03-04-2018, 21:21
(Son Düzenleme: 06-03-2024, 14:54, Düzenleyen: Elefsar. Toplamda 1 kere düzenlenmiş.)
Birinci İlirya Savaşı (MÖ 229 - 228)
Birinci Pön Savaşı sonrasında Roma ticaret için Adriyatik Denizi'ne verdiği önemi arttırmıştır. Bu dönem esnasında Ardiaei Krallığında başa Kraliçe Teuta'nın geçmesiyle birlikte Roma ve Roma'nın müttefiklerinin ticaret gemilerine İliryalı korsanlarca yapılan saldırıların artması ve Coruncanius isimli bir Romalı elçinin Kraliçe Teuta tarafından öldürtülmesiyle birlikte Roma senatosu Lucius Albinus ve Gnaeus Centumalus önderliğinde bir ordu gönderme kararı almıştır. Roma bu seferi esnasında Epidamnus, Apollonia, Corcyra ve Pharos gibi Yunan şehirlerinden İliryalı garnizonları çıkartmış ve bu şehirleri koruma altına almış, Teuta'yı dengelemek için İlirya'da Kral olarak Demetrius'u ilan etmiştir.
Savaşın Öncesi
Milattan önce 3. yüzyılın ikinci yarısında Ardiaei Krallığı Kral Agron'un liderliği sayesinde bölgesinde önemli bir güç haline gelmiştir. Agron Epirus, Corcyra , Epidamnos ve Phanos'u işgal etmiş ve bu şehirlere garnizonlar yerleştirmiştir. İliryalılar lembus adı verilen küçük ve hızlı gemiler kullanarak Adriyatik Denizinde yağma seferleri düzenlemiştir. Adriyatik kıyısındaki Yunan şehirleri sürekli bir biçimde bu yağmacılar tarafından istilaya uğramış, kimii durumlarda ise işgale uğramıştır. Bu şehirlerden Issa, Agron tarafından tehdit edildiğinde Roma'dan yardım istemiş, Roma bu yardım isteğini olumlu cevaplayarak bölgeye elçi göndermiş, ancak bu elçilerin de yolu başka İliryalı korsanlarca kesilmiş ve Roma Issa ile iletişim kuramamıştır.
Milattan önce 234 senesinde Epirus'ta veraset problemleri çözülmüş ve bir cumhuriyet ilan edilmiş, Epirus'un güney kısmında Acarnania isimli bir bölge antlaşma yoluyla bağımsızlığını ilan etmiştir. Acarnania'nın bağımsızlığı kısa bir süre sonra Aetolianlarca tehdit altına düşmüş, Aetolianlar aralarında Pirus'un eski başkenti olan Ambracia'nın da bulunduğu çok sayıda bölgeyi işgal etmeye başlamıştır. Medion bölgesinde kuşatma altına alınan Acarnania'lılar, Makedonyalı 2. Demetrius'tan yardım istemiş, Demetrius'ta bölgedeki kuşatmayı kaldırması için Agron'dan ricada bulunmuştur.
Agron'un önderliğindeki İlirya saldırısının milattan önce 232 senesinde yapıldığı düşünülür. 100 lembi, toplamda 5000 asker Medion bölgesine doğru yola çıkmıştır. İliryalıların Aetolialılara yaptığı taarruza Medion'daki kuvvet de katılmış, bu muharebede çok sayıda Aetolia askeri ölmüştür. Aetolialıların bu yenilgisi Yunan toprakları genelinde önemli bir haber olarak duyulmuştur.
İliryalıların başarıları Agron'un ölümü ve tahtın karısı Kraliçe Teuta'ya geçmesiyle birlikte sürmeye devam etmiştir. Milattan önce 231 senesinde İliryalılar Elis ve Messenia şehirlerine saldırı düzenlemiş, dönüş esnasında Teuta generallerinden Scerdilaidas'ı Epirus'taki Pheonice şehrini almakla görevlendirmiştir. İliryalıların bölgedeki etkisini arttırması ve Phoenice şehrini ele geçirmesi Yunan devletlerinde endişe oluşmasına sebep olmuştur.
