaten küçüklüğümden beri film gibi oyunları sevdiğim için, uzun cutsceneler izlemek benim için bir problem oluşturmuyor. Ne olduğunu anlamaya çalıştığım garip bir hikayesi var. Dünyaya çok ilginç bir şeyler olmuş ve anladığım kadarıyla ölülerin ruhları gibi şeyler dünya ile temasa geçebiliyor ve hatta cesetler 48 saat içinde bozunup, devasa boyutta ölü ruhlar çağırıp cesedin bulunduğu konumu havaya uçurabiliyorlar. Bizim yönettiğimiz baş karakter ise ölse de, araf tarzı (ismi oyunda geçiyordu, unuttum) bir yerden bedenine geri giderek hayata geri dönebiliyor. Yağmur yağıyor, çok garip etkileri bulunuyor. Şu an için baya gizemli ve ilgi çekici bir hikaye gibi duruyor, umarım sonu düzgün bir yere bağlanıyordur.

Korku oyunu oynayamayan birisi olarak, yerde el izi bırakarak yürüyen görünmez ruh gibi şeylerden kaçınmaya çalışmak açıkçası beni baya geriyor. Dağda, bayırda, düzlükte, sırtımıza yük alıp hedefe varmaya çalışıyoruz. Arada kamera genişçe geriye açılıyor ve ilginç müzikler çalmaya başlıyor. En son hikayede geldiğim yerde Amerika'nın doğu batı ekseni boyunca ilerleyerek, geçmişte bir ekip tarafından -hikayeyi düzgün anladıysam kardeşimizin ekibi- kurulmuş kablolu bağlantı noktalarına tek tek uğrayıp bu bağlantı noktalarını aktif etmem isteniyor. Deneyeceğim. Umarım sıkılmam.