Savaşın Sebepleri
Kartaca ile savaş başlamadan dahi öncesinde Romalılar Adriyatik kıyısının tehlikeliliğinden de denizden gelebilecek çıkartmaların yaratacağı problemlerden haberdardı. Bu sebeple milattan önce 246 senesinde Roma Brundisium'a bir koloni kurarak Adriyatik Denizinin girişini kontrol altına almaya çalışmıştır. Pheonice'ye yaptıkları saldırılar esnasında çok sayyıda İlirya gemisi İtalyan tüccarlara saldırılar düzenlemiş, bu saldırılar sonrasında bu zamana kadar İlirya'yı görmezden gelen Roma Senatosu artık bir şeyin yapılması gerektiğine karar vermiştir. Polybius kayıtlarında Kraliçe Teuta'ya gönderilen elçiden öyle bir şekilde bahseder ki bu durumdan elçinin öldürüleceğini bilerek gönderildiği ve İlirya'ya saldırı düzenlemek için savaş sebebi kazanmak amacıyla yapıldığı sonucu çıkarılabilir.
Kraliçe Teuta ve Romalı Elçiler
Romalı elçiler İlirya'ya vardığında Kraliçe Teuta bastırdığı bir isyanın kutlamasını yapmakta, saldırılarında geriye kalmış son kale olan Issa'ya olan kuşatmasını planlamaktadır. Romalı elçilerin bu saldırılarda yaralanan Romalılardan bahsetmesi üzerine Teuta Ardiaei Krallığına bağlı hiçbir kuvvetin Romalılara zarar vermeyeceğini, ancak İliryalı korsanlara söz geçirmesinin mümkün olmadığını söylemiştir. Bunun üzerine elçilerden birisi sabrını yitirmiş, Teuta küstah bulduğu bu elçiyi geridönüş yolunda öldürtmüştür. Bunun haberi üzerine Roma savaşa hazırlanmaya başlamış, lejyonlar kurulmuş ve filo Adriyatiğe çağırılmıştır. Savaşa hazırlık esnasında Romalılar karşılarındaki ülkenin küstah bir şekilde onlara gönderilen elçiyi öldürdüğünü düşünmektedir.
Teuta'nın Güneye İnişi
Milattan önce 229 senesinde başlayan Roma istilası Kraliçe Teuta'yı tamamen hazırlıksız yakalamıştır. Hava koşullarının uygulaşmasıyla birlikte Teuta daha önceki yıllardan da büyük bir donanma hazırlayarak Corcyra bölgesine ilerlemiş, bu gücün bir kısmı Epidamnos'a çıkartma yapıp şehri ele geçirmiştir. Corcyra'lılar Yunan Birliği'nden destek istemiş, bu destek çağrısı sonrasında 10 Achaea gemisi ve 7 Acarnania savaş gemisi İlirya donanmasıyla karşı karşıya gelmiş, İliryalılar bu muharebeden üstün stratejileri sayesinde zaferle ayrılmıştır. Bu yenilgi sonrasında Corcyra teslim olmuş, bu zaferle birlikte Corinth körfezinin güneyindeki tüm limanları kontrolü altına alan İliryalılar kuzeye hareket etmiştir.
Roma'nın Sahneye Girişi
Konsül Gnaeus Fulvius Centumalus 200 gemiyle Corcyra'daki kuşatmayı kaldırmaya hareket ederken şehrin teslim olduğu haberini alır. Buna rağmen şehre ilerlemeye devam eden Gnaeus gizli bir şekilde Corcyra'yı ele geçiren İliryalı general Demetrius'la iletişim halindedir. Roma birlikleri Corcyra'ya ulaştığında şehirdeki garnizon - Demetrius'un da katkısıyla - savaşmadan teslim olurlar. Şehir "Roma'nın dostu" haline gelir ve Demetrius savaşta Romalılara danışmanlık yapmaya başlar. Bu esnada Konsül Postumius 20 bin piyade ve 2 bin süvariyle Brundisium'dan Apollonia'ya geçmiş, Fulvius'un önderliğindeki filonun da Apollonia'ya ulaşmasıyla her iki güç birlikte Epidamnos'a ilerlemiştir. Epidamnos'u hala kuşatmakta olan İliryalılar Romalıların geldiğini duyunca kuşatmayı kaldırıp geri çekilmiş, Epidamnos şehri de Roma'nın koruması altına girmiştir.
Romalılar İliryalıların merkezi bölgelerine yaklaşmaya başladıkça daha güçlü bir direnişle karşılaşmaya başlamış, Roma önemli kayıplar vermeye başlamıştır. Issa'daki kuşatmacılar Arbo'ya geri çekilmiş ve Teuta başkenti Rhizon'a geri çekilmiştir. Romalılar bölgedeki aktivitelerinde İliryalılara gerekli zararın verildiğini düşünüp saldırıları durdurmuş, Ardiaei Krallığının başına Demetrius'u geçirmiş, 1 yıl boyunca İlirya'da bir elçi bırakarak hem Ardiaei Krallığını hem de koruması altına aldığı şehirlerin durumunu takip etmiştir.
Barış Antlaşması
Kışın gelmesinden önce Teuta'nın elçileri Roma'ya ulaşmış ve antlaşma imzalanmıştır. Bu antlaşmaya göre Kraliçe Teuta İlirya'yı terkedecek ve Lissus'un güneyine ikiden fazla gemiyle hareket etmeyecektir. Roma'nın İlirya ile yaptığı bu antlaşma Yunan Birliğince beğeni ve Roma'ya karşı hürmet oluşmasıyla sonuçlanmıştır. İliryalılar Drin'in güneyindeki tüm ele geçirdiği topraklardan geri çekilirken, Romalılar Epidamnos, Apollonia ve Corcyra gibi stratejik limanları koruması altına almıştır. İç bölgelerde birkaç İlirya boyları Roma'nın dostu statüsü edinmiş, bu sayede Ardiaei'nin Yunan Birliği'ne karşı yanında bulduğu güç olan Makedonya ile olan sınır bağı kesilmiştir.
Birinci Pön Savaşı sonrasında Roma ticaret için Adriyatik Denizi'ne verdiği önemi arttırmıştır. Bu dönem esnasında Ardiaei Krallığında başa Kraliçe Teuta'nın geçmesiyle birlikte Roma ve Roma'nın müttefiklerinin ticaret gemilerine İliryalı korsanlarca yapılan saldırıların artması ve Coruncanius isimli bir Romalı elçinin Kraliçe Teuta tarafından öldürtülmesiyle birlikte Roma senatosu Lucius Albinus ve Gnaeus Centumalus önderliğinde bir ordu gönderme kararı almıştır. Roma bu seferi esnasında Epidamnus, Apollonia, Corcyra ve Pharos gibi Yunan şehirlerinden İliryalı garnizonları çıkartmış ve bu şehirleri koruma altına almış, Teuta'yı dengelemek için İlirya'da Kral olarak Demetrius'u ilan etmiştir.
Savaşın Öncesi
Milattan önce 3. yüzyılın ikinci yarısında Ardiaei Krallığı Kral Agron'un liderliği sayesinde bölgesinde önemli bir güç haline gelmiştir. Agron Epirus, Corcyra , Epidamnos ve Phanos'u işgal etmiş ve bu şehirlere garnizonlar yerleştirmiştir. İliryalılar lembus adı verilen küçük ve hızlı gemiler kullanarak Adriyatik Denizinde yağma seferleri düzenlemiştir. Adriyatik kıyısındaki Yunan şehirleri sürekli bir biçimde bu yağmacılar tarafından istilaya uğramış, kimii durumlarda ise işgale uğramıştır. Bu şehirlerden Issa, Agron tarafından tehdit edildiğinde Roma'dan yardım istemiş, Roma bu yardım isteğini olumlu cevaplayarak bölgeye elçi göndermiş, ancak bu elçilerin de yolu başka İliryalı korsanlarca kesilmiş ve Roma Issa ile iletişim kuramamıştır.
Milattan önce 234 senesinde Epirus'ta veraset problemleri çözülmüş ve bir cumhuriyet ilan edilmiş, Epirus'un güney kısmında Acarnania isimli bir bölge antlaşma yoluyla bağımsızlığını ilan etmiştir. Acarnania'nın bağımsızlığı kısa bir süre sonra Aetolianlarca tehdit altına düşmüş, Aetolianlar aralarında Pirus'un eski başkenti olan Ambracia'nın da bulunduğu çok sayıda bölgeyi işgal etmeye başlamıştır. Medion bölgesinde kuşatma altına alınan Acarnania'lılar, Makedonyalı 2. Demetrius'tan yardım istemiş, Demetrius'ta bölgedeki kuşatmayı kaldırması için Agron'dan ricada bulunmuştur.
Agron'un önderliğindeki İlirya saldırısının milattan önce 232 senesinde yapıldığı düşünülür. 100 lembi, toplamda 5000 asker Medion bölgesine doğru yola çıkmıştır. İliryalıların Aetolialılara yaptığı taarruza Medion'daki kuvvet de katılmış, bu muharebede çok sayıda Aetolia askeri ölmüştür. Aetolialıların bu yenilgisi Yunan toprakları genelinde önemli bir haber olarak duyulmuştur.
İliryalıların başarıları Agron'un ölümü ve tahtın karısı Kraliçe Teuta'ya geçmesiyle birlikte sürmeye devam etmiştir. Milattan önce 231 senesinde İliryalılar Elis ve Messenia şehirlerine saldırı düzenlemiş, dönüş esnasında Teuta generallerinden Scerdilaidas'ı Epirus'taki Pheonice şehrini almakla görevlendirmiştir. İliryalıların bölgedeki etkisini arttırması ve Phoenice şehrini ele geçirmesi Yunan devletlerinde endişe oluşmasına sebep olmuştur.
Savaşın Sebepleri
Kartaca ile savaş başlamadan dahi öncesinde Romalılar Adriyatik kıyısının tehlikeliliğinden de denizden gelebilecek çıkartmaların yaratacağı problemlerden haberdardı. Bu sebeple milattan önce 246 senesinde Roma Brundisium'a bir koloni kurarak Adriyatik Denizinin girişini kontrol altına almaya çalışmıştır. Pheonice'ye yaptıkları saldırılar esnasında çok sayyıda İlirya gemisi İtalyan tüccarlara saldırılar düzenlemiş, bu saldırılar sonrasında bu zamana kadar İlirya'yı görmezden gelen Roma Senatosu artık bir şeyin yapılması gerektiğine karar vermiştir. Polybius kayıtlarında Kraliçe Teuta'ya gönderilen elçiden öyle bir şekilde bahseder ki bu durumdan elçinin öldürüleceğini bilerek gönderildiği ve İlirya'ya saldırı düzenlemek için savaş sebebi kazanmak amacıyla yapıldığı sonucu çıkarılabilir.
Kraliçe Teuta ve Romalı Elçiler
Romalı elçiler İlirya'ya vardığında Kraliçe Teuta bastırdığı bir isyanın kutlamasını yapmakta, saldırılarında geriye kalmış son kale olan Issa'ya olan kuşatmasını planlamaktadır. Romalı elçilerin bu saldırılarda yaralanan Romalılardan bahsetmesi üzerine Teuta Ardiaei Krallığına bağlı hiçbir kuvvetin Romalılara zarar vermeyeceğini, ancak İliryalı korsanlara söz geçirmesinin mümkün olmadığını söylemiştir. Bunun üzerine elçilerden birisi sabrını yitirmiş, Teuta küstah bulduğu bu elçiyi geridönüş yolunda öldürtmüştür. Bunun haberi üzerine Roma savaşa hazırlanmaya başlamış, lejyonlar kurulmuş ve filo Adriyatiğe çağırılmıştır. Savaşa hazırlık esnasında Romalılar karşılarındaki ülkenin küstah bir şekilde onlara gönderilen elçiyi öldürdüğünü düşünmektedir.
Teuta'nın Güneye İnişi
Milattan önce 229 senesinde başlayan Roma istilası Kraliçe Teuta'yı tamamen hazırlıksız yakalamıştır. Hava koşullarının uygulaşmasıyla birlikte Teuta daha önceki yıllardan da büyük bir donanma hazırlayarak Corcyra bölgesine ilerlemiş, bu gücün bir kısmı Epidamnos'a çıkartma yapıp şehri ele geçirmiştir. Corcyra'lılar Yunan Birliği'nden destek istemiş, bu destek çağrısı sonrasında 10 Achaea gemisi ve 7 Acarnania savaş gemisi İlirya donanmasıyla karşı karşıya gelmiş, İliryalılar bu muharebeden üstün stratejileri sayesinde zaferle ayrılmıştır. Bu yenilgi sonrasında Corcyra teslim olmuş, bu zaferle birlikte Corinth körfezinin güneyindeki tüm limanları kontrolü altına alan İliryalılar kuzeye hareket etmiştir.
Roma'nın Sahneye Girişi
Konsül Gnaeus Fulvius Centumalus 200 gemiyle Corcyra'daki kuşatmayı kaldırmaya hareket ederken şehrin teslim olduğu haberini alır. Buna rağmen şehre ilerlemeye devam eden Gnaeus gizli bir şekilde Corcyra'yı ele geçiren İliryalı general Demetrius'la iletişim halindedir. Roma birlikleri Corcyra'ya ulaştığında şehirdeki garnizon - Demetrius'un da katkısıyla - savaşmadan teslim olurlar. Şehir "Roma'nın dostu" haline gelir ve Demetrius savaşta Romalılara danışmanlık yapmaya başlar. Bu esnada Konsül Postumius 20 bin piyade ve 2 bin süvariyle Brundisium'dan Apollonia'ya geçmiş, Fulvius'un önderliğindeki filonun da Apollonia'ya ulaşmasıyla her iki güç birlikte Epidamnos'a ilerlemiştir. Epidamnos'u hala kuşatmakta olan İliryalılar Romalıların geldiğini duyunca kuşatmayı kaldırıp geri çekilmiş, Epidamnos şehri de Roma'nın koruması altına girmiştir.
Romalılar İliryalıların merkezi bölgelerine yaklaşmaya başladıkça daha güçlü bir direnişle karşılaşmaya başlamış, Roma önemli kayıplar vermeye başlamıştır. Issa'daki kuşatmacılar Arbo'ya geri çekilmiş ve Teuta başkenti Rhizon'a geri çekilmiştir. Romalılar bölgedeki aktivitelerinde İliryalılara gerekli zararın verildiğini düşünüp saldırıları durdurmuş, Ardiaei Krallığının başına Demetrius'u geçirmiş, 1 yıl boyunca İlirya'da bir elçi bırakarak hem Ardiaei Krallığını hem de koruması altına aldığı şehirlerin durumunu takip etmiştir.
Barış Antlaşması
Kışın gelmesinden önce Teuta'nın elçileri Roma'ya ulaşmış ve antlaşma imzalanmıştır. Bu antlaşmaya göre Kraliçe Teuta İlirya'yı terkedecek ve Lissus'un güneyine ikiden fazla gemiyle hareket etmeyecektir. Roma'nın İlirya ile yaptığı bu antlaşma Yunan Birliğince beğeni ve Roma'ya karşı hürmet oluşmasıyla sonuçlanmıştır. İliryalılar Drin'in güneyindeki tüm ele geçirdiği topraklardan geri çekilirken, Romalılar Epidamnos, Apollonia ve Corcyra gibi stratejik limanları koruması altına almıştır. İç bölgelerde birkaç İlirya boyları Roma'nın dostu statüsü edinmiş, bu sayede Ardiaei'nin Yunan Birliği'ne karşı yanında bulduğu güç olan Makedonya ile olan sınır bağı kesilmiştir.